Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4187 E. 2024/3241 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarları hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/80 E., 2023/243 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/640 E., 2021/1081 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilini hor gördüğünü, hakaret ve tehdit ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, annesinin evliliklerine müdahalesine izin verdiğini, müvekkilini ailesiyle görüştürmediğini, evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, harçlık bırakmadığını, ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilini köyde yaşamaya zorladığını, hasta olan ortak çocuklarının tedavisinde müvekkilini yalnız bıraktığını, çocuklarına bağırdığını, anne babasının tekrar taraflarla birlikte yaşama meselesi yüzünden çıkan tartışmada davalının müvekkilini darp ettiğini, annesini arayıp yardım isteyen müvekkilinin telefonunu elinden alıp kırdığını, alın kızınızı götürün dediğini, müvekkilinin ailesi ile birlikte kişisel eşyalarını da alarak 2019 yılı Ağustos ayında evden ayrıldığını, davalının arayıp sormadığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkiline düğünde takılan ziynetleri bozdurup bir kısmı ile kendine araç satın aldığını, geri kalanını da ailesi için harcadığını belirterek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 500,00 TL, ... için aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen mümkün değilse bedele karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; isnat edilen kusurları kabul etmediğini, müvekkilinin ailesi ile yaşamayı kabul ettiğini, davacının şartlar düzeldikten sonra müvekkilinin anne ve babasını köye gönderdiğini, ayrı yaşamaya başladıklarını, davacının ailesinin etkisi ile hareket ettiğini, müvekkilinin barışma çabalarının sonuçsuz kaldığını, davacının annesinin hakaret ettiğini, davacının çocukları göstermediğini, kişisel eşyaları ve ziynetleri alarak evi terk ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı eşin davacıya karşı evliliğin ilk zamanlarından beri ilgisiz olduğu, davacıyı hor gördüğü, hakaret ve tehdit ettiği, davalı eşin davacıya psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığı, evlendiklerinde ayrı kiraya çıkan tarafların yanına kayın validesi ve kayın pederinin taşındığı, davalının evin, müvekkilin ve çocukların hiçbir ihtiyacını karşılamadığı, davacıya harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığı, davalı ortak çocuklar 1.5 yaşındaki oğlu "glikojen depo tip 1 B" hastalığı nedeniyle tedavilerde davacıyı yalnız bıraktığı, ortak çocuk yoğun bakımda kaldığında hastanede yattığı sürede davalı çocuğunun ziyaretine gelmediği, hastane masrafları, ilaçları, rapor işlemleri davacının ailesi tarafından karşılandığı, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği, ortak çocuğun tedavisi sırasında davacı eşini ve çocuğunu yalnız bıraktığı, davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta oluşu, fiili durum, çocukların bakımında herhangi bir sorun olmaması ve masrafları gereği ortak çocuklar ..., ...'nın velâyetinin davacı anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, 13.000,00 TL maddî, 13.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ortak çocuk ... için aylık 450,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde iştirak nafakasına dönüştürülmesine, davacı için aylık 450,00 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı eşten alınarak davacı eşe verilmesine, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, davacının eşya alacağı yönündeki talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadına ait ziynetlerin iade edilmek üzere erkeğe verildiği, kadının isteği ve onayı olmadan alınarak bozdurulup harcandığı hususu veya ziynetlerin kadının elinden alındığına ilişkin delil sunulmadığı gerekçesiyle davacının ziynet alacağı yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanma, velâyet, nafakalar, maddî ve manevî tazminat ile miktarları, reddedilen ziynet sebebiyle nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ortak çocuk ... yönünden tedbir-iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, reddedilen ziynet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı kadın yararına takdir edilen tedbir- yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk ... yararına takdir olunan tedbir- iştirak nafakasının az olduğu gerekçesi ile kadının bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat ile ortak çocuk ... yararına 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına; davacı kadının dava dilekçesinde ortak çocuk ... için aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakası isteği bulunduğu halde, ... yönünden talep aşılarak yazılı şekilde tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesinin doğru görülmediği, ziynet alacağına ilişkin davanın nispi harca tabi olduğu, yargılama sonucunda da davacının ziynetlere ilişkin davasının reddine karar verildiği dikkate alındığında, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına nispi vekâlet ücreti takdiri gerekirken, maktu vekâlet ücreti tayininin doğru olmadığı gerekçesi ile erkeğin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ve ziynetlerin reddi (ziynet eşyası bakımından miktar itibariyle kesin), sebebiyle davalı erkek yararına nispi vekâlet ücreti maktu vekâlet ücretinden az olamayacağından 9.200,00 TL vekâlet ücretinin takdirine, ortak çocuk ... için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davanın kabulü ile boşanma, velâyet, nafakalar, maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın lehine hükmedilen tazminat miktarları, kadın ve ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.