Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4196 E. 2024/1806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmanın fer'ileri olan kusur belirleme, nafaka miktarı ve maddi-manevi tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/269 E., 2023/367 K.

DAVA TARİHİ : 07.08.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/363 E., 2021/611 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, kadının istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin müvekkilini darp ettiğini, sürekli ve düzenli olarak küfür, hakaret ve tehdit ettiğini, aşağıladığını, ailesinin yaşadığı köye gitmeye zorladığını, müvekkilini ailesine göndermediğini, ailesini misafir olarak kabul etmediğini, aile sırlarını ifşa ettiğini, ortak evin eşyalarına zarar verdiğini, müvekkilini kendi ailesinin yanında aşağıladığını, ailesine sinkaflı küfürlerde bulunduğunu, harçlık vermeyerek ekonomik şiddet uyguladığını, psikolojik baskı yaptığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, en son olarak, davalı erkeğin, erkek kardeşine ait arabayı emanet alması nedeniyle tartışma yaşadıklarını, müvekkiline ''kazanç benim, para benim, sen aramıza girme, istediğime ben de araba veririm, sen karışma, gideceksen kapı orada'' şeklinde sözler söylediğini, müvekkilini hunharca darp ettiğini, müvekkilinin, şiddetin boyutu arttığından ve öldürülme korkusuyla can havli ile evden çıktığını, kendi imkanları ile baba evine gittiğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına ve yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının evlilik birliğinin kadına yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, cinsel birlikteliğe yanaşmadığını, müvekkiline "ben seninle aynı yatakta dahi yatmak istemiyorum, senden iğreniyorum, senden tiksiniyorum, siktir git, zıbar yat, o yatakta ölünü bulurum" şeklinde sözler söylediğini, sinir hastası olduğunu, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının ağır kusurlu olduğunu beyan ederek kadının açtığı boşanma davasının tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine baskı yaparak sürekli ailesinin yanına köye gitmeye zorlayan, başkalarının yanında emrivaki konuşarak eşini aşağılayan ve eşine ''orospu, kahpenin doğurduğu'' gibi sözler söyleyerek hakaret eden, eşinin ailesini evde istemeyerek onlarla görüştürmeyen ve yaşanan son olayda eşini darp eden davalı erkeğin; eşine ''senden koca olmaz, lanet olsun sana, otobana git kendine bilmem ne yaptır, para getir'' gibi sözler söyleyerek aşağılayan davacı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 650,00 TL olarak devamına, kararın kesinleşmesinden sonra aylık 650,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, bu nafakaların TÜİK'in belirlediği ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, davalının tam kusurlu olduğunu, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile nafaka miktarları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kadının tam kusurlu olduğunu, beyan ederek davanın kabulü, kabul edilen tazminat ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, kadının ve ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının istinaf başvurusunun tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın kararın kesinleşmesini takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatlar ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı kadının tam kusurlu olduğunu, beyan ederek davanın kabulü, kabul edilen tazminat ve nafakalar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 104 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.