Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4245 E. 2024/4029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, davalı mirasçıların davayı kabul beyanından sonra hükmedilen katılma alacağının, hangi tarihteki değere göre hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, alacağın hesaplanmasında esas alınacak değerin, karar tarihi itibariyle taşınmazın rayiç değeri olması gerektiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince yaklaşık 9 yıl önceki bilirkişi raporundaki değerin esas alınmasının hatalı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/694 E., 2023/68 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2012/425 E., 2020/41 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 04.02.1990 tarihinde evlendiklerini, tarafların 14.12.2009 tarihinde Sincan 1. Aile Mahkemesi'nin 13.10.2010 tarih 2009/1218 esas 2011/979 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, tarafların evlilik birliğinin başında herhangi bir mal rejimi sözleşmesi imzalamadıklarını, bu haliyle tarafların edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduklarını, bu

sebeple bu defa müvekkili ile davalı tarafın evlilik birliği içerisinde edinmiş oldukları malın paylaşılmasını talep etme zarureti hasıl olduğunu, davalının 1998 tarihinde vefat eden babası ... adına kayıtlı bulunan Malatya Merkez ... Mah. 126 ada 278 parselde bulunan 5 katlı dükkanın davalıya intikal ettiğini, konu taşınmazın diğer hissedarlarından olan ...'a ait hissenin 01.02.2007 tarihinde davalı ... tarafından satın alındığını, bununla birlikte davalının kendisine düşen hisse haricinde konu taşınmazın diğer hissesini evlilik birliği içerisinde satın aldığını, satın alınan hissenin yarısının edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince müvekkiline ait olduğunu, yine tarafların evlilik birliği içerisinde edinilen davalıya ait İstanbul ili ... ilçesi ... Mahallesi 8-9-10-11 pafta 1592 parselde bulunan taşınmazın da edinilmiş mallara katılma rejimi uyarınca paylaşılması gerektiğini, bunlardan başka davalı adına kayıtlı başkaca taşınmazın olup olmadığı hususunun Tapu Sicil Genel Müdürlüğünden sorulması ve bulunan bu taşınmazlar ile dava konusu taşınmazlar üzerine de 3. şahıslara devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasını ve yargılama neticesinde konu taşınmazların mal rejimi uyarınca tasfiyesinin sağlanmasını, tarafların evlilik birliği içerisinde çeşitli şekillerde birikim yaptıklarını, birikimlerin müvekkilinin hatırladığı kadarıyla davalı adına bankaya yatırıldığını, bankalarda bulunan hesaplar ve miktarının tespitini, devamında ise 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasını ve yargılama neticesinde konu paranın mal rejimi uyarınca tasfiyesinin sağlanmasını, davalının evlilik birliği devam ederken kendisi adına kayıtlı Mercedes-Benz marka 1987 model ... plakalı aracı ile Yamaha marka 2007 model ... plakalı motosikleti boşanma davasına müteakiben sattığını, tarafların evlilik birliği içerisindeki gayrimenkullerinin tasfiyesinin yapılması suretiyle müvekkili lehine düşecek mal varlığının değer cinsinden şimdilik 10.000,00 TL'nin tasfiye tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili, Malatya ilinde yer alan taşınmaza ve Yamaha Marka motosiklete yönelik taleplerinden 18.07.2013 tahli celsede feragat etmiştir.

3. Davacı kadın vekili , 22.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile İstanbul İli, Başakşehir İlçesinde bulunan 1592 parseldeki hisse yönünden 1.121.850 TL, davalı üzerinde bulunan mevduat yönünden 10,00 TL, ... plakalı araç yönünden ise, 8.750,00 TL katılma alacağının tasfiye tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasında delillerini bildirmediği ve dava nedenini açıklamadığını, davacının 01.01.2002 tarihinden önceki edinimler ve sonraki edinimler için ayrı ayrı talepte bulunarak dava açması gerektiğini, çünkü birinin mal ayrılığı rejimine göre diğerinin de edinilmiş mallara katılma rejimine göre talep edilen alacaklar olduğunu, davacının alacağını hangisine göre talep ettiğini açıklaması ve her biri için istediği parasal değerleri de belirtmesi gerektiğini, davanın bu eksiklikler nedeni ile de reddine karar verilmesini, tarafların 04.02.1990 tarihinde evlendiklerini, davacının evlendikleri tarihten itibaren hiçbir zaman çalışma hayatının içinde olmadığını, dava dilekçesinde katkısının ne olduğu hususunun davacı tarafından açıklanmadığını, davacının katkı payı ya da katılma alacağına sebep olabilecek kazanç birikim veya ediniminin olmadığını, müvekkilinin bugüne kadar emeği ile çalıştığını, Malatya Merkez ... Mahallesi 126 ada 278 parselde bulunan gayrımenkulün müvekkiline miras yolu ile intikal ettiğini, miras mallarının katkı veya katılma payı davasının konusunu oluşturamayacağını, İstanbul ... ilçesine bağlı ... Mahallesinde bulunan 1592 parseldeki gayrimenkulde miras yolu ile babasından müvekkiline intikal ettiğini, bu gayrimenkulde davacının katkı iddiasının gerçek dışı olduğunu, ... plakalı aracın ekonomik sıkıntılar nedeni ile satıldığını, ... plakalı bir motosikletin hiçbir zaman olmadığını, bankalarca mevduatlarının olmadığını, açıklanan nedenlerle davacının davasında haksız olduğunu, reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinin içeriği, ... plaka nolu aracın edinme tarihi ve dosya kapsamına göre davacının talebinin, katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu, katılma alacağı davalarında eklenecek değerlerden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere edinilmiş malın toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin yarısı üzerinden tarafların kazanılmış hakları ilkesi gözetilmek suretiyle aracın tasfiye tarihindeki değeri dikkate alınarak belirlenen 8.750,00 TL katılma payı alacağının kabulüne karar verildiği, Başakşehir'de bulunan taşınmaza yönelik talebin kişisel mal niteliğinde bulunduğundan reddine karar verildiği, Malatya ilinde yer alan taşınmaza ve Yamaha Marka motosiklete yönelik taleplerin feragat nedeni ile reddine karar verildiği, karşılığı bulunmayan mevduata yönelik talebin de reddedildiği gerekçesi ile Malatya ili, Merkez ... Mahallesindeki taşınmaza ve 44 LK 072 plaka nolu araca yönelik taleplerin feragat nedeniyle reddine, ... plaka nolu araca yönelik talebin kabulü ile 8.750,00 TL artık değere katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, mevduatlara ve İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, Kayabaşı Mahallesindeki taşınmaza yönelik diğer tüm taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olan İstanbul ili Başakşehir ilçesindeki taşınmazların edinilmiş mal olduğunun açık olduğunu, taşınmazın davalının babasından kaldığı ve intikal yolu ile gerek davalı gerekse davalının kardeşleri adına intikal işleminin yapıldığını, daha sonra 3 kardeşin hisselerini 13.10.2006 tarihinde davalıya devrettiklerini, boşanma davasının dava tarihi olan 14.12.2009 tarihinden sonra 18.01.2010 tarihinde davalının hissesini kız kardeşlerine devrettiğinin ortaya konulduğunu, davalının anne ve babasının ölümü ile birlikte üzerine geçen 4986/109839 hissenin mirastan intikal işlemi neticesinde geçtiğine dair tespitin doğru olduğunu, daha sonra davalının kardeşleri ..., ... ve ...'nın kendi hisselerinin tamamını davalıya satış suretiyle 13.10.2006 tarihinde devrettiklerini, davalının kardeşlerinden 13.10.2006 tarihinde satın aldığı bu hisselerin edinilmiş mal olduğunun açık olduğunu, davalının kardeşlerinden satın aldığı hisselerini mal kaçırma kastı ile devrettiğini, davada vekâlet ücretinin hatalı hesaplandığını, 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 üncü madde uyarınca davanın kabul edilen kısmına göre lehe 3.400,00 TL takdir edilmesine rağmen davalı lehine 72.065,10 TL vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, İstanbul'da yer alan taşınmaz ve vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davada Malatya ilindeki taşınmaz için açılan katılma alacağından ve ... plakalı araç yönünden davadan feragat edildiğini, feragatin yargılamada deliller toplandıktan sonra yapıldığını, bu gayrımenkul ve menkul yönünden lehe vekâlet ücretine takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin ... plaka nolu aracı yönünden ise davacının davasının kabul edildiğini, kararın bu yönü ile de usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu aracın müvekkilinin kendi kazancı ile alındığı ve ekonomik sıkıntıları nedeni ile satıldığını, aracın satın alma tarihindeki ve boşanma tarihindeki değeri arasında yıl farkına rağmen aracın değerinin aynı gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini, aracın ederinden fazla hesap edilen bu değerlendirmenin esas alınarak karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacının mevduatlar yönünden kalem kalem taleplerinin söz konusu olduğu ancak mevduatlar yönünden davanın reddine karar verilmişken lehe vekâlet ücretine takdir edilmemesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, İstanbul Başakşehir'de bulunan gayrimenkulün miras yolu ile babasından müvekkiline intikal ettiğini, davacının bu paya ilişkin dava açtığını, dava konusu olarak bu gayrımenkulde sadece müvekkili adına kayıtlı olan payı belirttiğini, somutlaştırma dilekçesinde duruşmasında ve sonraki dilekçesinde de bunu açıkladığını, bu gayrımenkul üzerinde imar değişikliği olduğunu, gayrimenkuldeki hisseli payların kardeşler tarafından paylaştırıldığını, müvekkilinin payının kendi üstünde kaldığını, kardeşlerinin paylarının da bir süre kendi üstünde kaldığını, müvekkilinin sonra pay sahiplerine iade ettiğini, yargılama devam ederken davacının sonradan hukuka ve taleplerine aykırı olarak davada bu payları da konu ettiğini, davacının dava dilekçesinde bu paylar üzerinde net bir talepte bulunmadığını, mahkeme davacının Başakşehir ilçesindeki gayrımenkul yönündeki davası reddedilirken eksik gerekçenin söz konusu olduğunu, Başakşehir'deki gayrimenkule ilişkin davanın başından bu yana sadece müvekkili adına kayıtlı olan payın belirtildiğini, ancak devamında hukuka aykırı olarak talebini değiştirdiğini ve diğer mirasçıların paylarını da dahil ettiğini, davacının tüm mirasçıları mağdur etme yoluna gittiğini, müvekkilinin kendine kalan borçlarını ödeyemediği ve daha da borçlandığı için üzerine haciz geldiğini, icra takibinden doğan borcunu ödemek için bu gayrimenkulü dava sürecinde satmak zorunda kaldığını, davanın bu açıdan reddinde gerekçenin eksik kurulduğunu belirterek, hükmün gerekçesi ve davanın kabul edilen kısmı ile vekâlet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurmasını müteakip 10.02.2022 tarihinde vefatı üzerine, mirasçılarının vekili 07.07.2022 tarihli dilekçe ile; müvekkillerinin davalının mirasçıları olduğu ve davayı tamamen kabul ettiğini, bu nedenle davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesinde, 1592 parseldeki hisse için 1.121.850,00 TL, ... plaklı araç için 8.750,00 TL ile müteveffa üzerinde bulunan mevduat için ise, 10,00 TL katılma alacağının talep edildiği, anılan talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmesini istediklerini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını, buna göre davacı tarafın istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taraf vekillerince ayrı ayrı mahkeme hükmüne karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu, davacı vekilince hükmün reddine ilişkin bölümü bakımından, davalı vekilince, hükmün kabulüne yönelik bölümü bakımından kararın doğru olmadığının ileri sürüldüğü, davacı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; yargılamanın 03.02.2015 tarihli oturumunda davacı vekili tarafından Malatya'da bulunan taşınmaz ile ... plakalı motosiklet hakkındaki alacak talebinden feragat edildiğini bildirmeleri üzerine, Mahkemece 6100 sayılı Kanun'un 307 ve 309 uncu maddeleri uyarınca anılan mallar yönünden talebin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, davalılar vekili tarafından sunulan 07.07.2022 tarihli dilekçe ile, davacının 22.03.2018 tarihli ıslah dilekçesindeki taleplerini kabul ettiklerini bildirdikleri, vekilin vekâletnamesinde kabul yetkisi bulunduğu görülmekle, kabul beyanı esas alınarak dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi'nde bulunan 1592 parsel, ... plakalı araç ve müteveffa üzerinde bulunan mevduat yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, kararın kaldırılarak kabul beyanı esas alınarak, açıklanan biçimde yeniden hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile davalılar vekilinin davayı kabul beyanları gözönünde tutularak, davacı vekilinin istinaf isteğinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 308 inci maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, Malatya ili, Merkez ... Mahallesindeki taşınmaza ve ... plaka nolu araca yönelik taleplerin feragat nedeniyle reddine, ... plaka nolu araca yönelik talebin kabulü ile 8.750,00 TL artık değere katılma alacağının, 28.01.2020 karar tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan eşit oranda tahsili ile davacıya ödenmesine, İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 1592 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden talebin kabulüne, 1.121.850 TL katılma alacağının karar tarihi olan 28.01.2020 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan eşit oranda tahsili ile davacıya ödenmesine, mevduatlar yönünden talebin kabulü ile 10,00 TL katılma alacağının karar tarihi olan 28.01.2020 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan eşit oranda tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesince bedele hükmedilirken bedelin güncellenmesi gerektiğini, malların güncel değerinin hesaplanması gerektiğini, güncelliğini yitirmiş bilirkişi raporları ile hüküm kurulamayacağını, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde karar tarihine en yakın sürüm değerinin dikkate alınması gerektiğini, karar tarihinin 01.02.2023 olduğunu ancak taşınmaz bakımından 25.12.2014, araç bakımından 10.04.2015 tarihli bilirkişi raporları ile hüküm kurulduğunu, güncelliğini yitirmiş bilirkişi raporları ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının katılma alacağının miktarı yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, katılma alacağı talebine dayanak yapılan taşınmazın, hangi tarihteki değerinin esas alınması gerektiği, davacının katılma alacağının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (4721 sayılı Kanun md. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.

Somut olayda, davalı mirasçıları vekili 07.07.2022 tarihli dilekçeleri ile davayı kabul ettiklerini beyan etmeleri üzerine Bölge Adliye Mahkemesince tasfiyeye konusu taşınmazın yukarıda izah edilen ilkeye aykırı şekilde, karar tarihinden (01.02.2023) yaklaşık 9 yıl önceki, taşınmazın 26.11.2014 tarihinde keşfen belirlenen 2.991.600,00 TL güncel değerine göre katılma alacağının hesaplanması doğru olmamıştır. O halde, Mahkemece, tasfiye konusu taşınmazın tasfiye (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın tarihteki) tarihi itibariyle sürüm (rayiç) değerleri belirlendikten sonra, karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının REDDİNE,

2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının güncel değer yönünden BOZULMASINA,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.