Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4247 E. 2023/2779 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı ile arasındaki soybağının reddine karar verilmesi talebiyle açtığı davada, Adli Tıp Kurumu raporuna itirazının kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu, davacı vekilinin rapora ilişkin itirazlarının ilk derece mahkemesince reddine ilişkin gerekçede isabetsizlik bulunmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/163 E., 2023/340 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akyurt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/234 E., 2022/303 K.

Taraflar arasındaki soybağının reddi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ...'nin 1960 yılında evlendiklerini, Çubuk Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24.04.1963 tarih ve 1962/198 Esas, 1963/107 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, evliliklerinde davalı ...'nin sürekli evi terk ettiğini, söz konusu terklerinin birkaç ... sürdüğünü, bu nedenle aralarında şiddetli geçimsizlik olduğunu, evliliklerinin kesintili olarak sürdüğünü, bu arada davalı ...'un 26.08.1961 tarihinde doğduğunu, boşanma ilamıyla çocuğun velâyetinin davalı anneye verildiğini, müvekkilinin daha sonra ikinci evliliğini yaptığını, bu evlilikten ... çocuklarla özellikle Mustafa ... ile davalı ... arasında son zamanlarda bir takım sorunlar yaşanmaya başlandığını, tartışmaların birinde Mustafa'nın ...'ye hitaben "sen bizim kardeşimiz olamazsın ne huyun, ne suyun bize benzemiyor, dış görünüş olarak da bize, hiçbirimize benzemiyorsun, kardeş olsan bize bunları yapmazsın" demesi üzerine davalı ...'nün evet ben sizin kardeşiniz değilim dediğini, bu sözler üzerine Mustafa'nın davalıların yakın çevresinden tanıdığı kişilerle irtibata geçerek uzunca bir süre konuyu araştırması neticesinde evli kaldıkları süre içinde davalının sık sık evi terk ederek başka biri ile ilişki yaşadığını, bu nedenle davalı ...'nün babasının başka birisi olduğunu öğrendiğini iddia ederek soybağının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının dilekçesinde müvekkilinin babası olmadığını öğrendiği tarihi belirtmediğini, söz konusu durumu öğrenmenin nasıl ve ne zaman olduğuna yönelik de bir ispatı bulunmadığını, buna ilişkin olarak da bu iddiaların ortaya atıldığı tarihin ise 2017-2018 yılları olduğundan dava açma süresi hak düşürücü sürenin dolduğunu, müvekkilinin annesi ... ve babası ... arasında resmi nikah yapıldıktan sonra müvekkilinin dünyaya geldiğini, müvekkilinin annesi ve babası arasında bu dönemde herhangi bir sorun bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde belirtilen iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin annesinin evini hiç terk etmediğini, DNA testi yapıldıktan sonra ise tüm gerçeklerin vuku bulacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; ...'nün babasının davacı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'nün davacı ...'nin oğlu olup olmadığının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumu'ndan rapor aldırıldığı, Ankara Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığının 08.06.2022 tarihli raporunda Niyazi Gürsüy'un %99,99 ihtimalle ...'un biyolojik babası olabileceğinin tespit edildiği, davacı vekilince Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporun eksik olabileceği bu nedenle farklı bir bilirkişiden yeniden rapor alınması ya da numunelerin imha edilerek yeniden örnek alınmak suretiyle ek rapor tanzim edilmesi talep edilmiş ise de; raporda eksiklik olduğuna veya numunelerin yetersiz olduğuna dair dosyada yeterli delil bulunmadığı, Adli Tıp kurumunca tanzim edilen raporun kanuna ve usule uygun tanzim edildiği ve hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, Mahkemece alınan raporun bilimsellikten uzak olduğunu, denetime elverişli olmadığını, eksik, yanlış ve usulüne uygun örnekler alınmadan hazırlandığını İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, Adli Tıp Kurumundan alınan rapora ilişkin davacı vekilinin itirazlarının ilk derece mahkemesince reddine ilişkin gerekçede isabetsizlik bulunmadığı, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü maddesine göre nesep tayini için şahıslardan kan veya kimliklendirmeye uygun herhangi bir biyolojik materyal alınacağı, Yönetmeliğin 19 uncu maddesine göre, nesep tayini için ilgili şahısların bizzat gönderilememesi halinde kan örneklerinin alınması gerektiği, mahkemece DNA testi için ilgililerin şahısların Adli Tıp Kurumuna bizzat sevk edildiği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, delil değerlendirmesi ve gerekçede hata edilmediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, soybağının reddi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmaduğı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 286 ncı, 289 uncu, 291 ..., maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri, Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.