Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4266 E. 2024/707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan kusurun kimde olduğu, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ve tedbir nafakası miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, tarafların kusurlu davranışları ispatlanamadığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin boşanma taleplerinin reddine ve tedbir nafakasına hükmettiği kararının, istinaf incelemesi sonucu onanması yerinde görülerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/562 E., 2023/212 K.

DAVA TARİHİ : 12.07.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/959 E., 2021/1024 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davası ile davalı karşı davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın reddine, ziynet alacağının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap-karşı dava cevap dilekçesinde özetle; tarafların fiilen on ay birlikte kaldıklarını, bu süreçte kadının haftanın dört günü ailesinin ve ablasının evinde kaldığını, erkeğin ise ailesine gitmesinin problem olduğunu, kadının erkeğe küfür ve hakaret ettiğini, kadının evi her tartışmada terk ettiğini, son gidişinde kredi kartlarını ve ziynetlerin içinde bulunduğu kasa anahtarının ikisini de yanında götürdüğünü ve sonrasında kasadan ziynetleri almaya çalıştığını iddia ederek asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 25.000,00 TL manevî ve 25.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin özel yaşamlarını kök ailesine anlattığını, "seni boşayacağım" şeklinde söylemlerde bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığınıi küfür ve hakaret ettiğini, "kafamı bozma seni öldürürüm" dediğini, evin anahtarını değiştirdiğini bu nedenle kadını kişisel eşyalarını alamadığını, kasanın kendi adına açıldığı söylendiğinden her iki anahtarın da yanında olduğunu, Mayıs 2018 tarihinde evden ayrıldıktan iki ay sonra kasadan koluna takmak maksadıyla bilezik almaya gittiğini ancak kasanın erkek tarafından kırıldığını öğrendiğini bu şekilde erkeğin güvenini sarstığını iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının davacı-karşı davalı erkekten tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkek tanığı ...'in bir kısım beyanlarının soyut,sebep ve saiki açıklanamayan beyanlar olduğu bir kısım beyanlarının ise duyuma dayandığı,fiilen ayrılığın gerçekleştiği olaya ilişkin görgüsünün olmadığı,diğer erkek tanıkları .... ve ...''nin, davalı karşı davacı kızının boğazında morluk gördüğünü, kızının kocası tarafından boğazının sıkıldığını beyan etmiş ise de söz konusu durumdan sonra tarafların barışarak biraraya geldikleri, dinlenen tanık beyanları kapsamında her iki tarafın iddialarını ispat edemediği, erkeğe ait kredi kartlarıın kadında olmasının tarafların eş olmalarından kaynaklandığı, erkeğin de kiralık kasa sözleşmesinin tarafı olması sebebiyle bu husustaki kusur atfının nazara alınmadığı, yine davacı karşı davalı erkeğin kadının evi terk ettiğini ispata ilişkin dosyaya sunulan mesaj ekran görüntüsünün kim tarafından oluşturulduğunun belirsiz olduğu anlaşıldığında ispatlanamayan asıl dava ile karşı davanın reddine, kadın yararına takdir edilen aylık 700,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, ziynet alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın reddi ile delillerinin toplanmadığı yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, karşı davanın reddi ile tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı karşı davalı erkeğin dilekçeler teatisinde dayandığı delillerin toplandığı, bu aşamadan sonra sunulan delillerin dikkate alınmasının mümkün olmadığı, bu sebeple mahkemece süresinden sonra bildirilen tanık ...'un dinlenmesi talebinin reddinin yerinde olduğu, her iki taraf tanıklarının beyanlarının sebep ve saiki açıklanamayan ve görgüye dayalı olmayan soyut beyanlardan ibaret bulunduğu, İlk Derece Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere kiralık kasa sözleşmesinde hem erkek hem de kadının sözleşmenin tarafı olması sebebiyle biri tarafından sona erdirilmesinin taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, kısa süren evlilik birliği içerisinde taraflara yüklenebilecek başkaca kusurlu bir davranışın da ispat edilmediği, bu haliyle her iki boşanma davasının reddinin usul ve yasaya uygun olduğu davalı karşı davacı kadının boşanma davası açmakla ayrı yaşamaya hak kazandığı, çalışmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alındığında kadın yararına tedbir nafakası takdiri ve miktarının hakkaniyete uygun olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan tarafların istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi asıl davanın reddi ile delillerinin toplanmadığı yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi karşı davanın reddi ile tedbir nafakası miktarı yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; geçimsizlikte kusurun mevcut olup olmadığı, mevcutsa kusurun kimden kaynaklandığı, delillerin toplanıp toplanmadığı, davaların reddi kararının doğru olup olmadığı, tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medenin Kanun'un (4721 sayılı Kanun), 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.