"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/886 E., 2023/155 K.
KARAR : Direnme
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 03.10.2022 tarihli ve 2022/5251 Esas, 2022/7591 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
Dairemizin 03.10.2022 tarihli ve 2022/5251 Esas, 2022/7591 Karar sayılı bozma kararına İlk Derece Mahkemesince direnme kararı verilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; taraflar arasında en son delil olarak dayanılan ceza davasına konu olayın gerçekleştiği, buna göre 28.05.2018 tarihinde taraflar arasında davacı erkeğin annesi nedeni ile tartışma çıktığı, davacı erkeğin davalı kadına şiddet uyguladığı, davacı erkeğin bu nedenle ceza aldığı, buna karşılık davacı erkeğin dava dilekçesinde eşinin küfür ve hakaret etmesi sonucunda olayın yaşandığını iddia ettiği, taraflarca delil olarak dayanılan ceza davasında; davalı kadının 04.06.2018 tarihli ek ifadesinde, davacı eşine sinirle küfür etmesi sonucunda davacı erkeğin bir anlık öfkesi ile kendisine şiddet uyguladığını beyan ettiği, bu nedenle davacı erkeğin haksız tahrik indiriminden yararlandığı, bunun yanı sıra boşanma davasında dinlenen davacı erkek tanıkları ... ve ...`in de ifadelerinde yaşanılan bu son olayda, davalı kadının davacı erkeğe "şerefsiz, adam mı, insan mı" diyerek hakaret ettiğini beyan ettikleri, aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olmaları olduğu, akrabalık veya diğer bir yakınlığın başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, dosyada davacı erkek tanıklarının olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da olmadığı, bu durumda davalı kadının davacı erkeğe hakaret ettiğinin kabulü gerektiği, o halde, taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan, vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup olayların akışı karşısında davacı erkeğin dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle davacı erkeğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, bu nedenle Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.