Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4461 E. 2023/6210 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz itirazlarını karşılayacak nitelikte bir hata içermemesi gözetilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3927 E., 2023/579 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/167 E., 2022/594 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı yönünden tefrik kararı verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, kadının istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek vekili dava/cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının müşterek ev ve eşyalar konusunda sürekli huzursuzluk çıkardığını, aşırı alışveriş yaptığını, müvekkilinin anne babası ve yengesi ile de anlaşamadıklarını, müvekkilinin onlarla olan ilişkisini zedelemeye çalıştığını, hakaret ve tehdit ettiğini, çocuklara şiddet uygulayıp gerizekalı angut gibi kelimeler kullandığını, ailesiyle birlikte aile mahremiyetini başkalarına anlattıklarını, 20.09.2020 tarihinde yoktan sebeplerle başlayan kavga sonrasında tüm iplerin koptuğunu, davalının "sen benim Allah katında artık eşim değilsin" diyerek davacının eşyalarını yerlere saçtığını, şiddet uyguladığını ve evden kovduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velayetin babaya tevdiine, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddia ettiği hususların asılsız olduğunu, ev ve eşya alımında müvekkilinin fikrinin sorulmadığını, erkeğin anne ve babasının sürekli evliliğe müdahale ettiğini, "seni boşatırız" diye tehdit ettiklerini, erkeğin sürekli kendi ailesiyle görüşüp müvekkilinin köye gitmeye zorlayıp onu hizmetçi gibi kullanmak istediğini, kendi ailesine gitmesine izin verilmediğini, erkeğin müvekkile hakaret edip tehditler savurduğunu, 20.09.2020 tarihli son tartışmada hakarete maruz kaldığını, çıkan tartışma üzerine ortak çocuk ...'yi de alarak evi terkettiğini belirterek tarafların boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 1.250,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ise bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ev dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin karşı davacı kadını tatil günlerinde köyde kendi ailesinin yanında yaşamaya zorladığı, anne ve babama boyun eğmeye mecbursun diyerek psikolojik baskı yaptığı, erkeğin anne ve babasının dolduruşuna gelip kadını vücudunda morluklar oluşacak şekilde darp edip ailesinin evine gönderdiği, her ne kadar bu olaydan kadın yuvasını yıkmamak gayesiyle barışmayı düşünüp tekrar evine dönmüş ise de bu birlikteliğin çok kısa sürdüğü, bu süreçte anlaşmalı boşanma konusunda konuşulduğu ve taraflar arasında 20.09.2020 tarihli ceza mahkemesine yansıyan olaylar sebebiyle çıkan tartışmadan sonra tekrar bir araya gelmedikleri, en son yaşanan tartışma sırasında karşı davacı kadının elinden zorla telefonunun alındığı, karşı davacı kadının da erkeğe yönelik aile içerisinde yaşanan mahrem olayları yaymak suretiyle dedikodu çıkardığı, erkeğin annesi ve yengesini birbirlerine kötülemek suretiyle aralarını bozmaya çalıştığı, tartışma sırasında "seni sevmiyorum", "seni boşarım, çocukları da sana göstermem" "kör" demek suretiyle hakaret ettiği, ve yüzüne tükürmek suretiyle küçük düşürücü davranışta bulunduğu, erkeğin babasına gıyabında "deli ..." demek suretiyle hakaret ettiği ve eşine sopa fırlatmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiği ve seni öldürürüm demek suretiyle tehdit ettiği, bu eylemleri haksız tahrik altında işlediği, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 350,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, çocukların istekleri dikkate alınarak...'in velayetinin anneye, ...'nin velayetinin babaya, çapraz kişisel ilişki tesisine, ...yararına aylık 350,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 800,00 TL'ye çıkarılmasına, aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, müşterek konutun tahsisi kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı karşı davalı erkek vekili özetle; kadının çocuklara şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, ...ile babayı görüştürmediğini, kadının mesajlarla da sabit olduğu üzere herşeyi affettiğini belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet, kadın lehine hükmedilen nafakalar, kendi reddedilen tazminat talepleri, müşterek evin tahsis kararı, ziynetlerin tefrik edilmesi yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı karşı davacı kadın vekili özetle; erkeğin ailesinin müdahalesine izin verdiğini hakaret ettiğini belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, velayet, nafakaların miktarı, reddedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece belirlenen kusurlar yanında erkeğin ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı, kadının ailesine hakaret ettiği, kadının da erkeğin ailesini istemediği, sürekli maddî taleplerde bulunduğu, müşterek çocuğa şiddet uygulayıp hakaret ettiği, sürekli olarak memnuniyetsiz bir tavır içinde bulunup bunu sürekli dile getirdiği, beğenerek tercih ettiği eşyaları ve evi dahi beğenmediğini sürekli dile getirdiği, bu eylemlerin de taraflara kusur olarak yüklenmesi gerektiği, kadının ağır kusurlu, erkeğin az kusurlu olduğu, gerekçenin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği belirtilerek davacı karşı davalı erkeğin ve davalı karşı davacı kadının kusura, erkeğin reddedilen tazminatlara, kadının yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf talebinin kabulü kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadının ağır kusurlu, erkeğin az kusurlu olduğuna, erkek yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı karşı davalı kadın vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ...'nin velayeti, nafakaların miktarı, kendi reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri, erkek yararına hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî, manevî tazminat ile nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü ile çocuk ...için hükmedilen nafakanın miktarının yerinde olup olmadığı, ortak çocuk ...'nin velayet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...