Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4465 E. 2024/1135 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu ile ziynet eşyası alacağı davasının açılmamış sayılmasına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece yapılan kusur belirlemesi, takdir edilen nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, ziynet eşyası talebinin ise somutlaştırılmadığından davanın açılmamış sayılmasının yerinde olduğu gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/206 E., 2023/358 K.

DAVA TARİHİ : 29.08.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kelkit Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/353 E., 2022/263 K.

Taraflar arasındaki boşanma davası ve kadın tarafından açılan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, kadının ziynet ve çeyiz alacağı davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, evlendikleri günden itibaren fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, en son uygulanan şiddet sonucu kadının kolunun kırıldığını ve tedavi olmasına engel olduğunu, evlilik birliği içerisinde yaşadığı sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, düğünde takılan tüm takılarının davalı erkek eş tarafından elinden alınarak bozdurulduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; Kelkit Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin yetkili olmadığını, hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının ortak ikametgahı terk ettiğini, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ortak çocuklara kendisinin baktığını, işsiz olduğunu, herhangi bir gelire sahip olmadığını, söz konusu nafaka, maddî-manevî tazminat miktarını ödeyecek ekonomik gücünün bulunmadığını, düğünde adetleri gereği ziynet eşyası takılmadığını iddia ederek kadının ziynet eşyası, boşanma ve boşanmanın fer'i taleplerinin reddine karar verilmesini, boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velâyetlerinin tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadına izafe edilen kusurlar ispat edilemediği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu kadına atfı kabil kusurlu bir davranışın ispatlanmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağı, kadının ziynet eşya alacağına yönelik talebinin ise, kendine verilen kesin sürede talep sonucu açıklanmadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar'ın velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata ve kadının ziynet ve çeyiz alacağı davalarının ise açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet alacağı davası yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece hükmedilen tazminat ve nafaka miktarının çok düşük olduğunu belirterek, reddedilen ziynet alacağı davası, kabul edilen nafaka ve tazminatların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliğini sürdürdüğü zaman yakınlarını kışkırtarak kendisini darp ettirdiğini, kusurlu tarafın kadın olduğunu, kendisinin kusurunun bulunmadığını, aleyhe hükmedilen nafaka ve tazminatların kabulü ve miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince hükmedilen nafaka ve tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, kadının ziynet eşyasına ilişkin talep sonucunun belirtilmediği, bu hususta Mahkemece verilen sürede de açık bir şekilde talep sonucunun açıklanmadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle; tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili katılma talepli temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kabul edilen tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, kadın yararına hükmedilen nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.