"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/93 E., 2022/674 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki tedbir nafakasının kaldırılması, karşı ziynet ve eşya alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; ... 2. Aile Mahkemesinin 2006/200 Esas sayılı dava dosyası ile erkek tarafından boşanma davası açıldığını, boşanma davasının reddine karar verildiği ve bu kararın üzerinden 3 yıl geçtiğini; davalıya 2. Aile Mahkemesince 2010/400 esas sayılı kararı ile bağlanan tedbir nafakasının kaldırılmasının gerektiğini, altınların belirtilen kadar olmadığını, kadının ailesinin erkeği dövdüğünü, eşya ve ziynetleri giderken yanında götürdüğünü ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası ve 197 nci gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, bağımsız nafaka davasında hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin sadakatsiz olduğunu, komşuları kadını döverken seyirci kaldığını, sonrasında da evden kovduğunu, cihaz eşyalarının evde kaldığını, ziynetlerini kaybolur diye kasasına koyduğunu, kovduğunda da vermediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince erkeğin davasının reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk her bir çocuk için ayrı ayrı aylık 800,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın yıllık tüfe oranında artırılmasına kadın yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, dilekçesinde belirttiği çeyiz eşyalarının aynen mevcut değil ise bedellerinin yasal faiziyle tahsiline; dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının aynen mümkün değilse ödeme günündeki bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 14.01.2015 tarih ve 2013/461 Esas, 2015/43 Karar sayılı kararı ile erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile yargılama sırasında eşya ve ziynet alacağı davasının tefrikine , 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve son fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasının reddine, karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, reddedilen nafakanın kaldırılması talebi ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairemizin 30.11.2015 tarih ve 2015/6255 Esas, 2015/22597 Karar sayılı kararı ile ... erkeğin dava dilekçesinde boşanma yanında, davalı-davacı kadına bağlanan tedbir nafakasının kaldırılmasını da talep ettiği, dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcının, dilekçedeki tüm talepleri kapsadığı, başvurma harcı ile birlikte yatırılan maktu harcın boşanma davası için alındığı, dava dilekçesindeki her bir talep için ayrı ayrı maktu ve nispi harçların yatırılması gerektiği, ... erkeğin nafakanın kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmadığı, kaldırılması talep edilen nafakanın yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi harç alınmadan (Harçlar Kanunu 30 uncu ve 32 nci maddeleri) davaya devam edilmesinin yanlış olduğu; ... erkeğin asıl boşanma davasının kabulüne karar verildiği gözetilmeden, asıl dava yönünden davalı-davacı kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
3.Dairemizin yukarıda belirtilen kararına karşı erkek vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş ve Dairemizin 09.03.2016 tarih, 2016/1855 Esas, 2016/4508 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 05.01.2018 tarih ve 2016/350 Esas, 2018/9 Karar sayılı kararı ile çeyiz olarak bir yatak odası takımının bir perde takımının , getirildiği, düğünde de 22 burma bileziğin takıldığı, kadının ortak konutu terk ediş şeklinin dikkate alındığı, böylelikle evden her hangi bir altın eşyası ve ev eşyasının götürecek durumda olmadığı, yine baba evine geldiğinde de üzerinde her hangi bir altın eşyasının olmadığı gerekçe ile kesinleşen yönlerden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasının reddine, kadının tefrik edilen ancak bozma sonrası yeniden birleştirilen eşya ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile bir adet yatak odası takımının aynen ya da dava tarihindeki değeri olan 400,00 TL bir adet perde takımının aynen ya da dava tarihindeki değeri olan 140,00 TL 22 adet burma bileziğin mutat ortalama ağırlığı ile aynen olmadığı takdirde dava tarihindeki değeri olan 36.590,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
2.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek vekili tarafından, tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddi ve ziynet alacağı yönünden; davalı-davacı kadın vekili tarafından ise reddedilen ziynet ve eşya alacağı ile kabul edilen ziynetlerin dava tarihindeki değeri üzerinden bedelinin ödenmesine karar verilmesi yönünden temyiz edilmiştir.
3.Dairemizin 12.02.2019 tarih ve 2019/171 Esas, 2019/921 Karar sayılı kararı ile davacı- davalı erkek vekili tarafından 14.06.2013 tarihinde boşanma ve tedbir nafakasının kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı, buna karşın davalı- davacı kadın tarafından 19.06.2013 tarihinde birleşen boşanma ve ziynet ile çeyiz eşya alacağı davası açıldığı, kadının birleşen davasında erkeğin cevap dilekçesinin kadına tebliğ edilmeden, dilekçeler aşaması tamamlanmadan ziynet ve eşya alacağına ilişkin tefrik kararı verildiği, tefrik edildikten sonra da bu eksikliğin tamamlanmadığı, bozmadan sonra dosyaların tekrar birleştirilerek karar verilmesinin hatalı olduğu, erkeğin, ... 2. Aile Mahkemesinin 2009/894 Esas, 2010/400 Karar sayılı dosyası ile kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiş ise de gerekçeli kararda tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmediği gerekçesi ile bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla ... 2.Aile Mahkemesinin 2010/400 Esas - 906 Sayılı davası ile kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının geçici koruma mahiyetinde olduğu, ... 2. Aile Mahkemesinin 2013/461 Esas, 2015/43 Karar sayılı 14.01.2015 tarihli kararı ile, kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aynı karar ile çocuğun velâyetinin babaya bırakıldığı, buna göre çocuk yararına ... 2.Aile Mahkemesinin 2010/400-906 E-K sayılı davası ile hükmedilen tedbir nafakasının 12.04.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılması gerektiği; boşanma kararı ile birlikte kadın yararına yoksulluk nafakası da hükmedilmiş olduğu, boşanma hükmünün kesinleştiği, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının 12.04.2016 tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılması gerektiği; dava dilekçesinde belirtilen ev eşyalarının kadına ait olduğunun, kadına bağışlandığının, kadın tarafından satın alındığının ya da tarafların ortak malı olduğunun veya bu eşyalarının dava dilekçesinde gösterilen şekilde varlığının kadın tarafından kanıtlanamadığı; dava dilekçesinde gösterilen 22 adet bilezik, 1 adet set takım, 5 adet bileklik, 4 adet yüzük ile 2 çift küpenin kadına düğünde takıldığının ispatlandığı, anılan ziynetlerin tarafların ayrıldığı gün kadının evden kovulması nedeniyle kadının üzerinde olmadığı, ayrılma anında kadının yanında bulunan tanığın anlatımları ile sabit olduğu gerekçesi ile erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasının kabulüne, kadının çeyiz, eşya alacağı davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne 22 adet bilezik her biri 22 ayar 22 gr (39.688,00 TL), 1 adet set takım 22 ayar 70 gr (5.740,00 TL), 1 adet 14 ayar 25 gr bileklik ( 1.250,00 TL), 5 adet her biri 12 gr 22 ayar bileklik (4.920,00 TL) 4 adet her biri 5 gr 14 ayar yüzük (1.100,00TL ) 2 çift her biri 5 gr 14 ayar küpe (550,00 TL ) olmak üzere ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam bedeli olan 53.248,00 TLnin dava tarihi olan 14.06.2013 tarihinden itibaren tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; taraflar aralarında çeyiz senedi yapılmadığını, davalı ... tüm eşyalarını ziynet altın ve bileziklerini kıymetli eşya olarak nesi varsa alıp götürdüğünü, kadının ziynet eşyalarını üzerinde taşınır eşyalar olduğu için karine olarak üzerinde götürdüğü varsayılması gerektiği, tanıkların gelin Mehtap’ın sürekli altınları üzerinde taşıdığını giderken de altınlarını götürdüğünü, beyan ettiğini, kadına düğünde takılan ziynetlerin bu kadar olmadığını, reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde altın eşyaların mevcutsa aynen mevcut değilse ödeme tarihindeki ederlerinin tahsiline karar verilmesi talep ettiklerini, Mahkemece ziynetlerin aynen iadesine olmadığı takdirde toplam bedelinin yasal faiziyle tahsiline karar verildiğini, ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan yani misli eşya olduklarından aynen iadesi ve aynen iadesi mümkün olmadığında fiili ödeme günündeki değerinin istenebileceğini, karşı tarafın 10.06.2014 tarihli cevap dilekçesinin 2. sayfasında “cihaz eşyaları açısından” başlıklı bölümde eşyaların kendilerinde olduğunu ve kısmen iade etmeyi kabul ettiklerini, eşya talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tedbir nafakasının kaldırılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek usul ve yasaya aykırı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eşya ve ziynet alacağı davasında davanın kabulünün hatalı olup olmadığı, ziynetlerin miktarının doğru belirlenip belirlenmediği, kadının bu ziynetleri üzerinde götürüp götürmediği ile, çeyiz eşyası olarak getirdikleri eşyaya ilişkin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile geçici tedbir nafakasının kaldırılmasının hatalı olup olmadığı, vekâlet ücretleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 197 inci maddesi 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu ve özellikle kadının ziynet alacağına yönelik aynen iade olmadığı takdirde fiili ödeme günündeki bedelinin tahsiline şeklindeki talebinin infaz aşamasında dikkate alınacağının ve hüküm altına alınmasında hukuki yarar bulmadığının anlaşılmış bulunmasına göre tarafların aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Yargılama sonucunda vekâlet ücreti ve yargılama giderleri davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinde "...Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebilivor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla.) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez..." hükmü yer almaktadır. Buna göre; reddedilen alacak üzerinden hesaplanacak vekâlet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca reddedilen miktarı geçemeyeceği de dikkate alınarak yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren erkek yararına reddedilen ziynet alacağı yönünden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Davalı-davacı kadın dava dilekçesinde, erkeğin kadını evden kovduğunu, dilekçesinde belirttiği var olan eşyalarını alamadığını iddia etmiş, ... erkek ise bu vakıaya cevaben verdiği dilekçesinde evlenirken yatak odası takımı, 1 adet halı, yatak odası perdesi, teflon tencere seti, ... bıçak setini getirdiğini kabul etmiştir. Dosya kapsamında dinlenilen kadın tanık beyanlarında ise kadının ayrıca çamaşır makinesi ile bulaşık makinesi eşyasının da olduğu ve bu eşyaların da kadın tarafından ortak haneye getirildiği sabittir. O halde Mahkemece yapılması gereken davacı erkeğin kabul ettiği ve tanık beyanları ile kadına ait olduğu ve evde kaldığı sabit olan eşyalar yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış ise buna, yapılmamış ise bilirkişi incelemesi yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile çeyiz eşya alacağı davasının reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda (2) nci ve (3) üncü numaralı paragraflarda gösterilen sebeplerle ziynet alacağı davasında erkek lehine hükmedilmeyen vekâlet ücreti ile kadının çeyiz eşyası alacağı davasının reddi yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre eşya alacağına yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,
Peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.06.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.