Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4584 E. 2024/3942 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu, yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınıp alınmayacağı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, davacı kadın vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/561 E., 2023/46 K.

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/58 E., 2020/292 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada, davanın 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kendisine şiddet uyguladığını, hakaret ve küfür ettiğini, bunun üzerine karakolluk olduklarını, davalıdan ayrı yaşadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının sırtına vurduğunu, davacıyı durdurmak ve kendisini korumak için karşılık verdiğini, ikisinin de basit tıbbi müdahale ile giderilebilir raporu aldığını, olayla ilgili olarak davacı ile aynı cezayı aldıklarını, olayın karşılıklı olduğunu, küfür ve hakaret içerikli mesajların da karşılıklı olduğunu, davacıdan gelen mesajlara karşılık verdiğini, davacının kendisine hakaret ettiğini, annesinin duyacağı şekilde kendisine "gerizekalı, pezevenk, kavat" dediğini, sinirlendiğinde eşyaları kendisine fırlattığını, yemek tepsisini ters çevirdiğini, ayağına cam gelerek yaralandığını, bu nedenle ayağına dikiş atıldığını, evlilik birliği sürecinde davacı nedeniyle borçlandığını, davacının geceleri habersizce ortak haneden gittiğini, intihara teşebbüs ettiğini, psikolojik sorunları olduğunu, öfke kontrolünün olmadığını, agresif yapıya sahip olduğunu, sürekli haksız suçlamalarda bulunduğunu, hakaret ettiğini belirterek boşanmalarına, ortak çocuk ile kişisel münasebetinin sömestr tatilinde on beş gün ve yazın bir ay yatılı olarak düzenlenmesine, davacının talep ettiği nafaka ve tazminatın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile tarafların birbirlerine hakaret ve küfür etmeleri ve birbirlerine şiddet uygulamaları gerekçesi ile boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası süresinde olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş olup hüküm davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince cevaba cevap dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediğinden bahisle istinaf itirazının kabulüne, kabule göre ise cevaba cevap dilekçesinde davacı kadının yoksulluk nafakası istediğinin de belirtilerek hükmün kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların birbirlerine hakaret ve küfür etmeleri ve birbirlerine şiddet uygulamaları gerekçesi ile boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kişisel eşya iadesi davası ile ilgili sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakası, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının çalıştığı ve yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiş, kadın vekilinin tüm, erkek vekilinin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının reddi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının hükmedilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.