Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4589 E. 2024/3113 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği, kusur belirlemesi ve tazminatlara hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu, kadının ise hafif kusurlu olduğuna dair yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/551 E., 2023/195 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/434 E., 2021/985 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddi ile kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, sözlü, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddette bulunduğunu, ters cinsel ilişki talep ettiğini müvekkili rıza göstermeyince fiziksel şiddet uyguladığını, gizli sosyal medya hesapları kullandığını, alkol ve uyuşturucu kullandığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına nafakalara her yıl yıllık artış oranının uygulanmasına, dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini beyan ederek; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, birliğin maddî giderlerinin karşılanmasına yeterli destekte bulunmadığı, tarafların karşılıklı olarak birbirlerine küfür ettiği ve kadının ise, erkek ile ayni yatakta yatmaktan kaçtığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde tarafların eşit kusurlu oldukları, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olmaları sebebiyle maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları, ortak çocuğun reşit olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocuk için talep edilen nafakalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, hükme esas alınan kusura dayalı eylemlerin meydana geliş şekli itibariyle, tarafların eşit kusurlu oldukları kanaatine varıldığından, kadının yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine, kadın yararına takdir edilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının 300,00 TL arttırılarak aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, reddedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanma kararı verilmiş ise de toplanan delillerden, tarafların karşılıklı hakaret ettiği, davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği sübut bulmakla birlikte kadının aynı yatakta yatmaktan kaçınması eylemine davalı erkek eş tarafından dilekçeler teatisinde vakıa olarak dayanılmadığı halde kadına kusur olarak yüklenmesi doğru görülmemiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu, kadının ise erkeğe oranla hafif kusurlu olduğu; kadının boşanma davasının kabulünde bir isabetsizlik olmadığı ancak kusur tespitinde hata yapıldığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu..." gerekçesi ile; kadının kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kusur belirlemesine dair gerekçenin düzeltilmesine, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine nafakalara her yıl TÜİK’in belirlediği ÜFE oranında artırım uygulanmasına ve kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatlara yönelik aralarında sulh olduklarından tazminatlara yönelik temyiz itirazlarının olmadığını, müvekkilinin eşini sevdiğini, boşanma davası devam ederken, bir araya geldiklerini ve görüşmeye devam ettiklerini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında; davanın kabulü, kusur belirlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci

fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.