Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4608 E. 2024/1322 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurunun olup olmadığı, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliği ve miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadına ve ortak çocuklarına yönelik şiddet, hakaret ve psikolojik baskı gibi eylemlerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği, davacı kadının kusursuz olduğu, velayet, nafaka ve tazminata hükmedilmesini gerektirecek şartların oluştuğu ve miktarlarının uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/6 E., 2023/876 K.

DAVA TARİHİ : 18.02.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/118 E., 2021/673 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının alkol bağımlısı olduğunu, müvekkilini ve ortak çocuklarını bir çok kez darp ettiğini, müvekkiline ve ortak kızına karşı sürekli hakaret ettiğini, aşağıladığını, müvekkilinin kendine bakım yapması halinde aşağılayıcı sözler söylediğini, kıskançlık yaptığını, müvekkilinin telefonunu kurcalamak, kontrol etmek istediğini, müvekkilinin maaş kartına el koyduğunu, çocuklara karşı maddî ve manevî hiçbir sorumluluğunu yerine getirmediğini, davalının sosyal medya üzerinden sürekli yabancı kadınlar ile iletişime geçtiğini, mesajlaştığını, teklifte bulunduğunu beyanla, davalının zinası sebebiyle, kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.200,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 130.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, zina sebebiyle boşanma talebi yönünden zina olgusunu ispatlayacak herhangi bir somut delil sunulmadığından zina sebebiyle açtığı boşanma davasının ispatlanamadığı, davalının, davacıya ve ortak çocuklara yönelik defaatle fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, davacı kadını toplum içinde sürekli küçümseyici sözler söylediği, alkol aldığı zaman davranışlarını kontrol edemediği fiziksel şiddet uyguladığı, davacıya yönelik "kim için süsleniyorsun" şeklinde söyleyerek psikolojik baskı uyguladığı, iş yerindeki erkeklerden kıskandığı ve çocuklara ilgi göstermediğinin anlaşıldığı, davalının tam kusurlu eylemleriyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davacının kusursuz olduğu, boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları zarar gören kadın lehine tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınmak suretiyle maddî ve manevî tazminata, sosyal inceleme raporu ve çocuğun üstün menfaat ve istekleri doğrultusunda velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumu, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınmak suretiyle iştirak nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine 750,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine 18.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata, davalının aile konusu şerhinin kaldırılması talebinin ayrı bir dava konusu olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine iştirak nafakası ile davacı kadın lehine maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.