Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4629 E. 2023/3069 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında davanın kısmen kabulünün doğru olup olmadığı, reddedilen miktar üzerinden belirlenen vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında reddedilen ziynet alacağı miktarının açıkça belirtilmemesinin ve buna bağlı olarak davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin miktarının denetime elverişli şekilde hesaplanamamasının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine aykırı olması nedeniyle, hüküm, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/502 E., 2022/933 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; ... Aile Mahkemesinin 2010/1578 Esas 2011/540 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın kesinleştiğini müşterek evden gece vakti hiçbir eşyasını almaksızın dövülerek terk etmek zorunda kaldığını, ziynet eşyalarını ve şahsi eşyalarını vermediğini, davalıda kaldığını, kadının ve çocuğun giyim eşyalarını dahi vermediğini, boşanma davasında bu durumu ispatlandığını ileri sürerek ekli listede ayrıntılı yazılı olan ev eşyalarının değeri olan 13.105,00 TL ile ziynet eşyalarının değeri olan 23.080,00 TL her ikisinin toplamı olan 36.185,00 TL değerindeki ekli listede belirtilen ev eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadeleri mümkün olmadığı takdirde tahsil tarihi itibari ile değerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. 09.03.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 1 adet 22 ayar (80gr) 8.240,00 TL olarak, 6 adet toplam 30 gr hediyelik takı bileziği 3.090,00 TL olarak, 13 Küçük altın bedeli 2.093,00 TL olarak toplam 343,00 TL. ıslah miktarının ıslah tarihinden itibaren işlecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, dava dilekçesinin kanuna uygun hazırlanmadığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, boşanma davasının derdest olduğunu ve o davada bu haklarını saklı tutmadığını, evi terk ettikten sonra müşterek haneye iki kez daha geldiğini, kendisine ait olan kişisel eşyalarının bir kısmını alıp götürdüğünü, eşyaların kalan kısmının ise ilk eşinedn olan kızları Sibel ve Ayşe tarafından davacının annesi ile birlikte oturduğu Köşk'teki evine 2011 yılında götürüldüğünü, dövülerek evi ... zorla zorlandığı iddialarının doğru olmadığını, darp raporunun da olmadığını, ziynet eşyalarının tamamının davacı üzerinde takılı olduğu yönünde ilgili boşanma davası dosyasında tanık beyanlarının mevcut olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, 12.01.2016 tarihli ve 2012/576 Esas, 2016/14 Karar sayılı kararı ile davacı ... ortak evden abisi Bülent vasıtasıyla ayrılıp annesinin evine gittiği, dinlenilen tanık beyanları ile dava konusu olmayan ziynetlerin davacı kadının kolunda veya çantasının içerisinde olduğu, evden ayrılırken dava konusu olmayan ziynetleri yanında götürdüğü ve dava konusu olanları ise ortak evde bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu halde davacı kadının evden ayrılırken dava konusu olsun veya olmasın tüm ziynetlerini yanında götürdüğünün kabulü gerektiği, davalı ... ziynet davası yönünden yemin beyanında da bulunduğu; talep edilen çeyiz ve ev eşyalarının bir kısımının 15.05.2015 tarihli teslim tesellüm tutanağı ile teslim edildiği, kalan kısmın ise evde kaldığının ispatlanamadığı gerekçesi ile kadının ziynet alacağı davası yönünden reddine, kişisel eşyaların iadesi yönünden ise gerekçede belirtilen ve teslim edilenler yönünden konusuz kaldığından açılmamış sayılmasına, diğer kısım yönünden ise ispatlanmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili reddedilen ve açılmamış sayılmasına yönelik verilen karar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01.10.2018 tarih ve 2016/21122 Esas, 2018/9282 Karar sayılı kararı ile davalı erkek tarafından kadının talep ettiği 13 adet çeyrek altın ile 6 adet takı bileziğinin davacı ile birlikte gittikleri akraba düğünlerinde davacının rızası ile hediye olarak takıldığını ileri sürdüğü, bu haliyle ispat yükünü üzerine alan davalının harcadığını kabul ettiği altınların kadının rızası ile bu ziynetleri harcadığını ispatlayamadığını; kadının erkeğin uhdesinde kaldığını ileri sürdüğü 5 adet ... burması bilezik ile 1 adet set takımının iadesini talep ettiği, kadının evden gece geç saatte yaşanılan tartışma üzerine ağabeyi ile ayrıldığını, kadının baba evine geldiğinde üzerinde 2 adet kullandığı bilezik dışında bir takısının olmadığını tanık beyanları ile ispatladığını, kadının evden ayrılış şekli dikkate alındığında dava konusu yapmadığı ve üzerinde olduğunun belirtilmesi karşısında diğer ziynetlerin de üzerinde olduğunun kabul edilmesinin doğru olmadığı gerekçesi bozulmasına karar verilmiştir.

3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin bu kararına karşı davalı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş olup Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 19.09.2019 tarih ve 2018/7812 Esas, 2019/6888 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 08.06.2021 tarih ve 2019/453 Esas, 2021/436 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 13 adet çeyrek altın ile 6 adet takı bileziğin davacı ile birlikte gittikleri düğünde davacının rızası dahilinde hediye olarak götürüldüğünü kabul ettiği ,her ne kadar ziynet altın alacağı davalarında ispat yükü davacı da ise de davalının bu ziynetlerin düğünde akrabalara davacının rızası ile takıldığı ispat edemediği,davacı tarafın talep konusu olan 5 adet ... burması ile 1 adet set ile ilgili talebinin değerlendirilmesinde ise tarafların gece saatlerinde yaşadıkları tartışma sonucu davacının abisiyle birlikte evden ayrıldığı, kadının evden ayrılış şekli göz önüne alındığı, davacının yanında günlük kullanımında olan ve o an üzerinde takılı bulunan iki adet bileziğin (bilekliğin) bulunması, davacı kadının dava konusu ettiği diğer takıları da yanında götürdüğü anlamına gelmeyeceği, davacının, ziynet eşyalarının davalı yedinde kaldığını iddiasını ispatlamış olduğu gerekçesi ile ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile “... 2 ayar ... Burması 5 adet bilezik (tanesi 20 gram olmak üzere toplam:100gram), 1 adet 22 ayar Set Takımı ( toplam:80gram), 6 adet 22 ayar bilezik (toplam 30gram), 13 adet çeyrek altın oluşan ziynetin aynen iadesine, altınların iadesi yapılmadığı takdirde bedeli olan 22.723,00 TL ziynet altın alacağının (22.380,00 TL sine dava tarihinden 343,00 TL’sine ise ıslah tarihi olan 09.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte...” tahsiline karar verilmiştir.

2. Karara karşı, süresi içinde davalı erkek vekili tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

3. Dairemizin 29.12.2021 tarih ve 2021/9198 Esas, 2021/10272 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Kanun’un 298 inci maddesi gereğince kararın, tefhim edilen hükme aykırı olamayacağı, gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 13 adet çeyrek altın ile 6 adet takı bileziğin davacı ile birlikte gittikleri düğünde davacının rızası dahilinde hediye olarak götürüldüğünü kabul ettiği ,her ne kadar ziynet altın alacağı davalarında ispat yükü davacı da ise de davalının bu ziynetlerin düğünde akrabalara davacının rızası ile takıldığı ispat edemediği,davacı tarafın talep konusu olan 5 adet ... burması ile 1 adet set ile ilgili talebinin değerlendirilmesinde ise tarafların gece saatlerinde yaşadıkları tartışma sonucu davacının abisiyle birlikte evden ayrıldığı, kadının evden ayrılış şekli göz önüne alındığı, davacının yanında günlük kullanımında olan ve o an üzerinde takılı bulunan iki adet bileziğin (bilekliğin) bulunması, davacı kadının dava konusu ettiği diğer takıları da yanında götürdüğü anlamına gelmeyeceği, davacının, ziynet eşyalarının davalı yedinde kaldığını iddiasını ispatlamış olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 22 ayar ... Burması 5 adet bilezik (tanesi 20 gram olmak üzere toplam:100gram/ Bedeli: 9.300,00 TL), 1 adet 22 ayar Set Takımı (toplam:80gram/Bedeli: 8.240,00 TL), 6 adet 22 ayar hediyelik takı bileziği (toplam 30gram/Bedeli : 3.090,00-TL ), 13 adet çeyrek altından (Bedeli:2.093,00 TL) oluşan ziynetin aynen iadesine, altınların iadesi yapılmadığı takdirde bedeli olan 22.723,00 TL ziynet altın alacağının (22.380,00 TL sine dava tarihinden 343,00 TL’sine ise ıslah tarihi olan 09.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilesi gerekirken gerekçesiz bir şekilde kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, alacak miktarı 23.080,00 TL olarak talep edildiğini, gerekçeli kararda 22.723,00 TL üzerinden karar verildiğini, reddedilen tutarın yalnızca 357,00 TL olduğunu ve buna göre vekâlet ücreti hesaplanması gerektiği, yargılama giderinin de hatalı olarak hesaplandığını, davalı tarafından yapılan 962,85 TL harç , 1.395,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam yargılama gideri olan 2.358,35 TL'nin red oranına göre 3.881,83 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 2.358,35 TL'nin, 3.881,83 TL'sinin olması mümkün olmadığını, ileri sürerek; reddedilen kısım ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; herkesin iddiasını ispatlaması gerektiğini, kadının evi terk ederken ziynetlerin elinden zorla alındığını ispatlayamadığını, kolunda iki bilezik bulunup diğerlerini evde bırakmasının düşünülemeyeceğini, mahkemece tam kabul kararı verilmesine karşın kısmen kabul yazılarak çelişki yarattığını, erkeğin ziynet yönünden yemin beyanında da bulunduğunu, kadının davasını ispat edemediğini, reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün hatalığı olduğunu ileri sürerek; kabul edilen kısım yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ziynet alacağı davasında davanın kısmen kabulünün doğru olup olmadığı, reddedilen miktar üzerinden belirlenen vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1 inci, 2 nci, 6 ncı, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddeleri ile 6100 sayılı Kanun’un 323 üncü, 326 ncı, 190 ıncı maddesi ile geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiği anlaşılmakla birlikte reddedilen miktarın kararın hüküm fıkrasında belirtilmeksizin davacı ve davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Yargılama sonucunda vekâlet ücreti ve yargılama giderleri davanın kabul veya reddedilmesi durumuna göre takdir edilir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinde "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebilivor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla.) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.." hükmü yer almaktadır. Buna göre; reddedilen alacak üzerinden hesaplanacak vekâlet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca reddedilen miktarı geçemeyeceği de dikkate alınarak yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren erkek yararına reddedilen miktar kadar vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, kararda denetime elverişli olacak şekilde açık olarak reddedilen miktarın belirtilmemesi hatalı olmuştur.

3. Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere davanın kabul ve ret oranına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken davacı kadın üzerinde bırakılan yargılama giderlerine ilişkin hükmün açık ve net olarak belirtilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

IV. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Mahkeme kararının, yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere davacı kadın üzerinde bırakılan yargılama giderleri ile davalı erkek lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) nolu paragrafta belirtildiği üzere, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.