"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2958 E., 2023/599 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1225 E., 2020/653 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı eş adına tapuda kayıtlı olan ... Ada, 3 Parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün aile konutu niteliğinde olduğunu, bu taşınmazda davacının bilgisi dışında davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı .... vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dilekçesinde davacının, davalının Antalya'da bulunan davaya konu taşınmazı olduğunu ve ipotek konulduğunu sonradan öğrendiğini beyan etmiş olduğu, kendisinin de katkı payı olması açısından taşınmazda hakkının olduğunu söylediği, dava dilekçesinde tarafların adreslerinin Denizli olarak göründüğü, dosyaya gelen nüfus kayıtlarından davacı ve davalı eşinin Denizli ilinde oturdukları ve Antalya'da ikamet etmediklerinin anlaşıldığı, yine dosyaya sunulan ipotek tesisi tarihinde düzenlenen ekspertiz raporunda davaya konu taşınmaza ipotek konulduğu tarihte kiracı bulunduğunun belirtildiği, bu haliyle dosyadaki deliller itibariyle davaya konu taşınmazın aile konutu vasfında olmadığı, yine dosyadaki deliller itibariyle keşif yapılmasına gerek görülmediği, aile konutuna ilişkin eş rızası alınması gerektiğine yönelik hüküm doğrultusunda hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı, taşınmaz aile konutu olmadığından davacının rızasına gerek bulunmadığı, davalının davayı kabul etmesinin mevcut deliller itibariyle karara bir etkisinin bulunmadığı, bu haliyle davacının davasını açmakta haklı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasında, dava konusu taşınmazın tarafların aile konutu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı ve 194 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...