"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/59 E., 2023/683 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kavak Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/120 E., 2022/319 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile görücü usulüyle 09.10.2014 tarihinde resmen evlendiklerini, bu evliliklerinden iki tane ortak çocuklarının bulunduğunu, her iki çocuklarının da vefat ettiğini, davalının kendisine karşı tutum ve davranışları nedeniyle aralarında şiddetli geçimsizlik mevcut olduğunu, her ikisinin de birbirlerinin dediklerinin zıttını yaptıklarını, hiç bir konuda anlaşamadıklarını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, geçimsizliğin ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacının kusurlu olduğunu, sürekli şehir dışında olduğunu,yalnız kaldığını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî ve altınlar karşılığı 100.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacının davalıya küfür ettiği, davacının evine geç gittiği ve davacının kendi evinde değil sürekli yengesi ve abisi ile zaman geçirdiği;kadının ise, "kimse karışamaz ben istediğimi yaparım" dediği ve davacının istemediği yerlere gittiği, davacı tanıklarının beyanlarında davacı ile davalı arasındaki huzursuzlukların davalının ailesinden kaynaklandığı şeklindeki beyanları karşısında davacının boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğı kanaati ile açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın için 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakalar, maddi ve manevi tazminat, yargılama giderleri ve bu kapsamda vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,İlk derece mahkemesince, boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda davacının ağır kusurlu olduğu belirtilmiş ise de kocaya yüklenen kusurlu davranışlara kadının dayanmadığının anlaşıldığı, dayanılmayan vakıalar tanık beyanları esas alınarak taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği, bu sebeple kocaya yüklenen kusurlu davranışların çıkarılması gerektiği,kadının istinaf yasa yoluna başvurmayarak kadına yüklenen kusurlu davranışların kesinleştiği de dikkate alındığında boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda kadının tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davalının yasal süresi içerisinde usulüne uygun maddi tazminat istemi bulunmadığından maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken kabulünün usul ve yasaya aykırı bulunduğu, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği, davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerekir iken yazılı gerekçelerle eksik vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasının isabetli bulunmadığı gerekçesiyle kararın kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, davalı kadının tedbir nafakası isteminin kısmen kabulü ile; boşanma hükmü kesinleşinceye kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakasının kocadan alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kadının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat isteminin reddine, kadının maddi tazminat istemi boşanmanın fer'î niteliğinde olmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmişir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi kararı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 4 üncü,166 ıncı, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı kadın tarafından sunulan cevap ve ikinci cevap dilekçe içeriklerindeki anlatımlardan kadının, erkek yönünden birlik görevlerini yerine getirmeme, kendisine karşı istememe ve ilgisizlik vakıalarına dayandığı, bu yönüyle de dosya kapsamından davacı erkek açısından "eve geç gelme yoluyla ilgisizlik ve sürekli olarak abisinin evinde vakit geçirme yoluyla yine ilgisizlik ve bu suretle birlik görevlerini ihmal ve ilgisizlik" kusurlarının gerçekleştiği, davalı kadının istinaf edilmeyerek kesinleşen "erkeğe hitaben "kimse karışamaz ben istediğimi yaparım" deme, davacının istemediği yerlere gitme, davacı ile davalı arasındaki huzursuzlukların kendi ailesinden kaynaklanması" kusurları ile erkeğin "eve geç gelme yoluyla ilgisizlik ve sürekli olarak abisinin evinde vakit geçirme yoluyla yine ilgisizlik ve bu suretle birlik görevlerini ihmal ve ilgisizlik" şeklindeki gerçekleşen kusurları birlikte değerlendirildiğinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu kadının tam kusurlu olduğunun kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3.Somut uyuşmazlıkta boşanmaya neden olan olaylarda kusuru daha ağır olmayan ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.