"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3632 E., 2023/394 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/382 E., 2022/627 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin tutarsız ve sorumsuz tavırlarını çocuklarına karşı da işlediğini, savruk ve özensiz yaşam sürdüğünü, ailesine bakmadığını, şans oyunları oynayıp borçlandığını, kadını hırpaladığını, boğazına bıçak dayadığını ve tehdit ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine 50,000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, başka bir erkekle telefonda görüştüğünü belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek lehine yasal faiziyle birlikte 100.00,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; evine, ocağına bakmayan, evin ve çocuğun geçimini sağlamayan, üzerine düşen birlik görevlerini gerine getirmeyen, eşinden habersiz şekilde evdeki parayı ve altınları alan, kredi kartından harcama yapan, eşinin müstehcen görüntülerini eşinin ailesine gönderen, iddia oyunu oynan erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olduğu, sadakate aykırı güven sarsıcı davranışta bulunan kadının boşanmaya yol açan olaylarda az da olsa kusurlu olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmemesi nedeniyle tarafların karşılıklı olarak boşanma taleplerinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren ise ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir nafakasına ve iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü ve fer'ileri, kusur belirlemesi, erkeğin tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve hakkaniyet ilkesine göre ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, erkeğin tüm, kadının ise diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkeğin davasının kabulü, nafakaların ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hükmedilen tazminat miktarlarının yerinde olduğunun anlaşılmasına göre davacı- karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince kadının kendisinin çektiği müstehcen kayıtların varlığı, bu kayıtlara ilişkin olarak 09 Mayıs tarihli yazışmada, kadının ''Yapma utanıyorum zaten gaflete düştüm hatamı kabul et nolur...'' şeklinde mesajından anlaşılacağı üzere kadının sadakate aykırı güven sarsıcı davranışta bulunduğu gerekçesi ile birliğin temelinden sarsılmasında az da olsa kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; kadının 21.09.2020 tarihinde Samsun 4.Aile Mahkemesinin 2020/527 Esas sayılı dosyasıyla boşanma davası açtığı, tarafların barıştıkları ve kadının davasından feragat etmesi nedeniyle 02.11.2020 tarihinde feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, reddedilen davadan sonra tarafların bir süre birlikte yaşadıkları, kadının bu kez 02.06.2021 tarihinde eldeki davayı açtığı, erkeğin cevap ve karşı dava dilekçesindeki beyanlarında kadının 26.07.2020 tarihinde kendi babasının evinde iki tane gayri ahlaki video çektiğini ve bu videoları bir başka erkeğe gönderdiğini iddia ettiği, 23.10.2020 tarihinde eşiyle bir araya geldiklerini kabul ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında; davacı- karşı davalı kadının kendi telefonundaki video kayıtlarını bir başka erkekle paylaşmış olduğunun ispatlanamadığı, eşine gönderdiği mesajın eşini aldattığı anlamına gelmeyeceği, kaldı ki erkeğin videodan haberdar olup sonrasında birlikte yaşamın devam ettiği, bu nedenle anılan vakıaların erkek tarafından affedildiğinin, en azından hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerektiği, kadının kusurlu bir davranışının da ispat edilemediği, bu nedenle birliğin temelinden sarsılmasında davacı- karşı davalı kadına kusur izafe edilemeyeceği, Mahkemece erkeğin kabul edilen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen kusurlarına göre davalı- karşı davacı erkeğin birliğin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve değerlendirme sonucu kadının az kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3. Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı- karşı davacı erkek tam kusurludur. Tam kusurlu erkek tarafından açılan karşı davanın kabulü koşulları oluşmamış ise de; kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. O halde, Mahkemece konusuz kalan davalı- karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davadaki haklılık durumuna göre harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) ve (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı- karşı davalı kadın yararına kusur belirlemesi ile erkeğin davasında hüküm altına alınan harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı- karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.