Logo

2. Hukuk Dairesi2023/477 E. 2023/3237 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimde olduğu, hükmedilen tazminatların miktarının ve velayet kararının uygun olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylar ve kusur durumu doğru tespit edilmiş, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının da hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1685 E., 2022/1775 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/119 E., 2021/1131 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin daha önce ... 3. Aile Mahkemesi'nin 2015/668 Esas, ... 1. Aile Mahkemesi'nin 2016/710 Esas sayılı dosyalarında boşanma davaları açtığını davalı erkeğin müvekkilinden özür dilemesi müvekkiline ve çocuklarına karşı iyi davranacağını belirtmesi üzerine açmış olduğu davadan feragat ettiğini ancak erkeğin kusurlu davranışlarından vazgeçmemesi hatta arttırması ile evlilik birliğinin çekilmez hâle geldiğini, davalı erkeğin müvekkiline ve çocuklara karşı şiddet uyguladığını, bunlar ile ilgili Adli Tıp'ta darp raporlarının olduğunu, müvekkilinin 2012 yılından beri epilepsi hastalığının olduğunu, tarafların ara ara ayrılıklarının olduğunu, müvekkilinin annesinin yanına giderek bir kaç ay yaşadığını, müvekkilinin annesi ve kardeşlerinin tarafların geçimlerine zaman zaman katkıda bulunduğunu, davalı erkeğin, bundan rahatsız olduğunu, ancak yardım yapılmadığında da rahatsız olduğunu, davalı erkeğin müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, erkek çocuğu takıntısının olduğunu, kız çocuklarına şiddet uyguladığını, erkek çocuğuna uygulamadığını, Darıcada bir kuruyemiş dükkanın olduğunu, dükkanı kardeşine muvazaalı olarak devrettiğini, dükkanı işletmeye devam ettiğini, kendisine ait 54 ... 030 plakalı aracı kardeşine devrettiğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, herhangi bir gelirinin olmadığını, kendi ailesinin yardımda bulunduğunu beyan ederek evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesi nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesini, çocuklar için toplamda 3,500 TL iştirak nafakası, 100,000,00 TL maddi ve 100,000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının daha önceleri de boşanma davası açtığını ve bu davalardan feragat ettiğini, feragat ettiği davalardaki vakıaların son açılan davadaki vakıalarla aynı olduğunu, önceki açtığı davalardan feragat ettiği için bu nedenleri affettiğini, bunlara dayanarak dava açılamayacağını, açılan davayı kabul etmediğini, kadın tarafından darp edildiğini, kadının epilepsi hastası olduğunu, Kepra denilen ilacı kullandığını, bu ilacın ağır davranış bozukluğu, hırçınlık gibi yan etkilerinin olduğunu, kadının isteği üzerine kardeşinden borç alarak bir ev satın aldığını, 400.000,00 TL borcun altına girdiğini, bu borcu hala ödemediğini beyan ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, iş yerini ve arabasını davacıdan habersiz, rızası olmadan kardeşine devrettiği, zorla bilezikleri alıp sattığı tüm bu nedenlerle davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına izafe edilecek kusurun ispat edilemediği gerekçesi ile; kadının açtığı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların eğitim ve bakım masrafları için ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 300,00 TL tedbir 400,00 iştirak nafakasına, kadının boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceğinden kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakalara her yıl TÜFE oranında artış yapılmasına , boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadının mevcut ve beklenen menfaatleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kadının, iddialarını ispat edemediğini, darp raporunu ilk defa mahkeme huzuruna taşımış olmasına rağmen, mahkemenin bu olayı kadına kusur saymadığını, tam olarak pozitif ayrımcılık uygulandığını, yanlış karar verildiğini, davacı kadının müvekkiline darp uygulamasının, iki defa dava açıp feragat etmesinin başlı başına boşanma nedeni olup daha ağır kusur kabul edilmesi gerektiğini, mahkemenin feragat edilen dava sebeplerini hükme esas aldığını, nafaka ve tazminat konusunda da mahkemenin dosyada mevcut delillere göre yanlış karar verdiğini, maddi ve manevi tazminata karar verilmesinin de yerinde olmadığını, ayrıca miktar açısından da çok yüksek bir oranda tazminata karar verildiğini, asgari ücretle çalışan birisi için fahiş miktarda olmakla birlikte yararına tazminat hükmedileni zenginleştirmemesi gerektiğini, bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazları doğrultusunda dosyanın yeniden incelenerek, davacı tarafından açılan ve kabulüne karar verilen davanın tüm yönleriyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince boşanmaya ilişkin vakalar ile kusur derecelerinin doğru tespit edildiği, boşanmaya neden olan olaylarda, erkeğin tam kusurlu olduğu, bu sebeple davanın kabulünün yerinde olduğu, ortak çocukların yaşı, anne bakım ve şevkatine muhtaç olması, çocukların anne yanında olması, annenin velayet görevini ihmal ettiğine dair herhangi bir iddianın olmaması göz önüne alındığında, çocukların velayetlerinin anneye verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, kadın yararına maddi-manevi tazminata hükmedilmesinde ve düzenli bir işi ve geliri bulunmayan ve boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği anlaşılan, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı gibi, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarının ve ortak çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı erkeğin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde beyanlarını aynen tekrar ederek, itirazlarının neden reddine karar verildiğinin, gerekçesinin yazılmadığını beyan ederek usul ve yasaya aykırı kararı kabul etmediklerini, kadın tarafından açılan davanın tüm fer'ileri ile reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur tespiti, maddi ve manevi tazminatların kabulü ve miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurarak davanın tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma davasında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur tespitinde hükme esas alınan delilin hukuka aykırı delil olup olmadığı, kadın eş yararına tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 Kanun’un 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.