Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4781 E. 2023/6263 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının fer'isi olarak hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gözetilerek, davacı kadın yararına daha uygun miktarda tazminat ve nafaka takdiri gerekmesi nedeniyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2113 E., 2023/277 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozma ilamına uyularak kadın yararına artırılmak suretiyle yoksulluk nafakasına ve tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL manevî, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kusurlu davranışları nedeni ile tazminat ve nafaka talep edemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.12.2017 tarihli kararı ile; ispatlanamayan davanın reddine, boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya hak kazanan davacı kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.02.2021 tarihli ve 2018/2608Esas, 2021/197 Karar sayılı kararında; taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; eşini ve evini ihmal eden davacı kadının az, eşine psikolojik baskı yaparak kadının davranışlarına müdahale eden erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, hatalı kusur değerlendirilmesi neticesinde davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine aylık 750,00 TL tedbir ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla aynı miktarda ve boşanma kararının kesinleşmesinden sonra devam etmek üzere yoksulluk nafakasına, davacı kadın yararına 40.000,00 TL maddî tazminata, davalı erkeğin davranışlarının davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliği teşkil etmediğinden, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine, ağır kusurlu bulunan davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise tümden reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 23.12.2021 tarihli ve 2021/8195 Esas, 2021/9941 Karar sayılı kararı ile; davalı erkeğin bölge adliye mahkemesince de kabul edilen ve gerçekleşen eşine psikolojik baskı yaparak davranışlarına müdahale etmesi kusuru yanında, eşine süregelen şekilde fiziksel şiddet eyleminin de bulunduğunun anlaşıldığı, erkeğin bu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olması nedeniyle kadın yararına koşulları oluşmakla 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, yine kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve maddî tazminatın miktarlarının da az olduğu, ayrıca kadının dava dilekçesindeki maddî tazminat yönünden faiz talebi konusunda olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamasının da doğru olmadığı gerekçesiyle bu yönlerden kararın bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 13.04.2020 tarihli kararı ile bozma ilamına uyularak; davacı kadın yararına 45.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 850,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kesinleşen konularda ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 12.10.2022 tarihli ve 2022/8537 Esas, 2022/8023 Karar sayılı kararı ile; kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamına uyularak; davacı kadın yararına 65.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kesinleşen konularda ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada kadın yararına hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının bozma ilamının amacına, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 inci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları da dikkate alınarak davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

b.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası bozma ilamının amacına uygun olmayıp yine azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarları yönünden davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...