"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1379 E., 2023/489 K.
DAVA TARİHİ : 29.03.2022
KARAR : İstinaf başvurusunun reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/33 E., 2022/336 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 10.05.2023 tarihli ek karar ile; davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz harç ve giderlerinin kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesi ile davacı-karşı davalı erkeğin temyiz başvurusundan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından asıl karar ve ek karar, davalı-karşı davacı kadın tarafından asıl karar temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; taraf vekillerinin Bölge Adliye Mahkemesi kararı yönünden temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap-karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; süreç içerisinde fikri,ruhi ve bedensel uyumsuzluk neticesi karşılıklı sevgi ve saygıyı yitirmeleri, yemek, bulaşık, çamaşır ütü ve temizlik gibi birliğin üzerine yüklediği görevleri yerine getirmemesi, davalı eş evde temizlik yapılmasına karşı çıkmasına rağmen davalı çeşmenin suyunu açıp saatlerce elini yıkadığı, aile yaşantılarını kendi kafasına göre ayarladığı, ailesi ve yakın akrabalar ortak konuta gelmelerini istemediği, geldikleri zaman ise huzursuzluk yarattığı, davalının psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu, tedavi görmesi yolunda teklif edilmesine rağmen kabul etmediğini, yine müvekkilinin bilgisi dışında evdeki eşyaları köye gönderdiği ve son olarak davalı ortak konutun kilidini değiştirmesi ve ortak konuta girememesi nedeniyle müvekkilinin bir yıldır ortak konutu terk ederek ayrı yaşamalarından kaynaklanan geçimsizliğin evlilik birliğini temelinden sarıldığı gerekçesi ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddialarının doğru olmadığını, sorunun, iddiaların aksine davacının ailesiyle birlikte aynı apartmanda oturdukları, davacının ailesinin ortak yaşamlarına müdahalelerine sessiz kalması, davacı işten geldiği zaman, zamanın büyük bir bölümünü annesi,babası ve kardeşleri ile vakit geçirdiği, müvekkiline ve ortak çocuklara karşı ilgi ve sevgiden uzak davranışlar sergileyerek ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacının aşırı cimri olması sebebiyle müvekkiline ve çocuklara fiziksel ekonomik açıdan şiddet uyguladığı, davacının öfkeli karakteri yapısı nedeniyle hakaret, küfür ve şiddet uygulayarak evlilik birliğin üzerine yüklediği görevleri yerine getirmemesinden kaynaklandığını, meydana gelen geçimsizlikte müvekkillerine yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmamasına rağmen, mevcut koşullar altında müvekkillerinin de evlilik birliğinin sürdürülemeyeceği düşüncesinde bulunduğunu ifade ederek, davacı tarafın davasının reddi, karşı davalarının kabulü suretiyle tarafların boşanmalarına, nafaka ile tazminat taleplerinin (yasal faiziyle birlikte) hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarından; kadın eşin erkek eşe "adam değilsin, senden adam olmaz, köpek gibi çalışıp bana bakacaksın" şeklinde hakaret ettiği, aşırı derecede düzensiz ve dağınık olduğu, evinin hijyenik olmadığı, erkek eşin ailesini eve kabul etmediği, kadın eşin balta ile ev eşyalarına zarar verdiği anlaşılmıştır. Kadın eşin eve usta çağırmasından dolayı eşini azarladığı, TV kumandasını kadın eşi fırlattığı, tekme ile vurmak suretiyle fiziksel şiddet uyguladığı birlik görevini yerine getirmemek amacıyla ortak konuttan ayrıldığı, oysaki eşler evliliğin mutluluğunu el birliği ile sağlamak ve çocukların bakım, eğitim ve gözetilmesine beraberce özen göstermek, birlikte yaşamak ve bu birliğin mutluluğunu ve huzurunu sürdürmek yükümlülüğüne her iki eşinde aykırı davranmak suretiyle eşit kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca, davacı ve karşı davalı ile davalı ve karşı davacının sabit olan boşanma taleplerinin kabulü ile evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına göre, davalı-karşı davacı kadın yararına, dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere, aylık 900,00 TL tedbir nafakası takdirine, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, sürekli ve düzenli bir gelirinin bulunduğu anlaşılan davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakası talepleri ile davalı-karşı davacı kadın eşin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadın eş lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin haksız olduğunu ileri sürüp, Mahkeme kararının kaldırılmasını yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu ve davacının davasının reddi gerektiği, yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, Mahkeme kararının kaldırılmasına yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen 03.04.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Davacı-davalı erkek vekilinin kararı 20.04.2023 tarihinde temyiz ettiği, ancak temyiz harçları ve gider avansını yatırmadığından Bölge Adliye Mahkemesinin 10.05.2023 tarihli ek kararı ile temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili ek karara karşı temyiz dilekçesinde özetle; nafaka yönünden temyiz talebinin kabulüne karar verilmesi, ek kararın kaldırılması istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminatların koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile davacı-karşı davalı erkeğin temyizi etmemiş sayılmasına dair ek kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi asıl kararının ve ek kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Murat'a yükletilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Emine'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.