Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4819 E. 2024/1599 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde kusurun kimden kaynaklandığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, davalı erkeğin evliliği temelden sarsacak nitelikte kusurlu davranışlarını ispatlayamadığı ve dosya kapsamına göre yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1351 E., 2023/285 K.

DAVA TARİHİ : 25.09.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/831 E., 2020/147 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde davacının evlendiğinde kabin memuru olduğunu, evlendikten sonra ücretsiz izin alarak Dubai'ye yerleştiklerini, davalının Dubai de 2 oda bir salon ev tuttuğunu, tüm eşyaları bir odaya koyacağını söylemiş ise de söz verdiği eşyaları toplamadığını, 6 ay boyunca evi yaşanabilir hale getirmeye çalıştığını, davalının başkalarının yanında davacıyı aşağıladığını, sürekli hatalarını yüzüne vurduğunu, davacının yaptığı yemeğe, temizliğe ve her şeye müdahale ettiğini, davalının ailesinin davacıya kötü muamelede bulunduklarını, hizmetçi gibi davrandıklarını, aşağılayıp eleştirdiklerini, taraflar arasında cinsel ilişkinin evliliğin başından beri iyi gitmediğini ve bu konuda da sürekli tartıştıklarını, davalının hep yorgun olduğunu, uykusuz olduğunu söyleyip ağırdan aldığını, bu konuda doktordan destek alma tekliflerini kabul etmediğini, davalının evli bir kadınla arkadaştan öte yazışmaları olduğunu, davacının evlilik süresince davalıya güven probleminin olduğunu, davacının evdeki gereksiz ve fazla eşyaları düzenleme atma teklifini kabul etmeyip burası benim evim diyerek davacıyı kovduğunu, davalının topluluk içinde müstehcen espriler yaptığını, davacıyı küçük düşürdüğünü, 2016 yılında şirketi ile anlaşmalı olarak işten ayrıldığını ve tazminatını aldığını,artık çalışmak istemediğini elinde bulunan değerli eşyaları satarak para kazanacağını ve Dubai de yaşamak istediğini söylediğini, ancak söylediklerini yapmayıp para kazanmadığını, çalışmadığı için sağlık güvencelerinin de kalmadığını, davacıyı önemsemeyip konuşmadığını, iletişim de kuramamaları nedeni ile davacının ayrılma kararı alıp İstanbul'a ailesinin yanına döndüğünü, 1 ay sonra davalının davacıyı arayıp her şeyi değiştireceğine söz verdiğini, davacının sadece oturacakları bir daire ve eşyaları için de ayrı bir yer tutmasını istediğini, 4 oda iki salon ev tuttuklarını ancak davalının yine eşyalarını muhafaza etmeye devam ettiğini, eşyaları düzenlemede yardım eden davacının annesini azarladığını, sonrasında davacıyı da azarladığını, davalının düzelmeyeceğini anlayan davacının boşanmak istediğini söyleyince davalının boşanmak istemediğini düzeleceğini maaşlı iş bulacağını Ocak ayına kadar süre vermesini istediğini Ocak ayı geçmesine rağmen ne eşyaları topladığını, ne iş baktığını ne de iş kurmak için herhangi bir girişimde bulunmadığını, davacının evde temizlik yaparken ya sürekli uyuduğunu ya da bilgisayar başında oturduğunu, bu nedenle tarafların kavga ettiklerini, davacının sakinleşmesi için bir süre evden ayrılmasını istediğini ancak davalının "ben bir yere gitmem gidecek biri varsa sensin" söylemi üzereni davacının evden ayrıldığını o tarihten bu yana tarafların ayrı yaşadığını, sperm sayısının az olduğunu bu sebeple 2 kez tüp bebek girişiminin başarısız olduğunu tedavi olmayı kabul etmediğini ,plak temizlemek için aldığı makinenin salonun ortasında durduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, lehine 2.000,00 TL tedbir nafakası verilmesini karar kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakasına dönüştürülmesini, 50.000,00 TL maddî tazminat ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde dava dilekçesinin, kurguya dayalı maddî olaylardan ve hukuk mantığından uzak ve abartılı olduğunu, tutarsız iddia ve haksız mesnetleri kabul etmediğini, davacının davalının yaşadığını ve orada çalıştığını bilerek evlilik teklifini kabul ettiğini, davalının sanatkar ruhu olduğunu ve müzikle ilgilendiğini, müzik aletleri ve sistemleri ile ilgilendiğinin doğru olduğunu, davacının bu durumu da bildiğini, davacının amacının konforlu bir yaşam sürmek, Dubai'de safari yapmak, lüks otellerde yemek, içmek macera dolu keyifli bir yaşam sürmek olduğunu, maddî imkanları kısıtlanınca davacının davalıyı terk ederek İstanbul'a döndüğünü, davalının İstanbul'a taşınmaya mecbur kıldığını iki katlı dört odalı dubleks daireyi de beğenmeyip davalıyı yüz üstü bıraktığını, asıl kusurlu tarafın davacı olduğunu, davacının çalıştığını düzenli gelirinin bulunduğunu, 27.02.2018 tarihinde davalının davacının annesine sinkaflı küfür ettiğini, telefonu üzerine fırlattığını, davacı tarafın maddî gerçek ve iyi niyetten tamamen yoksun bulunan tüm iddialarının reddi ile, boşanma ve maddî taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aşağılama, kendisine ev işleri sırasında aşırı müdahale, cinsel ilişkinin normal olmadığı şeklindeki iddialarını somut olarak ispatlayamadığı tanıkların bu konuda somut görgüye dayalı kusur olarak kabul edilecek davalının bir eylemine şahit olmadıkları, davacı tanıklarının bu konuda ki beyanlarının yer, tarih ve bariz bir eylem belirtilerek değil aşağılardı, müstehcen şakalar yapardı şeklinde net olamayan beyanlar olduğu;davalının ilk evlendikleri zaman evi toplamaya söz verip toplayıp düzenlememiş olmasının ise tarafların evlendikleri tarihten dava açılana kadar geçen süre dikkate alındığında davacı tarafça bu durumun hoşgörü ile karşılandığı ve evliliği sarsan bir sebep olarak artık dayanılamayacağının anlaşıldığı, davacının davalıya ait evde çok fazla eşya olduğu bu bebeple evin yaşanılamaz hale geldiği iddialarının ise dosyaya her iki tarafça sunulan fotoğraflar ile tanıklarının beyanları değerlendirildiğinde ;davalının bazı eşyalar konusunda biriktirme huyu olduğu belirlenmiş ise de hobisi ile ilgili eşyaları biriktirmesi veya koleksiyon şeklinde saklaması eylemi tek başına evliliği sona erdirecek kusur olarak kabul edilemeyecek olup bu durumun davacı yönünden yaşamı kısıtlar ya da sağlığı bozacak şekilde yogunlaşması halinde katlanılmaz olacağı değerlendirildiği, davalının Dubai de küçük bir evde kalırken değilde İstanbula taşınma durumu oluştuğunda davacının da isteği ile iki kişi için oldukça geniş dubleks ev tututukları ve davalının birktirdiği eşyalar yönünden buna göre düzen kurduğu dikkate alındığında davalının eşyalarının çok oluşunun evliliğin temelinden sarsılmasına neden bir kusur olarak kabul edilmemesi gerektiği vicdani kanatine ulaşıldığı, netice olarak davacı davalının somut olarak evliliği temelinden sarsacak nitelikte bir kusurunu ispatlayamadığından davalınında davanın reddini istemesinin hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davacı tarafça açılan davanın reddine karar vermştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili iddialarının tanık beyanları ile ispat edildiğini, tanıklara yer ve zaman bilgisinin sorulmadığını, davalının çocuk için tedaviye başvurmadığını, davalının sunmuş olduğu fotoğraflara muvafakatlerinin olmadığını, hükme esas alınamayacağını, taşınma sırasında 283 paketten oluşan ev eşyalarının 5 ton ağırlığında olmasının ve davalının 5 adet bisikletinin bulunmasının davalının istifleme hastalığının göstergesi olduğunu, davalının işten ayrıldığı tarihten itibaren çalışmadığını, iş aramak için herhangi bir girişimde bulunmadığını, davalının cevap dilekçesinde belirttiği ifadeler sonrasında boşanmak istemediği beyanının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu sebepleri ile İlk Derece Mahkemesi kararını hükmün tamamı yönünden kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin ret kararı ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu ve yerinde olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, iddialarının tanık beyanları ile ispat edildiğini, tanıklara yer ve zaman bilgisinin sorulmadığını, davalının çocuk için tedaviye başvurmadığını, davalının sunmuş olduğu fotoğraflara muvafakatlerinin olmadığını, hükme esas alınamayacağını, taşınma sırasında 283 paketten oluşan ev eşyalarının 5 ton ağırlığında olmasının ve davalının 5 adet bisikletinin bulunmasının davalının istifleme hastalığının göstergesi olduğunu, davalının işten ayrıldığı tarihten itibaren çalışmadığını, iş aramak için herhangi bir girişimde bulunmadığını, davalının cevap dilekçesinde belirttiği ifadeler sonrasında boşanmak istemediği beyanının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu sebepleri ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bulunması halinde kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.