"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/241 E., 2023/334 K.
... : ... vekili Avukat ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; erkeğin davasının reddine, erkeğin davasında harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davalı-karşı davacı kadının kıskanç bir yapıda olup eşinin başka kadından çocuğu olduğunu iddia ettiğinin ancak bu hususunun ispatlanamadığının anlaşıldığı, davalı karşı davacı kadının tanıklarının ise görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davasının reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı karşı davacının kusur durumu dikkate alınarak maddî manevî tazminat, yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı karşı davacının düzenli ve sürekli geliri olduğundan tedbir nafakası isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili her iki dava ve fer'îler yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2022 tarihli ve 2020/216 Esas, 2022/1170 Karar sayılı kararında; boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu talebin reddinin doğru görülmediği, davalı-karşı davacı kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, dava tarihi olan 09.03.2018 tarihinden boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadın vekilinin sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 26.12.2022 tarihli ve 2022/8824 Esas, 2022/10803 Karar sayılı kararı ile; "Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı-karşı davalı erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının da reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır" gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; tüm dosya kapsamı, kesinleşen hususlar, Yargıtay bozma ilamı, dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller dikkate alındığında davacı-karşı davalı erkek tanıklarının sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak açıklamalar olmakla bu beyanlarla kadına kusur verilmesinin mümkün olmadığı, bu hali ile kadının kusursuz olduğu, yasal şartlar oluşmadığından erkeğin davasının da reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği, bu hali ile davalı-karşı davacı kadının, kusura ve erkeğin davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının 1. bendinin "davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına" ilişkin bölümünün ve 2., 4., 5. ve 6. bentlerinin kaldırılmasına, davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine, erkeğin davasında harçve yargılama giderlerinin erkek üzerinde bırakılmasına, kadın lehine maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen boşanma davası ve kusur belirlemesi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada bozmaya uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...