"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/472 E., 2022/1661 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/219 E., 2020/746 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının son 3-4 aydır eşine soğuk davrandığını, vardiya sonrası eve gelmemeye başladığını, aradığında arkadaşlarıyla piknikte, doğum günü kutlamasında vs. olduğunu beyan ettiğini, bir gece, davalı tuvaletteyken telefonuna mesaj geldiğini, ekrana bakan müvekkilinin "karını uyuttun mu, ben artık yatıyorum..." şeklinde mesaj gördüğünü, davalının vardiyadan bir arkadaşının telefonunu kullandığını, mesajın ona geldiğini söylediğini, Ocak ayından beri eve gelmemeye başladığını, davalının ... Anadolu 9. Aile Mahkemesi’nin 2019/31 Esas sayılı dosyası ile anlaşmalı boşanma davası açtığını, müvekkilinin ilk duruşmada davayı ve boşanma isteğini kabul etmediğini, davalının bir hafta sonra eve geleceğini bildirdiğini, müvekkilini Yeşim D. isimli bir kadın arayarak, eşinden boşanması konusunda kendisini tehdit ettiğini, bu olaylardan şüphelenen müvekkilinin tapuya gittiğinde, her iki evin de Yeşim D.ye satıldığını öğrendiği davalının evleri birlikte yaşadığı Yeşim D.ye devrettiğini, boşandıktan sonra evleneceklerini beyan ettiğini, davalının başka bir kadınla yaşaması nedeniyle öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina sebebiyle, bunun kabul görmemesi halinde davalının müvekkilinin hayatına kast edecek şekilde kendisini nefessiz bırakacak kadar boğazını sıkarak darp etmesi nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle, kabul görmemesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmasına, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ayrı ayrı olmak üzere aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin Yeşim adlı başka bir kadınla yaşadığının subuta erdiği, bu nedenle zinanın sabit olduğu gerekçesi ile davacının zina sebebi ile açmış olduğu boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk Gökdeniz yararına dava tarihinden reşit olma tarihi olan 20.12.2020 tarihine kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, iştirak nafakası talebinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan ortak çocuk Şura yararına dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafkasına, 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma nedeninin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası maddesi olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu, hükmün zina nedeniyle kurulması gerektiğini, kusur belirlemesinden bahsedilmemesinin hatalı olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının çok düşük olmasına yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma ve velâyete yönelik istinaflarının bulunmadığını belirterek, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen davacı talepleri nedeniyle lehlerine vekâlet ücreti verilmemesine yönelik istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın hüküm kısmında 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi yerine 166/1 ifadesinin yazılmasının maddî hata olup mahkemesinde her zaman düzeltilebilir olduğu, özel boşanma sebebiyle aleyhinde yürütülmekte olan bir davada, davalının ayrıca bağımsız bir boşanma davası bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece zina nedeniyle davanın kabulüne karar verilmekle davalının tam kusurlu olduğunun açık bulunması karşısında ayrıca kusur belirlemesine gerek bulunmadığı, müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir nafakaları ve müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadının tedbir nafakalarına, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar yönünden istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bentlerinin kaldırılmasına, ortak çocuk Gökdeniz için dava tarihinden reşit olduğu 20.12.2020 tarihine kadar aylık 450,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep ile iştirak nafakası talebinin reddine, ortak çocuk Şura için dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra aylık 600,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı için dava tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, 30.000,00 TL maddî tazminat ile 30.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminatlara boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kadının diğer, davalı erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece karar içeriğinde zinanın gerçekleştiği belirtilmesine rağmen 4721 sayılı Kanun'un 166/1 gereği boşanmalarına şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu ve Bölge Adliye Mahkemesince düzeltilmediği, davalının kusurlarının, tam kusurlu olduğunun belirtilmediği, dosyada kendisi ve çocuklar yararına nafaka ve tazminat miktarlarının olayın oluş şekli hayat koşullarının zorlaşması nedeni ile az olduğunu belirterek: kusur belirlemesi boşanma hukuki nedeni, kendisi ve çocuklar yararına hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma ve velâyet kararına itirazlarının bulunmadığını, kadın yararına yoksulluk nafakasına ve tazminatlara, çocuklar yararına nafakalara hükmolunmasının hatalı olduğunu, tarafların anlaşmalı boşanmak için protokol imzalayıp taşınmazları kadına devretmesine rağmen kadının vazgeçmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek; kararı kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminatlar ile ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalar yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasında davanın dayanak maddesi, hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 161 inci, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, maddesi, 182 nci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.