Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4926 E. 2024/3217 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olan davalı erkeğin boşanma davasında kusurlu olup olmadığı, davacı kadına yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat ödenip ödenmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, düzenli bir gelirinin bulunmadığı ve boşanma sonucunda yoksulluğa düşeceğinin dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gözetilerek, yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/225 E., 2022/3185 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nizip Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/342 E., 2021/267 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vasisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın asıl dava dilekçesinde; erkeğin evlilik birliğinden doğan görevlerini yerine getirmemek amacıyla ortak çocuklarla birlikte kendisini baba evine attığını, iki yıldır maddî yardımda bulunmadığını, arayıp sormadığını, erkeğin ailesinin kendisini yıpratmasına ve şiddet görmesine göz yumduğunu, erkeğin de fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin çalışmadığını, kadının da gelirinin bulunmadığını, belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmaya, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendi yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl cevap dilekçesinde; işsiz olduğunu, annesi ve babasının kendisine baktığını, kadının baba evine gittiğini, boşanmak istemediğini, eşini ve çocuklarını sevdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kısıtlanmasına karar verildiği ve vasi tayin edildiği, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığının tanık beyanı ile sabit olduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 100,00TL tedbir ve iştirak nafakalarına, kadın yararına aylık 100.00,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 5.000,00 TL maddî 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vasisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vasisi istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin engelli ve bakıma muhtaç olduğunu, geliri bulunmadığını, kendi ihtiyaçlarını zor giderirken kadına ya da başkasına fiziksel şiddet uyguladığı iddiasının doğru olmadığını, hükmedilen nafaka ve tazminatların kaldırılması gerektiğini, erkeğin kusurunun bulunmadığını belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen nafaka ve tazminatalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin Nizip Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/485 Esas 2019/548 Karar sayılı kararı akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmasına karar verildiği ve kendisine vasi atandığı, 4721 sayılı Kanun'un 165 inci maddesine göre açılmış bir dava bulunmadığı, mevcut durum itibariyle erkeğin davranışlarının iradi olduğundan, dolayısıyla kusurlu olduğundan da söz edilemeyeceği, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine göre boşanma kararı verilmesinin hatalı olduğu, davanın reddi gerektiği, ancak boşanma hükmünün istinaf konusu yapılmaması nedeniyle bu hataya değinilmekle yetinildiği, erkeğe kusur yüklemesi yapılamayacağından kadın yararına hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiği, dosya kapsamı, SGK kayıtları ve tanık beyanlarından erkeğin çalışmadığı, tanık beyanına göre kadının ise çalışmak zorunda kaldığı belirtildiğinden yoksulluk nafakasının koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile erkeğin vasisinin kusur tespiti, tazminatlar ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin kusurunun bulunmadığının tespitine, kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin vasisinin diğer istinaf sebeplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının çalışmadığını, tanık beyanına dayanarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasının hatalı olduğunu, tanığın çok sık görüşmediğini belirttiğini, kadının çalışıp çalışmayacağını bilemeyeceğini, erkeğin kısıtlı olması nedeniyle kusur yüklenmeyerek kadın yararına hükmedilen tazminatların kaldırılmasının haksız olduğunu belirterek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanan erkeğin davranışlarının iradi olup olmayacağı, kendisine kusur yüklenip yüklenmeyeceği, kadın yararına tazminat ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 405 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince, kadının tanığı olarak dinlenen İslim K.'nın beyanından, erkeğin çalışmaması nedeniyle kadının çalışmak zorunda kaldığının belirtildiği, bu nedenle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilme koşullarının oluşmadığı belirtilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş ise de; sosyal ve ekonomik durum araştırmasında kadının ev hanımı olduğu, çalışmadığı bildirilmiş olup, dosya içindeki belgelere göre de kadının sigortalı çalışma kaydının ve mal varlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, düzenli ve sürekli geliri bulunmayan kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği sabit olduğundan, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.