"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3301 E., 2023/116 K.
DAVA TARİHİ : 19.12.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/795 E., 2022/833 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi karar davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının düğünde takılan altınları Adana'da bankaya yatırdığını, sonrada fıstık tarlası alındığını söylediğini, ilaç içerek intihara teşebbüs ettiğini, hamileyim diyerek erkeği kandırdığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının hamile olmadığına ilişkin vakıanın doğru olduğunu ancak kadının psikoz rahatsızlığı nedeniyle bunun kadına kusur olarak izafe edilemeyeceğini, kadına hamile kalması ile ilgili baskı uygulandığını, bebeği olmadığı için hakaret edildiğini belirterek davanın reddine, aksi takdirde kadın yararına 100.000,00 TL manevî ve 50.000,00 TL maddî tazminat ve kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 14.07.2020 tarih ve 2018/34 E 2020/370 K sayılı kararı ile; davalı kadının sürekli yalan söylediği ve davacı erkeğin ise; kadına çocuk konusunda sürekli baskı uyguladığı bu haliyle tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, davalı kadın yararına hükmedilen nafaka ile reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden; davalı kadın vekili; kadının psikoz hastası olduğu iddiasını ispatlamak için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması istenmesine rağmen bu delilin toplanmadığı kusur değerlendirmesi, takdir edilen nafaka miktarı ile tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2021 tarih ve 2020/1563 E 2021/2022 K sayılı kararı ile; tüm ilgili tedavi belgeleri getirtilerek davalı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılması, gerekirse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 462/8 maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna göre yargılamanın bekletilmesi gerekirken, bu yönler göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunması usul ve kanuna aykırı olduğu anlaşıldığından tarafların istinaf başvurularının kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının sürekli yalan söylediği ve davacı erkeğin ise; kadına çocuk konusunda sürekli baskı uyguladığı bu haliyle tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;kusur belirlemesi, davalı kadın yararına hükmedilen nafaka ile reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarının makul olduğu anlaşıldığından, davacı erkeğin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;kusur belirlemesi, davalı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönlerinden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik varsa kusurun kimden kaynaklandığı, maddî ve manevî tazminat ile tedbir, yoksulluk, nafakaları talep edebilme şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa takdir edilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.