Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4965 E. 2023/5610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uygun olarak, soybağının reddi davasında gerekli incelemenin yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlara uygun bir şekilde soybağının reddi davası yönünden gerekli inceleme yapılmadan ve dava, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olarak nitelendirilerek hüküm tesis edilmesi doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/199 E., 2023/29 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki soybağının reddi ve babalık davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davacının veraset ilamına göre 02.11.2013 tarihinde vefat eden ...'ın kızı ve mirasçısı olduğunu, davacının, babasının vefatından sonra muris ...'ın nüfus kaydında babası olarak görünen ...'ın gerçek babası olmadığını, gerçek babanın ... isimli şahıs olduğunu, bu şahsın da...'da yaşayıp vefat ettiğini öğrendiğini, davacının bu gerçeği babasının hastanede bypass ameliyatı olduğu dönemde babasını ziyaret eden ... ve eşi Nurgül Başeski'nin anlatımlarından yeni öğrendiğini, adı geçen kişilerin hastane ziyareti sırasında murisin bu gerçeği kendilerine anlattığını beyan ettiklerini, davacının babası olan ...'ın nüfus kaydında babası olarak görünen ...'ın gerçekte babası olmadığını, gerçek babanın murisin annesi ... ile evlilik dışı ilişkiye giren ... olduğunu davacıya anlattıklarını, bu nedenlerle davacının muris babası ...'ın gerçek babasının nüfus kaydındaki ... olmayıp ölü ... olduğunun tespiti ile murisin ve davacının ... ile soy bağının kurulmasını, nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini, yargılama gideri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının davayı somut hiç bir delil sunmayarak sadece söylentiler üzerine açtığını, davalılar aleyhine açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.01.2015 tarihli ve 2014/213 Esas, 2015/19 Karar sayılı kararı ile; davacının babasının, gerçek babasının nüfus kayıtlarında görünen ... olmayıp ... olduğundan bahisle soybağının belirlenmesi istemine yönelik talepte bulunduğu, dava çocuğun alt soyu olan davacı tarafından açıldığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarih ve 2015/7252 Esas, 2016/1627 Karar tarihli kararı ile; davacı tarafından babası ...'ın nüfus kaydındaki baba adının iptali ile gerçek babası olarak ... yazılmasının talep edildiği, davacının babası ...’ın, dosyada mevcut nüfus kayıtlarına göre evlilik içinde dünyaya geldiği, davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası olduğu, ilkinin soybağının reddi, ikincisinini ise babalık davası olduğu, soybağına ilişkin hükümlerin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 282 nci maddesi ve devamında düzenlenmiş olduğundan, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4 üncü maddesine göre, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu, davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakan Mahkeme 18.05.2016 tarihli ve 2016-91-175 Esas ve Karar sayılı kararıyla; davanın çocuğun alt soyu olan davacı tarafından açılmakla davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.03.2019 tarihli ve 2017/8867 Esas, 2019/3041 Karar sayılı kararı ile; davanın; soybağının reddi ve babalığın tespiti istemlerine ilişkin olduğu, Mahkemece altsoy olan çocuğun babalık davası açamayacağı gerekçesi ile davanın reddedildiği, soybağının reddine ilişkin taleple ilgili bir gerekçe yazılmadığı, 4721 sayılı sayılı Kanun'un İkinci Kısım Birinci Bölüm İkinci ayrımında soybağının reddinin düzenlendiği, anılan kanunun 286 ncı maddesinde dava hakkının koca ve çocuğa tanındığı, 289 uncu maddeye göre “Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorundadır. Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar. "Aynı kanunun 291 inci maddesinde ise ilgililerin dava hakkı düzenlenmiş olup, anılan madde "Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabileceği, ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açacağı, kocanın açacağı soybağının reddi davasına ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla uygulanacağı" hükmünü içerdiği, davacı ..., kayden baba görünen ...'ın altsoyu olup bu bağlamda davacı sıfatı bulunduğu, Mahkemece, soybağının reddi yönünden gerekli inceleme sonucu elde edilecek verilere göre bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisinin yerinde görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına, davacının sair temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğunu, davacı tarafın davacının, babasının vefatından sonra muris ...'ın nüfus kaydında babası olarak görünen ...'ın gerçek babası olmadığını, gerçek babanın ... isimli şahıs olduğunu, iddia ettiğini, davada resen araştırma ilkesinin geçerli olduğunu, hakimin doğru sicil oluşturmakla yükümlü olduğunun da dikkate alınarak davanın kamu düzenini ilgilendiren davalardan olması ve re'sen araştırma ilkesine tabi olması nedeniyle, baba olduğu iddia edilen ..., nüfus kaydında anne olan ...'ın ve ...'ın oğlu olduğu iddia edilen ...'ın mezarlarından DNA incelemesine esas örnekler alınarak dosya adli tıp kurumuna tevdi edildiğini, Adli Tıp Kurumunun 21.12.2022 havale tarihli raporunda ...'ın %99,99 oranında ...'ın biyolojik babası olabileceği yönünde rapor sunulduğunu, bu hali ile davanın kabulüne, ... İli,... ilçesi, ... Mahallesi, Cilt No:3, Hane No:494, BSN:8’de t.c. kimlik no:41116556920 nüfusa kayıtlı, ... ve ...’den olma, 23/01/1952... doğumlu ...’ın nüfus kayıtlarında; ... olan baba adının ... ili,... ilçesi, ... Mahallesi cilt no:2 hane no: 47 bsn:8’de nüfusa kayıtlı, ... ve ...den olma,... 25.01.1927 doğum tarihli, tc no: 53038159554 ... olduğunun tespitine ve nüfusta bu şekilde tahsisine, aralarında soybağı kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin, öncelikle Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.03.2019 tarih ve 2017/8867 Esas, 2019/3041 Karar sayılı ilamına uyma kararı vermesine rağmen bozmadaki belirtilen hususların hiçbirine uymayarak bozma kararının tam aksinde karar verdiğini, Yargıtay'ın bozma kararında davacının sadece soybağı davası açabileceği fakat babalık davası açamayacağı yönünde açıkça belirtildiği halde her iki olayda da davacı sıfatı varmış gibi karar verildiğini, hiçbir şekilde bozma kararında belirtilen zamanaşımı süreleri de incelenmediğini, kararda soybağı ve babalık konusunda ayrı ayrı kararlar verilmesi gerekirken bu konuda da eksik karar verildiğini, kaldı ki babaya ait DNA testi de yapılmadan eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı Kanun'un 282 nci maddesi ve devamı maddeleri, 301 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bir davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, ileri sürülen maddi olguların nitelendirilmesi hakime aittir. Davacı bu dava ile babası ...’ın gerçek babasının ... olduğu halde nüfus kaydında ...’ın çocuğu imiş gibi tescil edildiğini bildirerek, nüfus kaydındaki baba adının iptali ile gerçek babası olan ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki soybağının reddi, ikincisi ise babalık davasıdır.

2.Mahkemenin 18.05.2016 tarihli ve 2016-91-175 Esas ve Karar sayılı kararı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.03.2019 tarihli ve 2017/8867 Esas, 2019/3041 Karar sayılı kararı ile; davanın; soybağının reddi ve babalığın tespiti istemlerine ilişkin olduğu, Mahkemece altsoy olan çocuğun babalık davası açamayacağı gerekçesi ile davanın reddedildiği, soybağının reddine ilişkin taleple ilgili bir gerekçe yazılmadığı, soybağının reddi yönünden inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma dışında kalan sair temyiz itirazlarının ise yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Hal böyle olunca davacının açtığı babalık davasının reddine ilişkin hüküm kesinleşmiştir.

3.Eldeki dava soybağının reddi davası olup Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde soybağının reddi davası yönünden gerekli inceleme sonucu elde edilecek verilere göre bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan davanın nüfus kayıt düzeltilmesi davası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.