Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4969 E. 2023/4353 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat gözetilerek, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle, bozma ilamına uygun olmayan ve hakkaniyet ilkesine aykırı bulunan bölge adliye mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/87 E., 2023/330 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina sebebi ile boşanmalarına, olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek yararına 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2016 tarihli kararı ile kadının; erkeği hasta yatağında öylece bırakarak Umreye gittiği, kalp krizi geçirdiği ve hastanede olduğu sırada da ...'da bırakarak Umreye gittiği, erkeğin ise evlilik birliği içerisinde başka kadınla ilişkiye girip o birliktelikten çocuk sahibi olduğunun anlaşıldığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu belirtilerek kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının da kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tanıkları ... vefat etmesinden sonra yerine başka bir tanık dinletme taleplerinin kabul edilmemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, 11.04.2018 tarihli kararı ile eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan bahisle, kararının 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin,1 inci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlık kısmında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeği hasta yatağında öylece bırakarak Umreye gittiği, erkeğin kalp krizi geçirdiği ve hastanede olduğu sırada da kadının yine erkeği ...'da bırakarak Umreye gittiği, kadının erkeğin ailesine karşı mesafeli davrandığı, onlarla iletişim kurmadığı gibi erkeğin de onlardan uzaklaşması için baskı uyguladığı, erkeğin de başka bir kadınla birlikte yaşayarak ondan çocuk sahibi olduğu, zina eyleminin süregeldiği böylelikle erkeğin ağır kusuru, kadının ise daha az kusuru ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının da kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;

1. Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli kararı ile istinaf edilmediğinden kadının kabul edilen davasındaki kararın boşanmaya ilişkin bölümünün 04.11.2019 tarihinde kesinleştiği, erkeğin Aliye isimli başka kadından tanıma yoluyla nüfusa kaydettirdiği 04.07.2000 ve 29.06.1996 doğumlu iki çocuğunun olduğunu, başka bir kadın ile birlikte olan, ilgili kadından iki çocuğu olan ve birlikteliğini devam ettiren, zina eylemini gerçekleştiren erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek herhangi bir kusurun varlığının ispatlanamadığı ve tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek kadının; kusur tespiti, erkeğin kabul edilen davası ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle evlilik birliği boşanma ile sona erdiğinden erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kendi davasında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 13.12.2022 tarihli ilamı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının ve boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat de dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla tarafların ekonomik ve sosyal durumları boşanmaya yol açan olaylardaki kusur eylemleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak kadın lehine 200.000,00 TL maddî 150.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, boşanma kararının kesinleştiği 04.11.2019 tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı- karşı davalı kadın vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özellikle tanık ifadeleri dikkate alındığında davalının fiilleri , kusur oranı ve malvarlığı dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarlarının düşük kaldığını, erkeğin yıllarca kadına manevî , ekonomik ve cebri şiddet uyguladığını , baskıladığını ve kadınlık gururunu ayaklar altına aldığını verilen karar ile tazminatlar yönünden hükmedilecek faizin karar tarihinin esas alınmasının büyük hak kaybına sebebiyet verdiğini, faiz başlangıcının dava tarihi itibariyle işletilmesinin hakkaniyetli olacağını, bozma kararı neticesinde yapılan yeniden yargılamanın duruşmalı olarak görüldüğünü, bu nedenle vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beliterek maddî ve manevî tazminatların miktarı, faize hükmedilmemesi ve istinaf vekalet ücreti yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat ve yoksulluk nafakası miktarlarının çok yüksek olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 04.03.2021 tarih, 2021/2-96 E., 2021/205 K. sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında ... kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup, bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ... kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Cemalettin'e verilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde Fatma'ya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.