"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1349 E., 2022/2177 K.
KARAR : Esestan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/353 E., 2022/58 K.
Taraflar arasındaki evliliğin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı davanamede özetle; davalı .... isimli şahsın mernis veri sitemi üzerindeki kaydında 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun (5901 sayılı Kanun) 12 inci maddesi b bendi uyarınca, Cumhurbaşkanlığının 09.05.2019 tarih ve 1093 sayılı karar ile Türk vatandaşlığını iki eşi ile birlikte kazandığını, ilgilinin nüfus kayıtlarında davalının ilk evliliğinin 13.04.1995 tarihinde .... ile olduğunu, ikinci evliliğinin ise 17.11.2000 tarihinde .... ile olduğunun tespit edildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 145 inci ve 146 ncı maddeleri uyarınca davalı ... ..'nin son evliliğinin iptalini kamu adına talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların Afganistan milli hukukuna göre yasal bir evlilik yaptıklarını, milli hukuklarının geçerli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Büyükçekçemece 3. Aile Mahkemesi 16.09.2019 tarihli kararı ile görevsiz olduğunu belirterek dosyanın yetkili ve görevli Büyükçekçemece Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.
2.Büyükçekçemece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 30.01.2020 tarihli kararı ile Mahkemenin uyuşmazlıkta görevsiz olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin Büyükçekçemece 3. Aile Mahkemesi olduğunu belirterek dosyanın resen yargı yeri belirlenmesi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.
3.İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 19.10.2020 tarihli kararı ile yargı yerinin Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi olarak belirlenmesine karar vermiştir.
4.Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi dosya üzerinden yaptığı incelemede 19.12.2020 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verdi.
5.İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilince istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesi dosya üzerinden yargılama yapılamayacağından bahisle 29.03.2021 tarihli kararı ile kaldırdı.
6.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Afganistan vatandaşı olduklarını, bu dönem içerisinde davalı erkeğin ilk eşiyle 1995 yılında, ikinci evliliğini 2000 yılında yaptığını, sonrasında ülkemize göç eden davalıların 09.05.2019 tarihli 1093 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Türk vatandaşlığına alındığını, bir kişinin iki evlilik yapmasının Türk kamu düzenine ve 4721 sayılı Kanun'un 145 inci maddesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek davaname ile açılan sonradan yapılan evliliğin iptaline yönelik savcılık mütalaasına uygun şekilde davanın kabulü ile; .... İle ....'nin 17.11.2000 tarihinde gerçekleştirilen evliliğin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava, Cumhuriyet savcısı tarafından açılan, ikinci evliliğin 4721 sayılı Kanun'un 145 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin olduğu, evlenme sırasında evli bulunma 4721 sayılı Kanununda mutlak butlan sebebi olarak gösterilmiş olup, kesin evlenme engellerinden olduğu, inceleme konusu somut dava dosyasında, davalı ...'ın Afganistan vatandaşlığının devam ettiği, 09.05.2019 tarihinde Türk Vatandaşlığına hak kazandığı, Afganistan'da ilk eşi ile 1995 yılında evlenmiş, 2000 yılında da davalı eşi Huma ile ikinci evliliği yaptığı Türkçe'ye tercüme edilen belgeden anlaşıldığı, davalılar ilk evliliğin sona erdiğine dair bir iddiada da bulunmamış olduğu, Türk Hukukunda çok eşlilik 4721 sayılı Kanun'un 130 uncu maddesinde yapılan düzenleme ile yasaklanmış olup tarafların iki ülke vatandaşlığına sahip olmaları kamu düzeni ile ilgili bu yasağa istisna tanımamak olduğu, davalıların bu yönlere ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmediği, Mahkemece davanın kabulü ile ikinci evliliğin mutlak butlan nedeniyle iptaline hükmedilmesinde usul ve esas yönlerinden isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasındaki evliliğin mutlak butlanla iptalinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 130 uncu, 145 inci, 146 ncı ve 147 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bir evliliğin Türk Hukukuna uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini (4721 sayılı Kanun md. 124-160) değerlendirmenin 4787 sayılı Kanun gereğince aile mahkemesinin görevi kapsamında kalmasına; bir evliliğin geçerliliğinin ve Türk kamu düzenine aykırılığının asliye hukuk mahkemesi tarafından incelenemeyeceğinin 6100 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi uyarınca tabii bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.05.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TMK'nın 145/1 inci maddesi uyarınca mutlak butlan hukuki sebebine dayalı olarak açılan "evliliğin iptali" davası olup, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile davalının ikinci evliliğinin TMK'nın 145/1. maddesi gereğince iptaline karar verilmiş, işbu karara yönelik davalının istinaf talebi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddolunmuştur. Bu kez yine davalı tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz kanun yoluna müracaat edilmiş ve Dairemizce yapılan temyiz incelemesi neticesinde oy çokluğu ile temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davaya ve hükme dayanak yapılan TMK'nın 145/1 inci maddesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak evli olan bir kişinin, ilk evliliğinin sona erdiğini ispatlamadan (TMK m. 130) yapmış olduğu ikinci evliliğinin iptalini düzenleyen bir hükümdür. MÖHUK'un 13 üncü maddesinde "Evlenme ehliyeti ve şartları, taraflardan her birinin evlenme anındaki milli hukukuna tabidir. Evliliğin şekline yapıldığı ülke hukuku uygulanır" hükmü yer almaktadır.
Somut olayda da taraflar Afganistan vatandaşı iken tabii oldukları milli hukuka göre evlilik akitlerini gerçekleştirmişlerdir. Kendi milli hukuklarına uygun olarak yapılan ve hukuken geçerli olan bir evliliğin sonradan kazanılan vatandaşlık nedeniyle Türk mevzuatlarına göre, iptal edilmesine ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değildir. MÖHUK'un 5'inci maddesinde ifade edildiği üzere "Yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde, bu hüküm uygulanmaz, gerekli görülen hallerde, Türk hukuku uygulanır" hükmü yer almaktadır. Afganistan Devleti vatandaşı iken sonradan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını da kazanan davalıların ikinci evliliklerinin Türk kamu düzenine aykırılığı ileri sürülüyor ise davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak bakılması gerekir.
09.05.2020 tarih ve 31122 sayılı "Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinin çok vatandaşlığa sahip olan kişilerin nüfus olaylarının tescili" başlıklı 21 inci maddesinin birinci fıkrası, çok vatandaşlığa sahip olan kişilerin, vatandaşlığını taşıdıkları diğer devlet kimliği ile yapmış oldukları kişisel durum değişikliklerinin aile kütüklerine tescil edilebilmesi için tescili istenen olayın Türk hukukuna uygun olarak gerçekleşmesi gerektiği hükmünü içerir. Nüfus idaresince, hukukumuzda yeri olmamasına rağmen mevzuata ve hukuka aykırı olacak şekilde yapılan tescil yolsuz bir tescildir. Yolsuz tescilin iptaline ilişkin olarak da ancak genel mahkemelerde nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılabilir. Belirlenen sebeplerle somut olaydaki ikinci evliliğin TMK'nın 145 inci maddesinde düzenlenen mutlak butlan hukuki sebebiyle iptaline karar verilmesi yerinde olmayıp bu yöndeki kararın onanması şeklindeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.