Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5016 E. 2024/4780 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylar, velayet, nafaka, tazminat ve ziynet alacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya içeriği ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/365 E., 2023/548 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Silifke 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/48 E., 2019/417 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre kadın yararına kabul edilen ziynet alacağı bedeli ve temyize konu edilen toplam miktar 76.133,00 TL'nin TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının daha önce Silifke 2.Asliye Hukuk (Aile ) Mahkemesi'nde açtığı boşanma davasının 2015/506 Esas 2017/92 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, davalının müvekkiline sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, eş ve çocuklarına ilgisiz davrandığını, hakaret ve tehditte bulunduğunu, ahlaki değerlere aykırı bir yaşam tarzı sürdüğünü, bir çok kadınla birliktelik yaşayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına aylık 1.000,00'er TL tedbir- iştirak, kadın için aylık 3.000 TL tedbir-yoksulluk nafakaları , bu nafakalara yasal faiz yürütülmesi, 300.000,00 TL maddî , 300.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan tahsiline ve ziynet alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08.10.2019 tarihli celsede dava dilekçesini ıslah etmek suretiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince zina nedeni ile olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına olarak ıslah ettiklerini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; ileri sürülen vakıaların red ile sonuçlanan müvekkilinin 2015 yılında açmış olduğu boşanma davasında da ileri sürüldüğünü, o vakıaların affedilmiş sayılması gerektiğini, davacı kadının müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, küfür ve hakaret ettiğini, müvekkilinin borç içerisinde bulunduğunu, velâyet taleplerinin bulunmadığını ifadeyle davanın reddine karar verilmesini, boşanma halinde ise boşanmanın eki niteliğinde 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL 'de manevî tazminatın kadından tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı erkeğin evliliğin kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediği, kadına şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, açmış olduğu boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmediği, başka bir bayan ile aynı evde birlikte yaşadığı, bir tarafın evlilik devam ederken başka bir kişi ile aynı evde birlikte yaşamalarının zina kabul edileceğinin Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında benimsendiği, tarafların bir araya gelme ihtimalleri kalmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanunun 161 inci maddesi nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hüküm altına alınan ziynet alacağı için dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ıslah sonucu zinaya dayalı boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığını , dava tarihinden sonra ortaya çıkan hukuki durumların ıslah dilekçesi ile ileri sürülemeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, hüküm altına alınan tazminat( maddî- manevî) ve nafakaların haksız ve fahiş olduğunu, kişisel ilişkinin ne şekilde olacağının açıklanmadığını, ziynet davasının da ispatlanamadığı halde kabul edildiğini yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ziynet taleplerine faiz hükmedilmemesine yönelik istinafının kabulüne, erkeğin kişisel ilişki tesisine yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle'' velâyetleri davacı anneye verilen ortak çocuklar ile davalı baba arasında; her ayın 1. ve 3. hafta sonları Cumartesi günü sabah saat 09.00'da başlayıp Pazar günü akşam saat 19.00'da sona ermek, her yıl yarıyıl tatilinin ilk Pazartesi günü sabah saat 09.00'da başlayıp devam eden Cumartesi günü akşam saat 17.00'de sona ermek, her yıl 1 Temmuz sabah saat 09.00'da başlayıp 31 Temmuz akşam saat 17.00'da sona ermek yine dini bayramların 2. günü sabah saat 09.00'da başlayıp ertesi gün akşam saat 17.00'de sona ermek, babalar günü sabah saat 09.00'da başlayıp akşam saat 19.00'da sona ermek, çift sayıyla biten çocukların doğum günlerinde sabah saat 09.00'da başlayıp akşam saat 21.00'de sona ermek, çift sayıyla biten yılların yılbaşı gecesinde akşam saat 17.00'de başlayıp ertesi gün akşam saat 17.00'de sona ermek üzere , çocukların babaya verilerek çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın vekilinin, hüküm altına alınan altın takı bedeline faiz yürütülmesine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile bu hususta yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ıslah sonucu zinaya dayalı boşanma kararı verilmesinin doğru olmadığını , dava tarihinden sonra ortaya çıkan hukuki durumların ıslah dilekçesi ile ileri sürülemeyeceğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, hüküm altına alınan tazminat ve nafakaların haksız ve fahiş olduğunu, kişisel ilişkinin ne şekilde olacağının açıklanmadığını, ziynet davasının da ispatlanamadığı halde kabul edildiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve boşanmanın ferileri ve ıslah noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 161 inci, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.