"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/974 E., 2023/434 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/216 E., 2022/343 K.
Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi ve birleşen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince velâyetin değiştirilmesi davasının reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı- davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; velâyetin anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı- davacının tedbir talepleri ile davasının esastan ve tümünden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının davasının esastan ve usulden reddine, davanın yetki yönünden reddi ile yetkili ... Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacı-davalı ile ortak çocuk ... arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek yatılı ilişki hakkının kaldırılmasına, kişisel ilişki tesisinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, kişisel ilişki tesisi sırasında bir psikolog veye pedagog bulundurulmasına, davacı-davalı ile çocuk arasında telefon vasıtası ile kişisel ilişki tesisinin belirli gün ve saatlerde yapılacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi durumunda yatılı kişisel ilişkinin ayda bir kez olacak şekilde düzenlenmesine, davacı-davalı ile ortak çocuğun yatılı kişisel ilişki hakkının devamına karar verilmesi halinde okul ara tatil dönemlerinin değiştirilmiş olması sebebiyle ara tatile ilişkin kişisel ilişki düzenlenmesinin de tatillere uygun olarak yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma kararının kesinleşme tarihi ile davanın açılma tarihi arasında geçen süre içerisinde ortak çocuk... ...'ın velâyetinin değiştirilmesi talebini haklı kılacak yeni vakıa ve olguların meydana geldiğinin, davalı-davacı babanın velâyetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğinin ve velâyetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğu hususlarının ispatlanamadığı, ortak çocuğun mevcut yaşam biçimi göz önüne alındığında çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyecek bir durum olmadığı, çocuğun da bakımlarının sağlandığı, ortak çocuk... ...'ın babadan alınmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı, ortak çocuğun duygusal, sosyal ve psikolojik yararı göz önüne alınarak velâyetin değiştirilmesinin uygun olmayacağı, bu nedenle velâyet sorumluluğunun baba tarafından devam ettirilmesinin çocuğun yararına olacağı, davacı-davalı annenin velâyet haklarına sahip olması halinde baba ile kurulacak kişisel ilişkiyi destekleyici bir tavrının bulunmayacağının tespit edilmiş olması, annenin çocuğu baba ve babaanneye yönelik olarak olumsuz şekilde yönlendirmelerde bulunduğu, annenin çocuğa karşı manipülatif davranışları karşısında yargılama aşamasında alınan diğer sosyal inceleme raporları ile anne yanında yaşamak istediğine yönelik beyanlarına üstün yararı gözetilerek itibar edilemeyeceği, davalı-davacı babanın velâyet sahibi olmasına karşılık kişisel ilişkinin kurulmasını engelleyici tavırda bulunmadığı gibi, kendisinden yapılmasının beklenilmesi hukuken gerekmediği halde anneye çocuğun teslimi konusunda kişisel ilişkiyi kolaylaştırıcı tavırda bulunduğu, aynı hassasiyeti davacı annenin çocuk teslimi konusunda babaya karşı taşıyamadığı, davacı-davalı annenin ortak çocuk... ...'ın velâyetinin değiştirilmesine yönelik davasının reddine, birleşen dava yönünden ise, annenin velâyet hakkı sahibi değil iken dahi kişisel ilişki süresi sonunda bazı günler ortak çocuğu teslim etmediği, taraflar arasındaki husumetin anne tarafından çocukla kurulan kişisel ilişki ve baba ve ailesi ile çocuk arasındaki ilişkiyi sarsacak nitelikte yönlendirmelerinin olması, babanın her şeye rağmen kişisel ilişkiyi engelleyici tavırda bulunmamış olması, çocuğun kişisel ilişki günlerinde babanın farklı şehirde yaşamasına rağmen annenin bulunduğu yere gelerek çocuğu teslim etmesi, annenin babanın yaşadığı şehre çocuğu nadiren de olsa teslimi için gitmesine karşılık çocuğun otogardan teslimi için gecikilmesi sebebiyle çocukla birlikte geri döndüğü, babaya teslimi konusunda asgari şartları yerine getirmekten dahi imtina ettiği gerekçesiyle birleşen davanın kabulü ile tarafların ortak çocukları ile anne arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 09.00'dan Pazar günü saat 17.00'e kadar, sömestr tatillerinin ikinci haftası Pazartesi saat 09.00'dan takip eden Pazar günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 09.00'dan 3. günü saat 17.00'a kadar, küçüğün eğitimi süresince Kasım ayı ilk yıllık ara verme tatili Pazartesi günü saat 09.00 ile takip eden Pazar günü saat 17.00 arası,1 Temmuz saat 09.00'dan 31 Temmuz saat 17.00'e kadar görüşeceği şeklinde düzenlenen kişisel ilişkinin aynen devamı ile ortak çocuğun anne tarafından bulunduğu ortamdan teslim alınmak ve süre sonunda bulunduğu ortama anne tarafından teslim edilmek suretiyle kişisel ilişki tesisinin sağlanmasına, davacı-davalı hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; baskı ve tehdit ile anlaşmalı boşanma protokolü imzalatıldığını, müvekkilinin kendi iradesi ile ortak çocuğun velâyetini babaya bırakmadığını, davalı-davacının ortak çocuk ile müvekkilinin görüşmesine engel olduğunu, ortak çocuğu yönlendirdiğini, davalı-davacının çocukla ilgilenmediğini, ...'ın velâyetinin müvekkili anneye verilmesi gerektiğini, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini belirterek her iki dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı- davalı anne tarafından boşanma kararından kısa bir süre sonra 22.03.2019 tarihinde velâyetin değiştirilmesi istemi ile dava açıldığı, İlk derece mahkemesince taraflar ve ortak çocukla görüşülmek suretiyle alınan sosyal inceleme raporları, dinlenen taraf tanıkları beyanları ile toplanan deliller dikkate alındığında, davacı-davalı tarafından davalı-davacı babanın velâyet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği, ortak çocuk ile davacı-davalı anne arasındaki kişisel ilişkiyi kısıtladığı ya da çocuğun fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimi için velâyetin değiştirilmesine gerektiğine dair haklı sebeplerin varlığı ispatlanamadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davacı-davalının velâyetin değiştirilmesine ilişkin asıl davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, birleşen dava yönünden, İlk Derece Mahkemesince boşanma kararındaki kişisel ilişkiden farklı olarak çocuk ile davacı-davalı anne arasında Kasım ayı ilk yıllık ara verme tatili Pazartesi günü saat 09.00 ile takip eden Pazar günü saat 17.00 arası kişisel ilişki kurulmuş ve davacı-davalı annenin, ortak çocuğu bulunduğu ortamdan teslim almak ve süre sonunda bulunduğu ortama teslim etmesi suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, davacı-davalı hakkında danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verildiği, dosya kapsamından davacı-davalı annenin ortak çocuğu zaman zaman kişisel ilişki süresi sonunda teslim etmediği ya da geç teslim ettiği, birkaç kez icra kanalıyla dahi çocuk tesliminin gerçekleşemediği, davacı-davalı anne ortak çocuğu ...'dan almasına rağmen, kişisel ilişki süresi sonunda çocuğu ...'da teslim etmediği, davalı-davacı baba tarafından çocuğun İstanbul'dan teslim alındığı anlaşıldığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davacı- davalı annenin, ortak çocuğu bulunduğu ortamdan teslim almak ve süre sonunda bulunduğu ortama teslim etmesi suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesinde yanlışlık bulunmadığı gerekçesi ile davacı-davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı kadın vekili; Mahkemece bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını, babanın kişisel ilişkiyi zorlaştırdığını belirterek, birleşen davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleşen davanın kabulü yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı- davacı erkek tarafından açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin davada davanın kabulünün doğru olup olmadığı, kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 324 üncü ve 182 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.