"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/218 E., 2023/657 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/206 E., 2022/457 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, usulüne uygun olarak açılmış karşı dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, altınlarının elinden zorla alındığını, ailesine gitmesinin sorun olduğunu, erkeğin annesinin kadını aşağıladığını, erkeğin ihtiyaçlarını karşılamadığını, hastalandığında hastaneye götürmediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı-karşı davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmemek için evi terk ettiğini, en ufak tartışmada evi terk etmekle tehdit ettiğini, davalı karşı davacı erkeğe soğuk davrandığını, sevmediğini söylediğini, çocuk istemediğini belirterek asıl davanın reddine, müvekkili için 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2020 tarih ve 2018/387 Esas 2020/243 Karar sayılı kararı ile, davalının ekonomik sorumluluğu üzerine almayarak evlilik birliğinin giderlerine katılmaktan kaçındığı, ailesinin evliliklerine müdahalesine ve eşine baskı yapmalarına engel olmadığı, bu nedenle tam kusurlu olduğu, kadının davasında haklı olduğu, karşı davanın usulüne uygun olarak açılmamış olduğu, davacının yoksulluk nafakası talebi hakkında tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları, UYAP üzerinden alınan entegrasyon sonuçları da göz önüne alınarak kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, davalının yukarıdaki kusurlu davranışları nedeniyle kadının boşanma durumunda mevcut ve beklenen menfaatlerin zedeleneceği, davalı tarafından yapılan ekonomik şiddet ve ailesinin aşırı baskısına engel olmama eylemleri nedeniyle kadının kişilik haklarının zedelendiği gerekçeleri ile davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, yargılama sırasında hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 5.000,00 TL maddî tazminatın, 4.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, usulüne uygun olarak açılmış karşı dava bulunmadığından boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, usulüne uygun olarak açılmış karşı dava bulunmadığından davalı tarafın maddî manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2022 tarih ve 2020/877 Esas 2022/1154 Karar sayılı kararı ile, dava dilekçesinin davalıya 04.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın esasa cevap süresi geçtikten sonra 02.10.2018 tarihinde başvurma harcı ve maktu karşılık dava harcı yatırmak suretiyle karşı dava açtığı, davalı-karşı davacının karşı davasının “boşanma talebini” içermediği, ancak davalı-karşı davacı erkeğin, karşı dava dilekçesinde boşanma talebi olmaksızın maddî ve manevî tazminat talep ettiği, boşanmanın fer'î olan bu isteklerin boşanma talebi olmaksızın ayrı bir dava ile istenmesinin mümkün olduğu, ancak söz konusu taleplerin boşanma talebi olmaksızın ayrı bir dava ile istenmesi halinde söz konusu davanın talep olunan tazminatların toplam miktarı üzerinden belirlenen değer ölçüsünde nispi harca tabi olduğu, nispi harca tabi bu davada harç eksikliği konusunda İlk Derece Mahkemesince Harçlar Kanunu 30-32 nci maddeleri uyarınca işlem yapılmak suretiyle sonucu bir karar verilmesi gerekirken, her hangi bir gerekçe belirtilmeksizin usulüne uygun olarak açılmış karşı dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesin karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemenin 15.06.2022 tarihli tensip zaptı 2. ara kararı ile davalı karşı davacı vekiline dosyada eksik nispi harcı tamamlamak üzere kesin süre verildiği, 28.06.2022 tarihli duruşmada harcın tamamlanmamış olduğu, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıya maddî konuda yeterince destek olmadığı, ailesinin evliliklerine ve eşine baskı yapmasını engelleyemediği anlaşıldığından davalı-karşı davacının tam kusurlu olduğu, davacı-karşı davalının ise ev hanımı olup anne babası ile yaşadığı ve boşanmayla yoksulluğa düşeceği, toplanılan ve değerlendirilen delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat talep eden davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı anlaşıldığı, boşanma sonucu davacı-karşı davalı eşin, en azından eşinin desteğini yitireceği ve maddî haklarının boşanma nedeniyle zarar göreceği, kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçeleri ile asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, yargılama sırasında hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasının 300,00 TL artırılarak aylık 600,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, 12.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacıya kusur olarak yüklenen ve davalı-karşı davacının gerçekleşen "Davalı-karşı davacının eşine maddî konuda yeterince destek olmadığı, ailesinin evliliklerine ve eşine baskı yapmasını engelleyemediği," kusurlu davranışlarına karşılık, davacı-karşı davalı kadının ise eşine soğuk davranışlar sergilediği, boşanmaya sebep olan kusurlu davranışları dikkate alındığında, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davacı-karşı davalı kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, İlk Derece Mahkemesince erkeğin talepleri yönünden nispi harcın tamamlanması için davalı-karşı davacı tarafa verilen kesin sürede harç tamamlanmadığından karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği, İlk Derece Mahkemesince verilen 16.06.2020 tarihli ilk kararın yalnızca davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf edildiği, bu sebeple, davacı-karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden 16.06.2020 tarihli ilk kararda hüküm altına alınan miktarlar konusunda, davalı-karşı davacı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu gerekçeleri ile davalı-karşı davacının; kusur belirlemesine, davacı-karşı davalı yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin yukarıda açıklanan şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm bölümünden 2. 3. ve 4. bentlerin tamamının kaldırılmasına, bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmesi ile, davacı-karşı davalı kadın yararına dava tarihi olan 20.07.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere aylık 300,00 TL tedbir nafakası takdirine, tedbir nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davacıkarşı davalı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL maddî tazminatın davalı-karşı davacı erkek eşten alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacı erkek eşten alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davalı-karşı davacının sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl boşanma davasının kabulü, maddî, manevî tazminat ile nafaka koşullarının davacı-karşı davalı kadın yararına oluşup oluşmadığı, karşı davada verilen kararın doğru olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve vekâlet ücretinin doğru hükmedilip hükmedilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Boşanma yönünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Dosya içindeki SGK kaydına göre davacı-karşı davalı kadının 17.09.2019 tarihinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde ana sınıfı öğretmeni olarak işe başladığı, kadın vekilinin buna karşılık kadının kısa bir süre çalıştığını, şu an işsiz olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre Mahkemece, kadının çalışıp çalışmadığı, düzenli ve sabit bir gelirinin olup olmadığı, tarafların gelir durumlarının birbirlerine yakın veya denk olup olmadığı araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerekirse toptan yoksulluk nafakası verilmesi hususu da göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şeklide karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.