Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5061 E. 2024/2602 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı eşin, davacı eşin rızası olmaksızın üzerinde ipotek tesis ettiği taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve ipoteğin kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin, taşınmazın ipotek tesis tarihi itibariyle aile konutu olduğunu ispatlayamaması ve delillerin dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanılmadığına işaret etmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ipoteğin kaldırılması talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/338 E., 2023/474 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/134 E., 2022/948 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...'ın evli olduğunu, davalı eş adına kayıtlı Van ili, .... ilçesi, ... Mah. 915 Ada, 44 Parselde bulunan gayrimenkulün aile konutu olduğunu, davalı ... lehine 06.12.2019 tarih ve 21232 yevmiye numarası ile ipotek tesis ettiğini, davalının, müvekkil eşin muvafakatini almadan tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını ve açılan icra takibinin durdurulmasını dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilirken ve halen taşınmazın aile konutu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın Van ili ... ilçesi ... Mahallesi 915 ada 44 parsel 6. Kat 27 nolu bağımsız bölüm olup, davalı eş adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde davalı ... lehine 06.12.2019 tarihinde 150.000,00 TL bedelli, 2. derecede hüküm ifade etmek üzere ipotek tesis edildiği, iş bu ipotek bedeli 13.12.2019 tarihinde 75.000,00 TL ilave ile 225.000,00 TL ipotek bedeline çıkartıldığı, ipotek tesis belgesinde davalı eşin adresi (... Mah. ... Sok. No:6 .../Van) ile dava konusu taşınmazın adresinin birbirinden farklı olduğu, taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olduğunun ispat külfetinin davacıya ait olduğu, davacı ve davalı ...'a ait adres kayıt sistemi sorgulaması uyap üzerinden yapılarak adres kayıtları dosya arasına alındığında dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipotek tarihi olan 06.12.2019 tarihinde eşlerin adresinin ipotek belgesinde bildirilen "... Mah. 301 ... evleri No:6/2 .../Van" adresinin olduğu, 22.02.2022 tarihinde eşlerin adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi dava konusu taşınmazın bulunduğu adres olan "... Mah. ... Sok. No:6/27 .../Van" adresi olarak değiştirdikleri ancak dava sırasında 20.04.2022 tarihinde adres kayıt siteminde kayıtlı adresin yeniden değiştirilerek önceki beyan edilen "... Mah. ... 3. Sok. No:6C/11 ..../Van" adresinin beyan edildiği, dosya arasına alınan icra dosyasında davalı eş ... adına çıkarılan ödeme emrinin davacı tarafından adres kayıt sisteminde kayıtlı olan "... Mah. ... 3. Sok. No:6C/11 .../Van" adresinde bizzat tebellüğ ettiği Vedaş müzekkere cevabında bildirilen davalı ...'a ait adresin "... köyü .../Van" olarak bildirildiği, yargılama sırasında davalı ... adına çıkarılan dava dilekçesi ve bilirkişi raporunun yengesi ... tarafından tebliğ alındığı, dava konusu taşınmazın davacı ve davalı eş ile davalı ...'ın kardeşi tarafından altlı üstlü aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülmüş ise de belirtilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde ipotek tarihi ve sonrasında dava konusu taşınmazın davacı ve davalı eş tarafından aile konutu olarak kullanılmadığının kabulü gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davacının adresini çocuğun okulu için değiştirdiğini, mernisteki adreste ikamet edilmediğini, tanık beyanlarıyla davanın ispatlandığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davalının edinme tarihi 24.12.2018 olduğu, su abonelik tarihinin 04.12.2019 olduğu, davalı ...'ın elektrik aboneliğinin ise dava konusu olmayan ... Köyü'nde bulunduğu ve 2013 yılında yapıldığı, iş bu dava açılmadan dört gün önce davacının mernis adresini dava konusu gayrimenküle taşıdığı, yaklaşık 2 ay sonra da önceki adresine taşıdığı, icra dosyasındaki icra emrinin " muhatabın geçici olarak çarşıda" ibaresiyle ...'a tebliğ edildiği, davacının tanıklarının açıkça davacı tarafın davalı eşiyle dava konusu gayrimenkulün ne şekilde yıllara sari şekilde aile konutu olarak kullandıklarını şüpheye yer vermeden ifade etmedikleri, ayrıca karardan sonra açılan icra dosyası incelendiğinde icra emrinin bizzat davacıya dava konusu olmayan adreste tebliğ edildiği, davacının dava dilekçesinde eşinin kardeşinin ailesiyle birlikte kaldığına vakıa olarak dayanmadığı, ipotek sözleşmesinde de davalının dava konusu dışında başka bir adresi yazılı olarak bildirdiği, davacının dava konusu olan ... Mahallesi ... Sok. 6/27 nolu dairenin "aile konutu" olduğu iddiasını usulünce ispatlayamadığına dair tereddütsüz bir vicdani kanaate varıldığı, davacı vekilinin yeni açılan icra dosyasından da satışın durdurulmasına dair talebinin de daha önceden aynı konutun satışının durdurulduğu gözönüne alındığında, davadan sonra açılan icra dosyasına münhasıran karar verilmesinin sonuca etkili olmadığı gibi hukuka da uygun olmayacağı, İlk Derece Mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, hukuki nitelendirmede ve kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, eldeki davanın aile konutundan kaynaklandığı iddia edilen ipoteğin kaldırılması davası olduğu, dava konusunun dava tarihi itibariyle harca esas değerinin tespit edilmemiş olmasının ise, verilen kararın niteliği gereği maktu harç alınması gerektiğinden bu aşama itibariyle sonuca etkili olmayacağının değerlendirildiği, İlk Derece Mahkemesince yeterli gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; adres kayıt sisteminde adresin değiştirilmesi ortatk çocuğun okul kaydı sebebiyle olduğu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı, ipoteğin kaldırılması davasında davanın reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı,194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.