Logo

2. Hukuk Dairesi2023/514 E. 2023/3453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur oranı, velayet, tedbir nafakası ve tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı erkek vekilinin temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2417 E., 2022/3332 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erbaa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/131 E., 2022/118 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalı erkeğin evlilik boyunca fiziksel şiddet uyguladığını, sürekli kadının ailesine, ortak çocuğa ve kadına hakaret ettiğini küfrettiğini, kızının yanında cinsel içerikli konuşup cinsel birliktelik yaşamak istediğini, karşı koyunca da darp ettiğini, ailesinin evlerine gelmesini istemediği, düzenli çalışmadığını, aşağıladığını, psikolojik baskı uyguladığını, öldürmekle tehdit ettiğini iddia ederek; ortak konuta aile şerhi konulmasına ve dava sonunda tapuda eşi ve kendisi adına kaydına, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk ile 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde ziynet eşyalarının kendisine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; kadının psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu, ilacını düzenli almadığını, birlik görevlerini yapmadığını, çocuğuna bir gün kahvaltı hazırlamadığını, çocuğu 2019 yılında üzerinde oklava kıracak ölçüde dövdüğünü, kadının abisinin evliliğe olumsuz müdahalesinin olduğunu, kadının 10.07.2019'da ortak konutu sebepsiz terk ettiğini, 15.07.2019 günü konuşmak için gittiğinde kadının konuşmadan odadan ayrıldığını, bir iki gün sonra kadının abisinin o gün odadan dışarı çıkan kadının eline bıçak alarak odaya dönmeye çalıştığını söylediğini, tarafların 28.07.2019'da konuşarak annesinin evinden kol kola çıktıklarını fakat kadının market çıkışında annesinin evine tekrar döndüğünü belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit içerikli beyanlarda bulunduğu, evin geçimini sağlamadığı, davacı kadının ise; erkeği tezgahta bulunan satırı sana fırlatırım şeklinde tehdit ettiğinin sabit olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, davacı kadının asgari ücret karşılığında çalışması nedeniyle boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile; boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, çocuk yararına 30.07.2019 tarihli ara karar ile verilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, aynı miktarın iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davacının ziynet eşyası alacağı talebinin KABULÜ ile 8 adet toplam 96 gram 22 ayar altın bilezik (24.576,00 TL), 7 adet toplam 70 gram 22 ayar altın bileziğin (17.920,00 TL), mümkün olduğu takdirde aynen, mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyaları bedelinin 5.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 17.07.2019 tarihinden itibaren, geriye kalan 37.496,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 18.02.2022 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 42.496,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile tazminatların miktarları yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.

2.Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, velâyet, tazminatlar, iştirak nafakası ile ziynet eşyası alacağı yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan önlemleri kendiliğinden alması gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmemesinin hatalı olduğu, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu, davacının ziynet eşyaları isteminin ilk olarak cevaba cevap dilekçesinde dile getirildiği, ziynet eşyalarına yönelik istemin boşanmanın eki niteliğinde olmadığından kadının bu istemiyle ilgili usulünce açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile; istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen konularla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, gerekçede belirtilen nedenlerle tarafların istinaf taleplerinin kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, davacı kadının ziynet eşyalarına ilişkin istemi ile ilgili usulünce açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tarafların belirtilen konular kapsamı dışında kalan istinaf istemlerinin yukarıda ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadının maddî durumunun kendisinden iyi olduğu, boşanma hükmü kesinleştiği halde geriye dönük olarak karar verilmesinin hatalı olduğu, erkeğin ağır kusurlu olduğu yönündeki tespitin doğru olmadığı, dava sürecinde davacının velâyeti kendisine verilen çocukla görüşmesine engel olarak velâyet yetkisini kötüye kullandığı bu nedenle çocuğun velâyetinin kendisine verilmesi gerektiği, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin ve Bölge Adliye Mahkemesince miktarın iki katına çıkarılmasının hatalı olduğunu belirterek kararı; kusur belirlemesi, velâyet, kadın yararına hükmolunan tadbir nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 nci, 330 uncu, 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.