Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5179 E. 2024/3766 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, tazminat miktarları ve iştirak nafakasının miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve iştirak nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/743 E., 2023/394 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/506 E., 2020/46 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, aile içerisinde kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, tedaviden kaçındığını, karşı davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 15.000,00 TL tedbir nafakası, 15.000,00 TL iştirak nafakası, nafaka için yıllık artış uygulanmasına, kadın yararına aylık 10.000,00 TL tedbir nafakası, 10.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafaka için yıllık artış uygulanmasına, yasal faizi ile birlikte 800.000,00 TL maddî tazminat, 800.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, kadının, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, yatağını ayırdığı, eşinin hastalığı ile ilgilenmediği, birlik görevlerini ihmal ettiği, annesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocuğun yaşı, anne bakın ve şefkatine muhtaç olduğu dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 5.500,00 TL tedbir nafakası, kadının çalıştığı, yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, paranın satın alma gücü dikkate alınarak kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminat, kadının tazminatlara faiz uygulanması talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, tazminatların ve nafakaların miktarlarının kusur durumu dikkate alındığında az olduğu, tazminatlara faiz uygulanması talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, nafakaya artış talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu, kadının çalışmadığı ve yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu belirtilerek; tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanamaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının bulunmadığı, eksik inceleme ile hatalı karar verildiği, kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesince tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde, kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının oluştuğu, erkek yararına manevî tazminat şartlarının oluşmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığından kadın yararına hükmedilen tazminatların ve tedbir nafakası miktarlarının isabetli olduğu, ancak kadının tazminatlara faiz uygulanması talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına yoksulluk nafakası şartları oluşmadığı ve reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin dosya kapsamına ve ortak çocuğun üstün yararına uygun olduğu, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesine uygun olduğu ancak kadının nafakalara artış talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminat, ortak çocuk yararına aylık 5.500,00 TL iştirak nafakası ile iştirak nafakasının kararın kesinleşme tarihi esas alınarak takip eden yıllarda TÜİK tarafından yayınlanan yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tazminatların ve iştirak nafakasının miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, iştirak nafakası artış oranının isabetli olup olmadığı, eksik inceleme ile karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk Kuzey yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ya yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'a iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.