Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5180 E. 2024/3620 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, nafakaya ve tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı ve evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmemesi, ayrıca maddi katkıda bulunmaması, ilgi göstermemesi, eş ve çocuklarıyla iletişim kurmaması ve psikolojik şiddet uygulaması gibi kusurlu davranışları gerekçe gösterilerek boşanmaya, tazminata ve nafaka hükmedilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1273 E., 2023/366 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/532 E., 2020/308 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin evin hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, kadın para istediğinde gidip çalışmasını söyleyerek iki senedir kadına para vermediğini, en son kadın hastalığı sebebiyle tedavi olmak için para istediğinde vermediğini, son bir yıldır erkeğin evde kimse ile konuşmadığını, hiç iletişim kurmadığını, eve geç gelip odasına çekildiğini, son 15 gündür evde kendi yemeğini yapıp kendi odasında yediğini, tartışma yaşandığında sinkaflı küfürler ve hakaretler ettiğini, kadını evden kovduğunu, erkeğin daha önce kadını aldattığını, kadının bu durumu fotoğraflardan öğrendiğini, erkeğin özürler dilemesi üzerine kadının çocuklarını düşünerek erkeği affettiğini, yakın zamanda erkeğin yeniden aldattığını öğrendiğini, erkeğin başka kadınlarla olan mesajlaşmalarını yakaladığını, eve hiçbir yardımda bulunmazken yurt dışındaki sevgilisine her ay düzenli olarak para gönderdiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, her yıl yasal oranda artılarak kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin hem ev kredisi hem de araba kredisi ödemesi nedeniyle ekonomik gücü yettiği oranda eve katkıda bulunduğunu, kadın hastaneye gideceğinde hesabında para kalmadığı için para veremediğini, bu nedenle çıkan tartışma sonucu ortak çocuğun arabanın lastiklerini patlattığını, kadının ve çocukların tepkisi ve aşağılayıcı tavrı nedeniyle erkeğin eve geç gidip daha fazla kavgaya sebebiyet vermek istemediğini, evde sessiz kalmayı tercih ettiğini, kadını aldatmadığını, boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin başka kadınlar ile birlikte olmak suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediği, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; aldatma iddiasının ispatlanamadığını, tanık beyanlarının soyut olduğunu, kadının aldatma iddiasını süresinde sunmadığını, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların haksız olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın gerekçesinde erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve erkeğin evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği belirtilmiş olup erkeğin sorumluluklarını yerine getirmeme kusurunun soyut kaldığı, bunun yerine erkeğin maddî katkıda bulunmadığı, ilgi göstermediği, gece geç saatlerde geldiği, eşi ve çocuklarıyla iletişim kurmadığı, kadına psikolojik şiddet uyguladığı kusurlarının yüklenmesi gerektiği ancak istinaf edenin sıfatına göre bu kusurlara değinilmekle yetinildiği, bu nedenle soyut olan evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği kusurunun erkekten çıkartılması gerektiği, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren tazminatlara yasal faiz uygulanması gerekirken dava tarihinden itibaren hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle erkeğin kusur tespitine ve tazminatlara uygulanan faizin başlangıcına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın kusura ilişkin gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren tazminatlara yasal faiz uygulanmasına, erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve yoksulluk nafakası verilme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.