Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5184 E. 2024/1776 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında kusur belirlemesinin ve kadının boşanma davasının kabul şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/489 E., 2023/526 K.

DAVA TARİHİ : 23.12.2020

KARAR : Kusurun düzeltilmesine, sair yönlerden esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ :Kırşehir 2. Aile Mahkemesi

İSTİNAF EDEN : Taraf vekilleri

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl ve karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların kusur belirlemesine ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, kusurun düzeltilmesine, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı-davacı erkek tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını aşağıladığını, küçümsediğini, aşırı kıskanç olduğunu, evden çıkmasının dahi yasaklandığını, ailesiyle haberleşmesinin engellendiğini, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, harçlık vermediğini, kadının ailesinin evlerine gelmesini istemediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili karşı dava-cevap dilekçesinde özetle; kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, aşağıladığı, hakaret ettiğini, erkeğin arkadaşlarının eve gelmesini istemediğini iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadını aşırı kıskandığı, çamaşır sermeye bile çıkarmadığı, evden çıkmasına izin vermediği, evin perdelerini sürekli kontrol ettiği sıkı sıkı kapattığı, kadını kilodunu giymeden balkona çıkmakla suçladığı, bu sözleri kadının ailesi ve akrabalarının yanında da söylediği, tarafların son ayrılıklarında erkeğin kadını herkesin içinde aşağıladığı, "bu artık bana karılık yapmaz" dediği ve evden kovduğu; kadının ise; annesinin erkeğe hakaret etmesine engel olmadığı, kadının ailesinin evinde barıştırma amaçlı yapılan son görüşmede erkeğin ailesini evden kovduğu, bu haliyle erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının boşanmakla evlilikten beklenen menfaatleri zedelendiği ve kişilik hakları ihlal edildiğinden kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve erkeğin kabul edilen karşı davası yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi ve Mahkeme kararının ortadan kaldırılması gerektiği yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadına annesinin eşine hakaret etmesine engel olmaması kusur olarak yüklenilmiş ise de, konuya ilişkin beyanda bulunan tek tanık olan ...'ın beyanlarından davacı-davalı kadının annesinin eşine hakaret ettiğini duyup engel olmadığına ilişkin herhangi bir açıklamasının olmadığı, bu hali ile annesinin eşine hakaretine engel olmamanın kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, buna mukabil mahkemece kadına yüklenilen barıştırma amaçlı yapılan son görüştürmede eşinin ailesini evden kovması kusurunun ise erkek tanık beyanlarına göre gerçekleştiği, bunun yanında tarafların ayrılmalarıyla sonuçlanan son olayda erkek tanığı ...'ın beyanlarından anlaşılacağı üzere "ben sizi istemiyorum, ben buradan ayrılacağım, size çok değer kıymet verdim, siz bu kadar kıymeti hak etmiyorsunuz" şeklinde sözler söylediği, barışma görüşmeleri sırasında ise erkek tanıkları ... ve ...'ın beyanlarından anlaşılacağı üzere " sizin hepinizi toplasam babamın tırnağı etmezsiniz" dediği, bu hale göre; tarafların ayrılmalarıyla sonuçlanan son olayda "ben sizi istemiyorum, ben buradan ayrılacağım, size çok değer kıymet verdim, siz bu kadar kıymeti hak etmiyorsunuz" diyen yine, barışma görüşmeleri sırasında "sizin hepinizi toplasam babamın tırnağı etmezsiniz" diyen, erkeği ve ailesini evden kovan kadının kusurlarının az; davacı-davalı kadını aşırı kıskanan, çamaşır sermeye bile çıkarmayan, evden çıkmasına izin vermeyen, evin perdelerini sürekli kontrol eden, sıkı sıkı kapatan, kadını kilodunu giymeden balkona çıkmakla suçlayan, ayrılıkla sonuçlanan son olayda aşağılayan, bu artık bana karılık yapmaz diyen, aynı suçlamaları yaparak evden kovan erkeğin daha ağır kusurlu olduğu, mahkemenin davacı-davalı kadına yüklememesi gereken kusuru yüklemesi, yüklemesi gereken kusuru ise yüklememesi hatalı olmakla birlikte davalı-davacı erkeği ağır, davacı-davalı kadını az kusurlu bulması ile asıl ve karşı davayı kabulünün doğru olduğu anlaşılmakla tarafların kusura yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile kusurların düzeltilmesine; tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı -davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı-davalı tanık beyanlarına dayanılarak tek taraflı olarak hazırlanan kararın ortadan kaldırılması gerektiği belirtilerek kusur belirlemesi, kadının davası ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak karşılıklı açılan boşanma davalarında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.