Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5230 E. 2024/1840 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldıysa kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin bozma sebebi oluşturmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1268 E., 2023/539 K.

DAVA TARİHİ : 20.11.2019

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1177 E., 2021/378 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; zina olmadığı taktirde haysiyetsiz hayat sürme bununda mümkün olmaması halinde evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle terditli boşanma davası açmış olup; tarafların 2001 yılında evlendiklerini, ortak iki çocuklarının olduğunu, davalının internet üzerinden tanıştığı erkeklerle gayri ahlaki fotoğraflarını göndermek bir yana buluşmaya başladığını, çocuklara kötü davranmaya başladığını, dövdüğünü, evin temizlik, yemek gibi işlerini savsaklamaya başladığını karşı tarafa gönderdiği açık-saçık fotoğraflar ve para göndermeler üzerine...isimli kişinin kendisine şantaj yaptığını ve bu durumdan kurtulmak istediğini müvekkilin öğrendiğini ve eşine destek vermek istediğini, müvekkilin yapmış olduğu araştırmalarda ..... gibi farklı erkeklerle Whatsapp, instagram hesaplarından gnöderdiği, ahlak dışı yazışmalarına devam etmesi nedeniyle anlaşmalı boşanma davası açtığı, Temmuz 2019 yılında müvekkilin tesadüfen evde farklı bir telefon bulduğunu, bu durum üzerine telefonu kırmasını söylediğini, telefonu kırmazsan içindekilere bakarsan beni affetmezsin dediğini, Barış O. adlı bir erkekle dost hayatı gibi bir ilişki kurduğunu, evden kocasının parasını ve kayınvalidesinin altınlarını çalarak çocuklarının ve evinin rızkını gayri ahlaki ilişkiye girerek kullandığını, kredi kartını bile Barış O. isimli kişiye verdiğini, kart da yetmeyince bankadan kredi çekerek Barış isimli kişiye gönderdiğini, gayrimeşru ilişkiler kullandığı, telefonun ifşa olmasından sora evden ayrıldığını, davacının kendisini aldatan davalıya karşı artık güveninin kalmadığını tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı-karşı davalı erkeğe verilmesini, ortak çocuklar için aylık 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, davacı-karşı davalı erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin başlangıcından bu yana ruhen ve fikren farkıl anlayışlara sahip olduklarını, evliliğin başlangıcından bu yana müvekkilin istemediği halde davacı-karşıdavalı ile birlikte yaşamak zorunda kaldığını, taraflar arasında hiç bir zaman evlilik birliğinin kurulamadığını, davacı-karşı davalının müvekkili darp ettiği, müvekkilin kendisine ve ailesine küfür, hakaret ve aşağılayıcı sözler söylediğini, evdeki eşyaları müvekkilin üzerine fırlattığını, evlilik süresince davacı-karşı davalının müvekkilin kardeşleri ile görüşmesine engel olduğunu, müvekkilin ve çocukların zaruri ihtiyaçlarını karşılamadığını, davacı-karşı davalının kazancını horuz dövüşüne ve uyuşturucuya harcadığını, müvekkili ve eşinin Yücel Y. isimli kişiden birlikte şikayetçi olduklarını, müvekkilin telefonundan davacı-karşı davalı tarafından bulunduğu iddia edilen her türlü görüntü, yazışma, mesajlaşma tarzındaki her türlü delilin hukuka aykırı yolla elde edildiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu tarafın davacı-karşı davalı olduğunu, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı-karşı davacı kadına verilmesini, ortak çocuklar için aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, davalı-davacı kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında evlilik birliği devam ederken davalı-karşı davacı kadının tarafların ortak çocuklarına kötü davrandığı, tokat atarak fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davacı kadının eşler arasındaki sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak davacı-karşı davalı eşini başka bir erkekle aldattığı, davalı-karşı davacı kadının ev işlerini düzenli bir şekilde yapmadığı ve birlik görevlerini yerine getirmekten imtina ederek ortak konutu terk edip gittiği, buna karşılık davacı-karşı davalı erkeğinde davalı-karşı davacı kadına hakaretler ve sinkaflı şekilde küfürler ettiği, davalı-karşı davacı eşine fiziksel şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve çekilmez hale gelmesinde davacı-karşı davalı erkeğin az kusurlu ve davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile taraflarca açılan boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuk velâyetinin davacı-karşı davalı babaya bırakılmasına, anne ile arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ...'un velâyetinin tarafına verilmesini talep edilmiş ise de; karar tarihi itibariyle reşit olduğu anlaşıldığından ortak çocuğun velâyeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı-karşı davalı erkek yanında kalan ortak çocuklar için uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmiş, ortak çocuklardan ... için bağlanan tedbir nafakasının da iştirak nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı erkek tarafından dava dilekçesinde ortak çocuk ...'un 10.12.2002 doğumlu olduğu, karar tarihi (23.03.2021) itibariyle 18 yaşını doldurduğu ve nafakaya ilişkin talebinin fiil ve dava ehliyeti gereğince kendi talep etmesi gerektiğinden davacı-karşı davalı tarafından talep edilen tedbir-iştirak nafakası talebinin aktif husumet yokluğundan reddine, az kusuru bulunan davacı-karşı davalı erkek lehine 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, koşullar kusur yönünden oluşmadığından davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadın tarafından talep edilen tedbir-iştirak nafakası taleplerinin reddine, davacı-karşı davalı erkeğin zina nedeniyle ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle açmış olduğu boşanma davalarının iş bu maddelerde belirtilen vakaların bu dava dosyasında ispatlanamadığından dolayı bunlara ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; Yalova Aile Mahkemesi'nin 2019/1177 Esas, 2021/378 Karar sayılı kararının onanmasını talep ettiklerini, ancak karar kaldırılacak ise kendi davalarının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 163 üncü maddeleri uyarınca kabulüne karar verilmesini, tazminatların az olduğunu, davalı-karşı davacının davasının ve ferilerinin reddine karar verilmesi gerektiğini bildirerek, kararın bu yönleriyle kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı-karşı davalının boşanma talebine dayandırdığı tüm sebepleri davayı açmadan önce affettiğini ve taraflar arasında yaşanan olayların üzerinden 6 aydan fazla zaman geçtiğini, dava açıldıktan sonra da davalı-karşı davacıyı affettiğini 26.01.2021 tarihli celsede bizzat kabul ettiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu, maddî ve manevî tazminatların kabulünün hatalı olduğunu, velâyet kararının hatalı olduğunu aleyhe hükmedilen nafakalar ile tazminatlarında hatalı olduğunu beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yalova Aile Mahkemesi'nin 2019/1177 Esas, 2021/378 Karar sayılı kararının onanmasını talep ettiklerini, şayet kaldırılacak ise 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 163 üncü maddelerine dayalı olarak boşanma kararı verilmesini, nafakanın ve tazminatın az olduğunu, davalı-karşı davacının davasının ve fer'îlerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, reddedilen maddî ve manevî tazminat velâyet, nafaka ile aleyhe hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe ve kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğn maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, nafakalar, velâyet düzenlemesi, taraflarca açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı asıl ve karşı boşanma davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 163 üncü maddelerine dayalı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.