"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2806 E., 2023/318 K.
KARAR : Esastan ret, usulden ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1061 E., 2020/260 K.
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın davalı ... Nalan vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... ...ın istinaf başvurusunun süre yönünden reddine, davalı ...'in istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; veli ...'ın kızı davacı ...'ın müteveffa ...'nun kızı olduğunu iddia ederek babalığın hükmen tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı ... kayyımı birleşen dava dilekçesinde; öncelikle işbu babalığın tespiti davasının konusu ve davalıları ... 2. Aile Mahkemesinin 2017/1061 Esas sayılı dosyasıyla aynı mahiyette olduğundan, usul ekonomisi açısından davanın ... 2. Aile Mahkemesinin 2017/1061 Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine, ...'ın müteveffa ...'nun kızı olduğundan bahisle babalığın hükmen tespitine, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri asıl ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde; dava şartı olmadığını, hak düşürücü sürede dava açılmadığını, iddianın asılsız olduğunu savunarak asıl ve birleşen davanın reddini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile küçük ...'ın 17.08.2012 tarihinde dünyaya geldiği, dava dilekçesinde davanın çocuk adına açıldığının açık olduğu, annenin velâyet hakkına sahip olduğu, yine yargılama devam ederken davada çocuk ... adına kayyım atandığı ve usulü eksikliğin yargılamanın devamı sırasında giderildiği, kanunun çocuk tarafından açılan babalık davalarında herhangi bir hak düşürücü sürede ön görmediği anlaşılmış olup, Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 28.01.2020 tarihli rapora göre de ...'nun küçük ...'ın %99,99 ihtimalle biyolojik babası olabileceğinin tespit edildiğinin belirtildiği, asıl davada babalığa ilişkin hüküm kurulmakla birleşen dosya yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile mütevaffa ... ile küçük ... arasında soybağı kurularak davalının küçüğün babası olduğunun hüküm altına alınmasına, birleşen dosya yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Nalan vekili ve davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... Nalan vekili, davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili, davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ... vekili Av. ...'ya 12.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, 12.11.2020 tarihli istinaf başvurusunun süresinde olmadığı, diğer yandan asıl davanın, davacı küçük ...'ı temsilen anne...tarafından açıldığı, yargılamanın devamında küçüğü temsilen kayyım atandığı, kayyım tarafından davaya devam edildiği, aktif husumet ehliyeti bulunmadığı konusundaki istinaf talebinin yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği üzere, çocuk tarafından açılan babalık davasında hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporu ile müteveffanın davacı küçüğün babası olduğunun tespit edildiği, bu yüzden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı ... ...ın istinaf başvurusunun süre yönünden reddine, davalı ...'in istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, kayyımın yetkisinin sınırlı olduğunu, anne tarafından bu davanın açılamayacağını, davanın reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, çocuk adına velâyeten anne tarafından açılan, birleşen dava ise çocuk adına kayyım tarafından açılan babalığın hükmen tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, hak düşürücü süre içinde dava açılıp açılmadığı, Adli Tıp Kurumu raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 182 nci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 13 üncü, 19 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.