Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5268 E. 2023/6066 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istenen taşınmaz üzerinde daha önce aile konutu şerhi bulunduğu ve ayrıca taraflar arasında boşanma davası devam ettiği için, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebinin dayanağı bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin satmaya çalıştığı taşınmaz ve aracın ailenin ekonomik varlığını oluşturduğu, davacı kadının üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı bulunmadığı, aile konutu şerhinin taşınmazın satılmasını engellemediği, boşanma davasının devam etmesinin de bu davada tedbir kararı verilmesine engel teşkil etmediği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/216 E., 2023/397 K.

...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/213 E., 2020/627 K.

Taraflar arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, eş ve çocuklara şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, 2020 yılı Mart ayından itibaren de başka bir kadınla aynı evi paylaştığını, aileye ait tekstil dükkanında yıllarca çalıştığını ancak sigortasını dahi yaptırılmadığını, erkeğin çocuklarına destek olmadığını, evi satma ihtimaline ve tehditlerine karşı ikamet ettikleri eve aile konutu şerhi koydurduğunu, ancak Aile Konutu Şerhi'nin dava konusu gayrimenkulün satışına engel olmadığını, davalı aleyhine boşanma davası açma hazırlığı içinde olduğunu, davalının diğer taraftan adına kayıtlı ... aracı satmak için internette ilan verdiğini, bu aracın kendisinin ve çocuklarının katkısıyla çalışarak alındığını, aileye ait araç olduğunu, tüm bu nedenlerle yasal eşi olan davalı adına kayıtlı "... parsel, 4 nolu bağımsız bölüm" ile ... plakalı aracın üzerindeki davalıya ait tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ve davacının rızası alınmaksızın satışının engellenmesine ve kayıtlarına şerh konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanıkların davalının daha önceki süreçte mal varlığını elinden çıkarttığını belirttiklerini ancak kadının böyle bir durumu iddia etmediğini ve davacı tarafından davalının daha önce sahipken elinden çıkarttığı araç veya gayrimenkulün bulunduğunu delil olarak da ileri sürmediğini, taraflar arasında boşanma davalarının bulunduğunu, dosyaların halen derdest olduğunu, dava konusu edilen 4 nolu bağımsız bölüm üzerine davacının talebi ile 11.03.2020 tarihinde Aile Konutu Şerhi konulduğunu, tapuda bu kayıt var iken eşin rızası olmaksızın konutun satılmasına, kiraya verilmesine veya kira sözleşmesinin feshedilmesine veya Aile Konutu üzerinde ki hakların sınırlandırılmasına engel teşkil ettiğini, tasarruf yetkisinin bu şekilde zaten sınırlandığı, davalının kendisine ait olan aracın satışının da engellenmesini gerektirir bir durumun bulunmadığını, tarafların arasında görülen boşanma davasında bu davaya bakan mahkemece kadının ekonomik durumunu koruyucu yönde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 169 ve devamı maddeleri gereğince gerekli tedbirlerin de alınabileceğini belirterek davanın reddine karar karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı üzerine kayıtlı bir adet araç ve bir adet taşınmaz bulunduğunu, davacı üzerine kayıtlı mal varlığı bulunmadığını, davalının adına kayıtlı aracın satışı için işlem başlattığının anlaşıldığını, ailenin ekonomik varlığının tehlikeye girdiğini, bu bakımdan davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı ... plakalı aracın ve ...1 ada 13 parsel 4 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın davacının rızası olmaksızın satışının önlenmesine ve bu hususta ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, davacı tarafça taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğunu ve ilaveten boşanma ve mal rejimi davası dosyasından da yeterli hukuki himaye sağladığını, tasarruf yetkisinin zaten sınırlandırıldığını, Bölge Adliye Mahkemesince taşınmazın tekrardan ve bununla da yetinilmeyip ilaveten taşınır üzerine de tasarruf yetkisinin sınırlandırılması kararı verilmesinin usule, yasalara ve içtihatlara aykırılık oluşturduğunu, maktadır, derdest davada davacının hukuki yararı bulunmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına ve tedbir şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tasarruf yetkisinin sınırlanması kararının verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...