Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5279 E. 2023/4154 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce tazminat miktarını az bularak bozma kararı verdiği dosyada, bozmaya uyularak verilen kararda hükmedilen tazminat miktarının uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak hükmedilen tazminat miktarının belirlenmesinde herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ve bozmanın kapsamı dışında kalan hususların temyiz incelemesinde değerlendirilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/798 E., 2023/844 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kadın yararına bozulmasına ve bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı artırılarak 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin eşine sürekle şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aldattığını, aşağıladığını, ortak çocuğun hastalığı ile ilgilenmediğini, aynı binada yaşayan ailesinin sözü ile hakaret ettiğini, ailesinin de sözlü ve psikolojik şiddet uyguladığını, son olarak 16.03.2021 tarihinde kadını ve çocukları dövdüğünü ve kadının üzerine kapıyı kilitleyip telefonuna el koyduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, her bir ortak çocuk yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; boşanmak istemediğini, kadının çocuğun tedavi süreci ile ilgilenmediğini, erkeğe ve ailesine saygısız davrandığını, 15.03.2021 tarihinde yaşanan tartışmada eşine "defol git, eve gelme, salak" dediğini, aşağılayıp kötü davrandığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, gece geç saatlerde telefon ile mesajlaştığını, aşağılayıp tehdit ettiğini, geç kalktığını, ev işleri ile ilgilenmediğini, zorla evlendiğini ve eşini istemediğini söylediğini ve ağır hakaret ve küfürler ettiğini iddia ederek; davanın karar verilmesini istemiş, kabulü halinde ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.05.2022 tarihli ve 2021/203 Esas, 2022/269 Karar sayılı kararıyla; erkeğin, aşağılayıcı sözler söyleyerek psikolojik şiddet kapsamına giren duygusal şiddet uyguladığı, ekonomik anlamda ve ailesi üzerinden aşağıladığı, kadına sinkaflı küfürler ettiği, erkeğin kök ailesi ile aynı apartmanda ortak konut tahsis ederek kadına karşı manevî bağımsızlığı bulunan konut sağlamadığı, fiziksel şiddet uyguladığı; kadının da, erkeğe onu istemediğine ilişkin söylemlerde bulunarak ve evi terk etmekle tehdit ederek psikolojik şiddet uyguladığı, son ayrılıkta kadının evi terk ederek birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, belirlenen kusurlara göre erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuklar ..., ... ve ... ...'nın velâyetinin babaya verilerek anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 17.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve velâyet; davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.09.2022 tarihli ve 2022/1556 Esas, 2022/1570 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararında gösterilen gerekçeler ile kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, delillerin toplanılması ve değerlendirmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği ancak tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları ve boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, boşanma yüzünden zedelenen menfaatleri, en azından eşinin maddî desteğini yitirecek olması, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, kadın yararına hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesi ile; kadının nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, istinaf başvurusu kabul edilen yönlerden yeniden hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş; erkeğin tüm, kadının ise sair yönlere ilişkin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından tazminatlar ile nafakaların miktarı ve velâyet; davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 18.01.2023 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kadın yararına bozulmasına ve bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olması nedeniyle tazminata hak kazanamayacağını, erkeğin ekonomik durumu dikkate alındığında tazminat miktarlarının fazla olduğunu, erkeğin ortak çocukların velâyetine sahip olduğunun ve iştirak nafakası almadığının da dikkate alınması gerektiğini ve bu nedenlerle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kesinleşen kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olmakla, bozmanın amacına uygun karar verilip verilmediği ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.