"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/823 E., 2023/679 K.
DAVA TARİHİ : 02.07.2020- 30.09.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/148 E., 2021/317 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin, çalışmadığını, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, yakın dost ve akraba içerisinde de hakaret ettiğini, müvekkiline ve ortak çocukların fiziki şiddet uyguladığını, çocuklarına karşı fiillerinden dolayı Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı dosyasında cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava dilekçesinde; kadının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkilinin yıllardır ceza evinde olduğunu, müvekkilin ceza evinde bulunduğu süre boyunca kadının ziyaret etmediğini, müvekkile ait taşınmazların kira gelirlerinden faydalanmasına karşın ekonomik anlamda hiç bir destekte bulunmadığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına ve ortak çocuklarına fiziksel şiddet uyguladığı, tarafların ortak çocuklarına karşı cinsel istismar ve tehdit suçlarından ceza aldığı, kesinleşen ceza nedeniyle cezaevinde hükümlü olduğu, erkeğin cezaevine girdikten sonrada ceza almasının sebebinin davacı kadın tarafından kendisine atılan iftiradan ibaret olduğu yönünde çevresini inandırmaya çalıştığı bu sebeple eşine ve çocuklarına baskı yaptığı, nitekim suç mağduru olan çocuklarında bu baskı nedeniyle yargılama devam ederken şikayetlerinden vazgeçtiği, 07.02.2014 tarihinden itibaren tarafların erkeğin hükümlülüğü nedeniyle ayrı yaşadıkları ve hükümlülük sebebiyle evlilik birliğinin taraflara yüklediği görevlerini yerine getirmediği, erkeğin cezaevine girmeden öncede birlik görevlerini yerine getirmediği, evin ihtiyaçlarının büyük bir kısmının çocukları tarafından karşılandığı, boşanmaya sebep olaylarda erkeğin kusurlu olduğu, davacının ise kusurunun bulunmadığı, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğunun anlaşıldığı, boşanma davası açılmakla ayrı yaşamaya hak kazanan, herhangi işi ve geliri olmayan, boşanmakla en azından eşinin sağladığı olanaklardan yoksun kalacağı anlaşılan, erkeğin tavır ve davranışları nedeniyle kişilik haklarıya saldırıya uğrayan kadın lehine, kadının ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur dereceleri, mevcut veya beklenen menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadının asıl davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı deliller ile kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesinin delilleri takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesi ile davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.