"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1125 E., 2023/124 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/420 E., 2021/677 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadın eşin ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, müvekkilini 3. kişiler ile kıyasladığını, kadının ailesinin ve arkadaşlarının ziyarete gelmelerini istemediğini, ders çalışıyorum bahanesi ile ayrı odaya geçtiğini, ev işleri için emirler yağdırdığını, ayrı yaşanılan dönemde dışarıdaki insanlara müvekkilin kötülediğini, bir çok kez evden kovduğunu, davalının ailesi bir yere çağırmadığı müddetçe müvekkilini hiçbir yere götürmediği gitmesine de izin vermediğini, evin kirası dışında hiçbir giderine karışmadığını, müvekkilinin çocuk tedavisi masraflarını kendisinin karşıladığını, davacının diğer aile üyelerine hakaret ve tehdit ettiğini, evlilik birliğinde takılan takıları davalı erkeğin annesi tarafından kasaya konulmak üzere elinden alındığını daha sonra ise altınların satıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini, dava dilekçesinde tek tek sayılan altınların aynen iadesine aynen iade mümkün değilse 1.000,00 TL bedelin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir..
2.Davacı kadın vekili 06.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı bedelini 121.300,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesindeki iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının sürekli tartışma çıkarıp evden gitmek istediğini, ziynet altınlarının kadında kaldığını, ilk andan beri kadında olduğunu, bu altınların kadının akrabasına borç olarak verildiğini daha sonra geri alınıp alınmadığını bilmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, fiili ayrılık döneminde tartışma sırasında kadına başka kadınlara mı gideyim dediği kadının ise haklı sebep olmaksızın evi terk ettiği evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin az kadının ise ağır kusurlu olduğu, kadının iddiasının, ziynet altınlarının en son ayrılmadan daha önce altınların kendisinden alındığı yönünde olduğu, yine kadın tarafından evden zorla gönderildiği iddiasının da bulunmadığı gerekçesi ile; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat talebi ile ispat edilemeyen ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle;kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı kadının "evi terk etmekte haklı olduğunu" ispat edememesi nedeniyle davalı erkeğin ise ayrılık döneminde davacı kadına "başka kadına mı gideyim" demek sureti ile kusurlu olduğu, kusurlar karşılaştırıldığında tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de erkeğin davacı kadının çocuk sahibi olmak için tedavisine yardımcı olmadığı, davacı kadını "sonra gelir alırım" diyerek ailesinin evine bırakıp gittiği ve bir daha almaya gelmediği, evlilik içinde davacı kadına "ailen az çeyiz verdi" diyerek suçladığı, eşini istemediğini söyleyip ilgisiz olduğu evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, davacı kadının ispatlanmış bir kusurunun bulunmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının kusur belirlemesine ve reddedilen tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusur belirlemesi gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata ve kadının sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline Bölge Adliye Mahkemesi tarafından eklenen ve yüklenen kusurların ispatlanamadığını, soyut beyanlar ile kusur takdir edildiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu belirterek; kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar yönünden kararın bozularak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekil tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.