Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5350 E. 2024/2057 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve fer'i taleplerin hüküm altına alınması hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3310 E., 2023/554 K.

DAVA TARİHİ : 13.09.2022

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/504 E., 2022/709 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derce Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; kadından kaynaklanan soğuk davranma, cinsellikten kaçınma, bıçak taşıma, tehditvari konuşma, aşağılama, ilk eşinden olan çocuğunu dövme, agresif davranma, kadının kardeşinin erkeğe şiddet ve tehdidine sessiz kalma, birlik görevlerini ihmal nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00'er TL maddi-manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; iddiaların doğru olmadığını, geçimsizlik varsa bile erkekten kaynaklanan soğuk davranma, cinsel birlikteliğe yanaşmama, yatak ayırma, aşağılama, psikolojik şiddet uygulama beğenmeme, istememe nedenlerinden kaynaklandığını beyanla öncelikle davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1500,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle 75.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 13.07.2021 tarihli kararı ile; davalı kadının davacıya karşı, "sen kimsin, kendini ne zannediyorsun, ben hizmetçi miyim" şeklinde sözler söylemek suretiyle aşağılaması, davacının ilk evliliğinden olan çocuğu ...'nun kafasını duvara vurmak suretiyle şiddet uygulaması, davalı kadının abisi ... K. ile birlikte müşterek haneden ayrılması ve bir daha geri dönmemesi, davalının abisi ... K.'nın davacıyı boynundan darp etmesi ve davalı kadının bu duruma sessiz kalması, davacının ilk evliliğinden olan çocuğu ... ile ilgilenmemesi şeklindeki eylemleri nedeniyle tam kusurlu olduğu ve evlilik birliğini temelinden sarstığı; taraflar arasında yaşanan eylemler nedeniyle evlilik birliğinin devamında korumaya yarar bir durumun kalmadığı ve bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davacının davasının kabulü ile; tarafların boşanmalarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı erkek yararına 8.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata, tazminatlara boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, dava açılmakla ayrı yaşam hakkı elde eden davalı yararına dava tarihi olan 14.09.2020 tarihinden geçerli olmak üzere (mahkememizin 19.01.2021 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla) aylık takdiren 500,00 TL nafakanın boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası olarak davacıdan alınarak davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili davanın reddine karar verilmesi istemiyle tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli kararı ile; "...Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." Taleplerden biri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi ve bu hususun istinaf olarak ileri sürülmesi halinde; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 ve 341 nci maddeleri gereğince, bu taleple ilgili hüküm oluşturulduktan sonra ancak istinaf incelemesi yapılabilir. Dosya kapsamı uyarınca, davalının yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat talepleri hakkında olumlu–olumsuz hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, bu haliyle mahkeme hükmünün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesine ve istinaf denetimine uygun olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenle davalının, istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının esası ve davalının diğer istinaf itirazları incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi hususunda gerekli inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna uygun hüküm kurulması gerektiği..." gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun diğer nedenler incelenmeksizin kabulü ile kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının davacıya karşı, "sen kimsin, kendini ne zannediyorsun, ben hizmetçi miyim" şeklinde sözler söylemek suretiyle aşağılaması, davacının ilk evliliğinden olan çocuğu ...'nun kafasını duvara vurmak suretiyle şiddet uygulaması, davalı kadının abisi ... K. ile birlikte müşterek haneden ayrılması ve bir daha geri dönmemesi, davalının abisi ... K.'nın davacıyı boynundan darp etmesi ve davalı kadının bu duruma sessiz kalması, davacının ilk evliliğinden olan çocuğu ... ile ilgilenmemesi şeklindeki eylemleri nedeniyle tam kusurlu olduğu ve evlilik birliğini temelinden sarstığı; taraflar arasında yaşanan eylemler nedeniyle evlilik birliğinin devamında korumaya yarar bir durumun kalmadığı ve bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre davacının davasının kabulü ile; tarafların boşanmalarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı erkek yararına 8.000,00'er TL maddî ve manevî tazminata, tazminatlara boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, dava açılmakla ayrı yaşam hakkı elde eden davalı yararına dava tarihi olan 14.09.2020 tarihinden geçerli olmak üzere (mahkememizin 19.01.2021 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla) aylık takdiren 500,00 TL nafakanın boşanma kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası olarak davacıdan alınarak davalı kadına verilmesine, davalının tam kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası ve maddî - manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi istemiyle tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle Daire kaldırma kararına uygun inceleme ve değerlendirme yapıldığı anlaşılmakla davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçesinde istinaf nedenlerine değinilmediğini beyanla tüm yönlerden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında davanın kabulü, kusur belirlemesi ve fer'îler noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.