"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/574 E., 2023/1233 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/216 E., 2022/801 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin psikolojik sorunları olduğunu, aynaya bakıp kendi saçından bir tutam kestiğini, taraflar evlendikten kısa bir süre sonra erkeğin işten ayrıldığını, sonrasında düzenli bir işe girmediğini, evin tüm masraflarını müvekkilinin karşıladığını, erkeğin, müvekkilinin ne ailesinin ne akrabaların ne de arkadaşlarının elinden bir şey yemediğini, müvekkilinin 6 adet her biri 25, 28 ve 30 gramdan oluşan bilezik 3 adet 22 ayar bilezik, düğünde hediye olarak takılan 30 adet küçük altın yine düğünde takılan kolye ve küpelerin davalının çalışmadığı dönemde müvekkilinin rızası dışında müvekkilinin bilgisi dışında paraya çevrildiğini, bu paraları davalının kendisinin kullandığını, müvekkilinin 30 gr'lık (değeri 4.500,00 TL civarında) altın künyesi 500,00 TL değerindeki saati 1.000,00 TL değerindeki yüzüğü müvekkilinin annesine bakmaya annesinin evine gittiğinde erkek tarafından kendi ablasına verildiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, lehine 750,00 TL tedbir nafakasına, 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata düğünde takılan altın ve paraların karar tarihine en yakın tarih itibariyle değerinin tespit edilerek erkekten alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin 6.000,00 TL değerindeki kişisel takıları ile çeyizinin müvekkiline aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, dava dilekçesinde eski eşiyle boşanma nedeninin kişisel psikolojik sorunları olarak iddia edildiğini, çocuk için görülen tedavilerde kendisinin sağlık açısından sorunu olmadığını, kadının bu hususta sağlık sorunları bulunduğunu, kadının söz konusu takıları giderken yanında götürdüğünü, kendisinin çalışmadığı iddialarının doğru olmadığını, evlilikleri sürecinde çalıştığını, kadının evlilikleri süresince sadece 2-3 ay çalıştığını, kadının annesinin bakıma muhtaç hale geldiğinde, kadının 'anneme kim nasıl nerede bakacak' kaosunun ortaya çıktığını, kadınn abisinin işten ayrılıp psikolojik baskı uyguladığını, aksi halde kadının annesinin cenazesine dahi sokmayacağını beyan ettiğini, bu hususla ilgili olarak kendisinin 'bir ay siz bakın, bir ay biz bakalım' teklifinde bulunduğunu, annesinin kendi yanlarında 1 ay kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin çalışmadığı, bulduğu işten az çalışıp ayrıldığı, kadının eve baktığı, erkeğin borç istediği, elektrik, su faturalarını ödemediği, fatura ödenmediğinden evin suyunun kesildiği, kadının hasta annesine bakmasını istemediği, taraflar kadının anne ve babasının evine gittiklerinde kadının anne ve babasının yatak odasında yattıkları, erkek tanığı ... alınan beyanında ".... Kavganın sebebi davacı ... bize gelmek istememesiydi..." ve "...Davacı ... benimle cinsel hayat ile ilgili konuşmak istedi. Ancak ben evli olmadığım için evli olan kişilerle bu durumu konuşmasını söyledim..." şeklinde beyanda bulunmuş ise de erkeğin bu vakılara dayanılmadığından bu vakıaların kadına kusur yüklenemeyeceği, tüm dosya kapsamı itibariyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, boşanma ile yoksulluğa düşecek, kendisini yoksulluktan kurtaracak nitelikte geliri bulunmayan kadın için nafakaya hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 300,00TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 200,00 TL artırılarak aylık, 500,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak devamına, boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500,00 TL nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, bu nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına, kadın için 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminat ispatlanmadığından kadının ziynet alacağı davasının reddine, kadının kişisel takılar ile çeyiz eşyasına ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu, tam kusurlu kadın için nafaka ve tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, nafaka ve tazminatlar ile vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ancak kadın tarafından feragat edilen çeyiz ve kişisel eşyadan dolayı erkek yararına vekâlet ücreti verilmemesinin isabetsiz olduğu, dava değeri üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun vekâlet ücreti yönünden kabulü ile bu yönden hüküm kurmak suretiyle kadının çeyiz ve kişisel eşyadan feragatı sebebiyle, erkek kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından AAÜT 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 6.000,00 TL vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe ödenmesine karar verilmiş, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, kabul edilen boşanma davası, nafaka ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.