"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/23 E., 2023/186 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.11.2019 tarihli kararı ile erkeği kadına hakaret ettiğini, aşağıladığı, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı ve tarafların karşılıklı yaralamadan ceza aldığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata ve kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı; davalı- karşı davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.06.2022 tarihli kararı ile erkekten hakaret ve aşağılama kusurlarının af kapsamında kaldığından bahisle çıkartılmasına ve gerçekleşen kusur durumuna göre tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulüne, kusur durumuna göre kadının tazminat taleplerinin reddine, kadının 29.03.2018 tarihli celsede; halen erkeğin evinde yaşadığını ve erkeğin giderleri karşıladığı beyanı karşısında kadının evden ayrıldığı 01.07.2019 tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakası ödenmesi gerektiğine, kararın kesinleşme tarihinden itibaren de yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; davacı karşı davalı kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, kadının tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile 01.07.2019 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 23.11.2022 tarihli ilamı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulamak ve evin ihtiyaçlarını karşılamamak, kadının ise erkeğe karşı fiziksel şiddet uygulamak kusurlarının bulunduğunu, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları da dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları da erkeğin miktar yönünden oluşan usuli kazanılmış hakkının varlığı da gözetilerek davacı-karşı davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, boşanma davasının devamı esnasında kasıtlı olarak sigortasız olarak çalıştığını, bazı kurumsal firmaların bu durumu kabul etmemesi nedeniyle de sigorta girişlerinin de zaman zaman yapıldığını, kadının Moldovalı olduğunu, erkeğin eş ve çocuğun dava esnasında tüm giderlerini karşılamaya devam ettiğini, erkeğin herhangi bir işi de geliri de bulunmadığını, kadının evlere temizliğe giderek çalıştığını taraflar arasındaki dava dosyasında ikrar ettiğini belirterek; kusur, tazminat ve nafaka yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesi 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.