Logo

2. Hukuk Dairesi2023/54 E. 2023/1875 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.04.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 25.04.2023 gününde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 yılında evlendiğini, ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, borçlandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kumar oynadığını, güven sarsıcı davranışta bulunduğunu iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 7.500,00 TL tedbir nafakası, 7.500,00 TL yoksulluk nafakası, 300.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeğin kumar alışkanlığı olduğunu kabul ettiği ve onu bu davranıştan ötürü affettiğini, kadının babasının, erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, erkeği tehdit ettiğini ve ortak konuttan kovduğunu, kadının yalan söylediğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kumar oynama alışkanlığının bulunduğu, sürekli olarak kumar oynadığı, ailesinin maddi durumunun bu nedenle olumsuz etkilendiği, borçlarının olduğu, mali durumunun sıkıntılı olması nedeniyle ortak konutun maddî geçimiyle yeteri şekilde ilgilenemediği, kumar oynamayacağına söz vermesine rağmen internet üzerinden kumar oynamaya devam ettiği bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, her ne kadar cevap dilekçesinde, kadının babası tarafından erkeğe fiziksel şiddet uygulandığı ve erkeği tehdit ettiği vakalarına dayanılmışsa da bu eylemler sırasında kadının mevcut olmadığı anlaşıldığından bu vakaların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, boşanma davası açmakla kadının ayrı yaşama hakkı kazandığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına dava tarihinden 09.06.2021 tarihine kadar aylık 1.200,00 TL tedbir nafakası, 09.06.2021 tarihinden boşanma kararı kesinleşinceye kadar aylık 900,00 TL tedbir nafakası, kusur durumu, paranın satın alma gücü, evlilikte geçen süre, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığından aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile paranın alım gücü, enflasyon değerleri, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 50.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının kusur durumu, enflasyon oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında az olduğu belirtilerek tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların kadın tarafından affedildiği, davanın reddi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, babasının erkeğe karşı uyguladığı tehdit ve fiziksel şiddete sessiz kalan kadının tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik sosyal durumları ile kusur durumu bir arada değerlendirildiğinde hükmedilen tazminat ve nafakaların usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarları yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

2.Davalı erkek vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, af iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın lehine maddî tazminat, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan .sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.