Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5501 E. 2024/3960 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi ve kadına hükmedilen manevi tazminatın miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, erkeğin fiziksel şiddet kusurunun sabit olduğu, kadına yüklenen kusurların kesinleştiği, manevi tazminat miktarının da hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1550 E., 2023/363 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/294 E., 2020/125 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddete başvurduğunu, kadın ve ergin olmayan ortak çocuk için hayatın çekilmez hale geldiğini, en son erkeğin gerginlik yaratarak 2 yıl önce evden ayrıldığını, kadını ailesi ve çevresi nezdinde küçük düşürdüğünü, erkeğin sinirli bir yapısının olduğunu, onur kıracak kadar hakaretleri, zaman zaman tehditleri olduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Helen'in velâyetinin anneye verilmesine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek asıl cevap dilekçesinde; kadının son 3 sene içinde kıskançlık yapmaya başladığını, çocukları babalarına karşı kışkırtmaya başladığını, evde artık erkeğe yemek dahi vermediklerini, konuşmadıklarını, en son kadının " bu ev senin değil, bir daha bu eve gelme" diyerek kapıyı kapattığını, o günden beri evinden atılmış halde dışarılarda yattığını, erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamadığını aksine erkeğe fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığını belirterek boşanma kararı verilmesine, kadının fer'i taleplerinin reddine, erkek yararına 50.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eve geç geldiği, evi, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, eşine şiddet uyguladığı; kadının da eşini eve almadığı, kadının erkeği eve almaması nedeniyle tarafların yaklaşık üç yıldır ayrı yaşadıkları, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki tesisine, kadın yararına yasal faizi ile 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, erkeğin kusurunun bulunmadığını, kadının tanık beyanlarının yanlı olduğunu, kadının davasının reddi gerektiğini, hükmedilen tazminatın haksız olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin fiziksel şiddet kusurunun sabit olduğu ancak erkeğe yüklenen diğer kusurlara kadın tarafından vakıa olarak dayanılmadığı, bu kusurların çıkartılması gerektiği, kadına yüklenen kusurların ise kesinleşmiş olduğu, erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu kabul edilmesinin doğru olduğu, ortak çocuğun artık ergin olduğundan velâyet ve kişisel ilişki düzenlemelerinin konusunun kalmadığını belirterek erkeğin kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile kusura ilişkin karar gerekçesinin erkeğe yüklenilen kusurların niteliği yönünden açıklanan şekilde düzeltilmesine, erkeğin diğer istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak davanın kabulü, kusur belirlemesi ve hükmedilen manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin kinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.