Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5506 E. 2024/2489 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/723 E., 2023/715 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mudurnu Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi

SAYISI : 2022/4 E., 2023/49 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve velâyet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kabulü ile kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin, birinci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılamada, erkeğin boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının birleşen velâyet davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 21.06.2018 tarihinde iş yerinde çalışmaktayken telefonuna daha önce tanımadığı ... C. adlı şahıstan kadın eş ile farklı yer ve zamanlarda çekilmiş uygunsuz vaziyetteki fotoğraflar ve mesajların gönderildiğini, bu durumu kadına sorduğunda kadının mutfaktan aldığı bıçakla erkeğin üzerine yürüdüğünü, daha sonra eve kadının annesi ve akrabalarının geldiğini ve kadını alıp götürdüklerini, kadının ortak çocuğu da zorla götürdüğünü, kadının fiziki şartlarının ortak çocuk için uygun olmadığını, mevcut şartlarda evliliğin devamının da mümkün bulunmadığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin eve elinde balta ile kadını öldürmek kastıyla geldiğini, evliliğin devamı sırasında erkeğin eş ve ortak çocuk ile ilgilenmediğini, ... C. adlı şahsın müvekkili ile aynı işyerinde çalıştıklarını, şahsın bu fotoğrafları kadını tehdit etmek suretiyle çektiğini, kadının Mudurnu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde 2018/80 E.- sayılı dosya ile velâyet davası açtığını, boşanmak istediğini, bu nedenle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için de aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat takdir edilmesine, yetkili mahkemenin Mudurnu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi olduğundan yetkisizlik kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 7 yıldır evli olduğunu, evliliklerinden 16.07.2012 doğumlu ... isimli çocukları olduğunu, erkeğin ilgisizliğinden ve eve bakmamasıyla başlayan nedenlerden dolayı davalı ile tartıştıklarını fiilen 2 aylık bir süreden beri ayrı yaşadıklarını, davalının şiddet uygulamasındaın korktuğu için müşterek haneyi terk etmek zorunda kaldığını ve Mudurnu merkezde annesinin yanına yerleştiğini evden ayrıldığında çocuğunun kendi yanında olduğunu, davalı babası çocukla görüşmek istediğinde çocuğun babası ile görüşmesine izin verdiğini, sonrasında babanın çocuğu getirmediğini, çocuğun 6 yaşında olduğunu ve anne ilgi ve şefkatine muhtaç olduğunu, okula başlayacağını, halen Mudurnu da oturduğu için çocuğun Mudurnu İlçe Merkezinde bir okula kaydedilmesi çocuğun menfaatine olacağını, tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir kararı verilerek evlilikleri devam eden ancak 2 aydır fiilen ayrı yaşayan tarafların ortak çocuğu ...'ın velâyetinin tedbiren davacı anneye verilmesini, mümkün olmadığı takdirde çocukla anne arasında şahsi münasebet tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Bolu Aile Mahkemesi'nin 2018/583 Esas, 2019/34 Karar sayılı kararı ile davacı-davalının yerleşim yerinin "..." olduğu, davalı-davacının yerleşim yerinibelirtilerek mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin Mudurnu Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) olduğuna, dosyanın karar kesinleştiğinde süresi içinde talep edilmesi halinde yetkili ve görevli Mudurnu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından nihai karar ile birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.

2. Mudurnu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) yaptığı yargılama sonucu verilen 16.07.2020 tarihli kararda; kadının dava dışı ... C. isimli şahıs ile cinsel içerikli fotoğraflar çektirerek sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, erkeğin eşi ile evlilik birliğinin gerektirdiği şekilde yeterince ilgilenmediği, eşini ihmal ettiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının erkeğe nispeten ağır kusurlu olduğu, gerekçesi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına aylık 25.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı-davacının tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, birleşen davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olup karar davacı-davalı erkek tarafından; velayet, kusur tespiti, maddî ve manevî tazminat miktarları ve birleşen davada vekalet ücreti takdir edilmemesi yönlerinden, davalı-davacı kadın tarafından; yetkisiz mahkemede açılan dava nedeniyle kadın lehine maktu vekâlet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı, birleşen davanın reddi, ibraz edilen fotoğrafların hukuka aykırı delil mahiyetinde bulunduğu, kusur belirlemesi, tedbir nafakası takdir edilmemesinin doğru olmadığı, erkek lehine takdir edilen maddî- manevî tazminatlar ve miktarları yönünden istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince kadının birleşen davasının esasına yönelik karar verilmesi gerektiği ve dava şartı yokluğundan yazılı şekilde birleşen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu belirtilerek kesinleşen boşanma hükmü dışında hükmün tamamının kaldırılmasına karar verilmiştir.

3.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının dava dışı ... C. isimli şahıs ile cinsel içerikli fotoğraflar çektirerek sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, erkeğin ise eşi ile evlilik birliğinin gerektirdiği şekilde yeterince ilgilenmediği, eşini ihmal ettiği, evlilik birliğini sona erdiren olaylarda kadının erkeğe nispeten ağır kusurlu olduğu belirtilerek asıl davada boşanma hükmü kesinleşmekle bu yönden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın kabulüne, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî taleplerinin reddine, erkek yararına 25.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata, erkek lehine asıl dava ve kadın lehine birleşen dava yönünden maktu vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve Kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek velâyet, tazminat miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi, erkek lehine verilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın lehine tedbir nafakası takdir edilmemesi, yetkisizlik kararı nedeniyle vekâlet ücreti takdir edilmemesi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, erkek lehine verilen tazminatlar, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kadın lehine tedbir nafakası takdir edilmemesi, yetkisizlik kararı nedeniyle vekâlet ücreti takdir edilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına hükmedilen tazminatlar ile miktarları ve kadının reddedilen tazminat ve nafaka taleplerinin verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı ve yetkisizlik kararı nedeniyle kadın lehine vekalet ücreti takdir edilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı -davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...