Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5562 E. 2024/4586 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin temyiz itirazlarının, yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve nafakaya hükmetmesinin usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek reddedilmiş ve istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1101 E., 2023/136 K.

KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/663 E., 2022/147 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflara bağımsız ev açılmadığı, davalının davacıya " ...sen erkek misin..." şeklinde konuştuğu, davacının babası için "...mu yesin..." şeklinde söz söylediği, sık sık kök ailesinin yanına gidip uzun süre dönmediği, davacının da davalıya fiziksel ve sözel şiddet uyguladığı, taraflar arasında son kez çıkan kavgadan sonra davadan kısa süre önce davalı ve çocukların Malatya'da bir ev tutarak yerleştikleri ve fiilen ayrı yaşamaya başladıkları, kıyaslandığında tarafların eşit kusurlu oldukları, evliliğin devamında taraflar, çocukları ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı kabul ve taktir edilmekle tarafların boşanmalarına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla davalının yoksulluk nafakası isteminin kısmen kabulüne, taraflar eşit kusurlu kabul edilmekle davalının maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği mazbata üzerindeki adresin davacıya ait olduğu, davalı kadına ait ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağından kadının adresinin mazbata üzerindeki adres olmadığı, bu nedenle davalıya yapılan tebligat usulsüz olduğundan davalı kadın tarafından 14.01.2021 tarihinde sunulan cevap dilekçesinin süresinde sunulduğunun kabulü gerekeceği, davalı kadının süresinde sunduğu dilekçede nafaka ve tazminat talebinde bulunmadığı, mahkemenin taraflara yüklediği kusurlar sonrasında tarafları eşit kusurlu kabul ettiği, davalı cevap dilekçesinde delil bildirmemiş ise de, davacı kusura yönelik istinaf talebinde bulunmadığından mahkemece davacıya yüklenen kusurların kesinleştiği, mahkemece tespiti yapılan ve kusurlu davranışlara göre tarafların eşit kusurlu değil, davacı erkeğin ağır, davalı kadının hafif kusurlu kabul edilmesi gerektiği, kadının kusur durumuna ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadının cevap dilekçesinde yoksulluk nafakası talebi yok ise de, mahkemece kadın lehine 800,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, erkek tarafından bu durum istinaf edilmediğinden kadın lehine kazanılmış hak olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları değerlendirildiğinde davacı erkeğin çifçilik yaptığı, kadının ev hanımı olduğu, çocukları ile yaşadığı ve kira ödediği anlaşılmakla verilen yoksulluk nafakasının yetersiz olduğu, davalı kadının süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile maddî-manevî tazminat talebinde bulunmadığından, İlk Derece Mahkemesince kadının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi yerine bu talepler bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğunun tespitine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.