Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5564 E. 2024/2067 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında velayet düzenlemesi ve nafaka miktarının tayini uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, çocuğun üstün yararı, tarafların ekonomik durumu ve dosyadaki deliller gözetilerek usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/675 E., 2023/693 K.

DAVA TARİHİ : 23.09.2019-12.02.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1203 E., 2021/1395 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının sorumluluklarını yerine getirmediğini, istediği zaman eve gidip geldiğini, iki yıldır ayrı yaşadıklarını, çocuk olduğundan beri bakımlarını kendisinin yaptığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin sürekli fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, annesine hakaret ettiğini, şiddet nedeniyle tedavi gördüğünü, ailesini ziyaretine izin vermediğini, her gittiğinde darp ettiğini, başkalarının söylediklerinden etkilendiğini, kayınvalidesinin de şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, kıskançlıkları nedeniyle işten çıkardığını, baskı yaptığını, küfür edip evden kovduğunu, ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının geçimsiz olup çocukla ve evle ilgilenmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, ortak çocuk ... ile ilgili olarak Hacettepe Üniversitesi Ergen Sağlığı Merkezinden alınan raporda velayetinin anneye verilmesi gerektiğine ilişkin rapor düzenlendiği ve bu rapor dikkate alınarak çocuğun üstün yararı gözetilerek velayetinin babaya verilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakada her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına, kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun doğduğundan beri anne yanında olduğunu, yanlış kararla velâyetin babaya verildiğini, yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın velâyet düzenlemesi, iştirak nafakası ile yoksulluk nafaka miktarı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çocuğun idrak çağında olmadığı, baba yanında kaldığı, sosyal inceleme raporunun alındığı, raporda "çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesinin yararına olacağının" belirtildiği, çocuk ...'in baba yanında kalmasının fikri, ahlaki gelişmelerine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı, hemen meydana gelecek bir tehlikenin varlığının da ispat edilmemesi, fiili durum, dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporları, velâyet ve kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp, koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceğine dair genel ilke ve de tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde velayetin babaya verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu; tarafların ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında nafaka miktarının uygun olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; velâyet düzenlemesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun aksine karar verildiğini, belirlenen nafaka miktarının düşük olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının velâyet ve nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında karar verilen velâyet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına olup olmadığı ile nafaka miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 169 uncu ve 175 inci, 335 inci ve 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Anıl'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.