Logo

2. Hukuk Dairesi2023/55 E. 2023/2750 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur durumu, kadının açtığı boşanma davasının kabulü, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalı-karşı davacı erkek tarafından ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/355 E., 2022/2151 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm

kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivrihisar Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/206 E., 2020/204 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2001 yılında evlendiklerini ve evliliklerinden iki çocuklarının bulunduğunu, evliliğin davalı erkeğin sürekli alkol alması, alkol sebebiyle yaptığı borçlardan kaynaklı eve hacizler gelmesi, kadın ve ailesine karşı ağır hakaretler etmesi, kadını evden kovması, evine ve kadına karşı ilgisizliği, ayrı odalarda yatması, karısını çalıştırmayacağını söylemesi, bekar arkadaşlarını evinde ağırlaması, kadının ailesiyle görüşmesini ve ailesinin ortak konuta gelmesini istememesi, ortak çocuklardan Hazan'a karşı sürekli annesini kötüleyip çocuğu annesinden soğutması sebepleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili karşı davaya cevaplarında karşı davayı kabul etmemiş ve davacı yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile çocuklar yararına de aynı miktar tedbir ve iştirak nafakası ve kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; aleyhe iddiaların ... olmadığını, yaşanan geçici ekonomik sıkıntı döneminde ortak konuta haciz gelse de daha sonra eşyalar alındığı için bir mağduriyet olmadığını, kadının erkeğin ailesine karşı saygısız davrandığını, aşırı harcamalar yapıp borçlandığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeği yatak odasına almadığını, ortak konutu sebepsiz yere bir çok kez terk ettiğini, belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine ve erkek yararına yasal faiziyle 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin ortak konuta haciz gelmesine sebep olduğu, kadının çalışmasına izin vermediği, kadının komşulardan ve ailesinden borç almak zorunda kaldığı, erkeğin bu şekilde eve bakmamak suretiyle ekonomik şiddet uyguladığı, hakaret ederek duygusal şiddet uyguladığı, sürekli alkol alarak ve bekar erkek arkadaşlarını eve davet ederek sosyal şiddet uyguladığı, kadının ise, ailesine sağlıklı olmayan yemekler yapmak ve tüketmelerine sebep olmak suretiyle sosyal şiddet uyguladığı, yatağını ayırmak suretiyle cinsel şiddet uyguladığı ve markete aşırı borçlanarak ekonomik şiddet uyguladığı, tarafların kusurlarının kıyaslanmasında erkeğin ağır, kadının az kusuru olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk ...'nın velâyetinin babaya bırakılmasına ve ... lehine hükmedilen tedbir nafakasının 05.10.2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına, ortak çocuk Hazar ... olduğundan velâyete ilişkin karar verilmesine yer olmadığına ve Hazar yararına tedbir nafakasının 19.06.2020 tarihi itibariyle kaldırılmasına, erkeğin iştirak nafakası talebi ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin kusur tespitinin yerinde olmadığını, kadının sadakatsizliği konusunda davayı ıslah için taraflarına süre verilmemesini, tanıklara kadının sadakatsizliği konusunda soru sorma haklarının engellendiğini, kadının tam kusurlu olduğunu, davasının reddi gerektiği, erkeğin maddî, manevî tazminat ve iştirak nafakası taleplerinin reddi kararının yerinde olmadığını, kadının davasının kabulü kararının hatalı olduğunu, ortak çocuk Hazar için tedbir nafakasının kaldırılma tarihinin ... olmadığını belirterek kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ortak çocuk Hazar yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin davasında kurulan boşanma, velâyet ve kişisel ilişki hükümleriyle Mahkemece kadına verilen kusurların kesinleştiğini, erkeğin ağır, kadının az kusurlu bulunmasında yanlışlık bulunmadığı, erkeğin davasını ıslah için süre talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, bu hususa ilişkin istinaf talebinin yerinde görülmediği, erkeğin dayandığı vakalar arasında yer almayan sadakatsizlik iddiasıyla ilgili tanıklara soru sorulma talebinin reddetmesinde de yanlışlık bulunmadığı, erkeğin ispatlanmış kusurları dikkate alındığında kadının davasının kabulünde yanlışlık bulunmadığı, kadın yararına yasal şartları oluşan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve miktarında yanlışlık bulunmadığı, kadının ev hanımı olup kendi geçimi için dahi nafakaya ihtiyaç duyduğu dikkate alındığında baba yanında kalacak çocuklarla ilgili nafakaya ilişkin verilen kararda da yanlışlık bulunmadığı, ancak ortak çocuklara ilişkin tedbir nafakalarına ilişkin olarak ortak çocuklardan Hazar'ın tüm fiili ayrılık döneminde baba yanında kaldığı ve anne yanında hiç kalmadığı sabit olmasına karşın yararına tedbir nafakası verilerek nafakanın erkekten tahsiline karar verilmesinin ve yine ortak çocuk ...'nın beyanına göre 2020 yılı Mart ayında babasının yanına giderek orada yaşamaya başladığı anlaşıldığından ve aksine bir husus iddia edilip ispatlanmadığından ... yararına verilen tedbir nafakasının 2020 yılı Mart ayı itibariyle kaldırılması gerekirken aynı yıl Ekim ayı itibariyle kaldırılmasının ... olmadığı, hükmün bu yönden düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının ortak çocuk Hazar için tedbir nafakası talebinin reddine, ortak çocuk ... için takdir edilen tedbir nafakasının 2020 yılı Mart ayı itibariyle kaldırılmasına karar verilerek erkeğin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, ortak çocuklar için kadına verilen tedbir nafakaları yönünden hükmün düzeltilmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına hükmedilen nafakaların ve maddî ve manevi tazminatın yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 ... maddesi, 182 nci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.